Özge Kizir

Kıbrıslı Türklere karşı yapılan saldırılardan dolayı Güney’e gitmeye korktuğunu belirten Özcenk, “kapılar açıldıktan sonra bizim bölgede ben böyle bir olayın yaşandığını görmedim. Fakat daha basına yansımayan olaylar da vardır. Geçen gün bir öğretmen arkadaşım Rum dostuna yemeğe gitmiş. Yemekten çıktıktan sonra bir bakmış ki dört tekerlek de çökmüş vaziyette. Hemen bir servis çağırarak bıçaklanmış bütün lastikleri değiştirmiş. Plakadan belli olduğu için böyle olaylar yaşıyoruz. Açıkçası diğer tarafa gitmeye çekiniyorum, çocuklarıma da ‘gitmeyin’ diyorum” şeklinde konuştu.

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Erdal Özcenk,Haberal Kıbrıslı Gazetesi’ne çeşitli değerlendirmelerde bulundu. Avrupa Birliği’nin dağılma sürecine girebileceğini belirten Özcenk, İngiltere’nin kararında ısrarlı olmasının domino etkisi yaratacağını kaydetti.

İngiltere’nin eski dengelerini tekrar aynı düzeyde sağlamayacağını belirten Özcenk, “Hiçbir zaman eskisi gibi olmaz. Referandumun sonucunda Avrupa domino etkisinin yapmasından korkuyor. Yani bugün Fransa’da bazı gruplar bizde referandum yapalım diye başlamıştır. Türk tezini de bu haklı çıkarmıştır. İngiltere bu kararında ısrarlıysa eminim ki domino etkisi yapacaktır. Avrupa Birliği dağılma sürecine girebilir diye düşünüyorum. İngiltere parlamentosu ve aklı başındaki parlamenterler Avrupa Birliği’nde kalma yönünde irade gösterdiler ve bunun için uğraştılar ama olmadı” ifadesini kullandı.

“Yeni referandum olsa kalmak isterler”

Yeni bir referandum olursa İngiliz halkının Avrupa Birliği’nde kalma yönünde irade göstereceği fikrini savunan Özcenk, referandum kararından sonraSterlinle iş yapanların Euro’ya dönme ihtimali olduğunu kaydetti. 

“İngiltere garantörlüğünden hiçbir zaman vazgeçmeyecektir”

Zamanla dengelerin oturacağını ancak Kıbrıs’ın da mutlaka etkileneceğini ifade eden Özcenk, sözlerine şöyle devam etti: “İngiltere’nin daha önce Kıbrıs’ın hakimi olması ve hatta şuanda da üssünün olması Kıbrıs konusunu muhakkak etkileyecektir. İngiltere de taraftır. Çünkü İngiltere garantörlüğünden hiçbir zaman vazgeçmeyecektir. İngiltere halkı son günlerde Avrupa’dan çıkma lehine yüzde 52 oranın oy kullandılar. Gördüğüm kadarıyla pişman oldular. Amerika’da 1 günde 980 milyar dolar bir borsada bir kayıp oldu.

“Referandumun tekrarlanması için bir imza kampanyası başlatıldı”

Bütün dünya borsalarında bu yaşanmaktadır. İngiltere halkı da bunu gördü ki, ekonomilerinin yavaş yavaş kötüye gideceğini gördüler. Sterlin 4,40’lardan 3,95’lere geldi. Halk bunu görünce birazcık titreyip kendine geldi. Şimdi referandumun tekrarlanması için bir imza kampanyası başlatıldı. Yüzbinlerce imza toplandığını okudum hala daha imza atılıyormuş. Bunu İngiltere parlamentosu muhakkak oturup değerlendirecektir. Belki tekrar bir referandum yapar mı belli değildir. Çünkü referanduma yüzde 75 halk katılmıştı. Daha çok katılım olması içinde girişimler başlamıştır ve tekrarlanması isteniyor. İngiliz halkı bu olayı daha mantıklı düşünecektir diye tahmin ediyorum.” 

“Rum tarafında olumlu bir adım görmüyoruz”

Çözüm süreci konusunda değerlendirmede bulunan Özcenk, Türk tarafının çözüm sürecinde daha olumlu olduğunu kaydetti. Özcenk, “Rum tarafında olumlu bir adım görmüyoruz. En basit örneği İstanbul’da gerçekleştirilen yemekte aynı masada bile oturmaya tahammül edilemiyor. Rum tarafında yaşanan ELAM’ın gençlere saldırı olayı da güven sarsıcıdır” şeklinde konuştu.

