Yurdagül Atun

Haberal Kıbrıslı Gazetesi’ne konuşan Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, bu tür haber ve oluşumların, korku salmayı hedeflediğini belirtti. “Çözüm arifesinde, olası bir hayır kampanyası başlatmak için yapılıyor olabilir” diyen Özyiğit, bu kişilerin üzerine ciddiyetle gidilmesi ve bu tür eylemlerin yasaklanması gerektiğine vurgu yaptı. Demokrasilerde farklı görüşler olacağına dikkat çeken Özyiğit, “Her ne koşulda olursa olsun tüm görüşler demokratik yöntemlerle dile getirilmeli. Kan, acı, gözyaşı, göç görmek istemiyoruz. Anlaşma istiyoruz, ortak gelecek istiyoruz. Bu, bir korku salma, hayır kampanyası yürütme güdüsüdür” dedi.

Olası çözümden sonra bunların yaşanmaması gerektiğini kaydeden Özyiğit sözlerini şöyle tamamladı:

“Yeraltı örgütlerinin, silahlı birliklerin dağıtılması gerekmektedir. Rum yönetimi bu konunun üzerine ciddiyetle gitmeli. Bu, sadece Anastasiadis’in değil, tüm Kıbrıs’ın sorunudur.”

Levent: “Yeraltı faaliyetiyse dışardan destek vardır”

Konuyla ilgili olarak Haberal Kıbrıslı Gazetesi’ne açıklamada bulunan Afrika Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Şener Levent de, bu tür bir örgütlenmenin yeraltı faaliyeti olacağını, Rum hükümetinin böyle bir oluşuma müsaade etmeyeceğini belirtti. “Eskisi gibi yeraltı faaliyetlerine heveslenenler varsa Kıbrıs dışından maddi ve manevi destek görmedikten sonra böyle bir harekete girişemezler” diyen Levent, çözüm olasılığının arttığı dönemlerde bu tür haberlerin artmasının normal olduğunu söyledi. 

“Anlaşma yürümediği takdirde, geri dönecekleri bir Kıbrıs Cumhuriyeti olmayacak”

Kıbrıslı Rumların en büyük korkusunun “Kıbrıs Cumhuriyeti’ni kaybetmek” olduğunu ifade eden Levent, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Güney’deki ‘Ret Cephesi’ dediğimiz kesimin en büyük endişesi, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ellerinden gitmesidir. Annan Planı’nın da buna yönelik bir plan olduğunu düşünüyorlardı. O planın kabul edilmesi halinde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin feshedilmesi öngörülüyordu. Bu müzakerelerin de Kıbrıs Cumhuriyetini lağvetmek için yürütüldüğü düşünülüyor. Yeni bir çözüm olacaksa Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kalmasını istiyorlar. Yani bakir doğum istemiyorlar… Düşüncelerine göre, ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’nin lağvedilmesiyle yapılan bir anlaşma yürümediği takdirde, geri dönecekleri bir Kıbrıs Cumhuriyeti olmayacak.’ Bunun yeni anlaşmada güvence altına alınmasını istiyorlar.”

“Referandumda evet diyeceklerini sanmıyorum”

Kıbrıslı Rumların, Kıbrıs Cumhuriyetini kaybetme korkularından ötürü olası referandumda “evet” diyeceklerini düşünmediğini kaydeden Şener Levent, bu tür haberlerin de ortalığı bulandırmak için yapıldığını savundu. 

“Bu tür örgütlenme ancak yeraltı örgütü olur”

Levent sözlerini şöyle tamamladı: 

“Çözün olasılığının arttığı bu dönemde böyle haberler çıkması doğaldır. Ancak ben böyle bir yapılanma ihtimali görmüyorum. Rum Milli Muhafız Ordusu (RMMO) var, polisi var, Yunan Alayı var. Bunun dışında bir örgütlenme yasadışı sayılır ve izin verilmez. Bu tür örgütlenme ancak yeraltı örgütü olur; ona da ihtimal vermiyor, bu tür haberlere rağbet etmiyorum. Kıbrıs’ta uzun yıllardır yeraltı faaliyetleri görülmedi. Burada eskisi gibi bir yeraltı faaliyetine heveslenenler varsa Kıbrıs dışından herhangi bir yerden maddi, manevi destek görmeseler burada böyle bir harekete girişemezler.”

Durduran: “Rum tarafının hastalığına yorarız”

Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) Parti Meclisi üyesi Alpay Durduran, “ihtilal ordusu kuruluyor” haberini ciddi bulmadığını kaydederek, “spekülatif bir haber” değerlendirmesinde bulundu. Bunun gerçek kabul edilmesi halinde “tehlikeli” olacağını belirten Durduran, “Kıbrıs Rum tarafının hastalığına yorarız” dedi. Rum kesiminde “görüşmelerin sonuna geliniyor” duygusunun hâkim olduğunu ifade eden Durduran, şunları söyledi:

“Bu haberlerin doğru olacağını düşünemiyorum. Kıbrıs sorununun çözümünün yakınlaştığını sanan muhalif çevrelerden çıkan bir haber olarak düşünüyorum. YKP olarak ‘Kıbrıs sorunu çözülüyor’ gibi bir izlenimimiz yok. O yüzden de bunu Kıbrıs Rum toplumunun hastalıklarına yorarız.”