“Güven artırıcı önlem diyoruz ama bizim güvenimiz kalmadı”

Kuzey kesimin Güney’e güveninin kalmadığını vurgulayan Özcenk, “Güven artırıcı önlem diyoruz ama bizim güvenimiz kalmadı. Güven artırıcı önlemler önce bunlardan yani küçük küçük hadiselerden başlamaktadır. Güven artırıcı önlemler Maraş’ı veya farklı bir bölgeyi taviz olarak vermek değildir. Burada biz güveni göremiyoruz. Ben bu konuda umutsuzum. Barış olmasını hepimiz istiyoruz. Barış var fakat bu barışın anlaşma ile taçlanmasını hepimiz arzu ediyoruz. Fakat maalesef gelinen aşamada bu noktada böyle bir şey göremiyorum” ifadesini kullandı.

“Rum basınında bununla ilgili herhangi bir açıklama görmedim”

ELAM grubunun AyiaNapa’dan dönen Türk gençlerinin önünü keserek yapılan saldırı konusunda değerlendirmede bulunan Özcenk, “Rum basınını takip ediyorum ama bununla ilgili herhangi bir açıklama görmedim. Onu bekliyorum. İnşallah bugün bir açıklama olur. Bizim tarafta böyle bir hadise olsa eminim bizim yetkililerimiz özür dileyecektir. Şuan bekliyorum. Bu olayın münferit bir olay olduğunu ve birkaç gencin bu olaya müdahil olduğunu belirten açıklamalar bekliyoruz. Henüz göremedik” dedi.

“Çocuklarıma ‘Güney’e gitmeyin’ diyorum”

Kıbrıslı Türklere karşı yapılan saldırılardan dolayı Güney’e gitme konusunda tereddüt yaşadığını belirten Özcenk, “2003-2004 yıllarında kapılar açıldıktan sonra bizim bölgede ben böyle bir olayın yaşandığını görmedim. Fakat diğer tarafta birçok olay olmuştur. Daha basına yansımayan olaylarda vardır. Geçen gün öğretmen arkadaşımla konuşuyordum. Rum dostuna yemeğe gitmiş. Yemekten çıktıktan sonra bir bakmış ki dört tekerlekte çökmüş vaziyette. Hemen bir servis çağırarak bıçaklanmış bütün lastikleri değiştirmiş. Plakadan belli olduğu için diğer tarafta böyle olaylar yaşıyoruz. Açıkçası diğer tarafa gitmeye çekiniyorum. Bu olayları gördükten sonra çocuklarıma gitmeyin diyorum” şeklinde konuştu.

“Rum tarafında çözüm iradesi göremiyorum”

Yaşanan gelişmelerin çözüm sürecine zarar verdiğine dikkat çeken Özcenk şunları söyledi: 

 “Münferit olay desek bile buna liderlerin tutumunu görüyoruz. Hatırlanacak olursa liderler yılbaşında ortak mesajlar vermişti. Rum Yönetimi lideri NikosAnastasiadisTürkçe, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ise Rumca mesajlar vermişti. Bu bizi umutlandırmıştı. Fakat bir baktık aynı masada oturmaktan bile aciz duruma geldi. Biz nasıl anlaşacağız? İnsanlar konuşa konuşa anlaşır. Konuşmaktan sonra nasıl anlaşacaksın. Rum tarafında çözüm iradesi göremiyorum. Barış demiyorum; Barış 1974’ten sonra olmuştur. İki tarafında kabul edebileceği ve yaşayabilir bir anlaşma ile taçlandırılmasını hepimiz arzu ediyoruz. Fakat Rum tarafında bu iradeyi görmüyoruz.” 

“Rum tarafı henüz bir olgunluğa erişmedi”

Güven yaratıcı önlemleri yeterli bulmadığını vurgulayan Özcenk sözlerini şöyle tamamladı:  “Güven artırıcı önlemler iki taraflı olmalıdır. Tek taraflı olarak Türk tarafı şunu ver veya şu güveni ver benim güvenim artsın şeklinde güven artırıcı önlem olmaz. Bana göre iki toplum temel alınarak etkinlikler yapılmalı ve liderler barış mesajı vermelidirler. Bununla beraber yurt dışında boy boy resimlerle bazı mesajlar verilmelidir diye düşünüyorum.Türk tarafının tezi iki bölgeli bir çözümdür. Şuandaki olaylar bizim haklılığımızın bir göstergesidir. Bu iki toplum iç içe yaşaması konusunda Rum tarafı henüz bir olgunluğa erişmedi.”