Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi'nden konu ile ilgili yapılan açıklama şöyle:

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi'ne başvuran hastalarda, diğer hastanelerde de olduğu gibi mevsimsel gripal enfeksiyonlarda büyük bir artış görülmektedir.

11 Ocak 2016 tarihinden itibaren hastanemize müracaat eden gribal enfeksiyonlar içerisinde  İnflenza A (H1N1) vakaları bugüne kadar (25 Ocak 2016) 10 çocuk ve 13 ergen olmak üzere 23 vak'a ya ulaşmıştır. Bu hastalarımızın büyük bir kısmı sağlıklarına kavuşarak taburcu edilmiş, şu anda özel olarak ayrılmış servisimizde tedavi gören hastalarımızın durumu da olumlu seyretmektedir. Ancak, 11 Ocak 2016 tarihinde özel bir hastaneden hastanemize transfer olan 52 yaşındaki kliniği çok ağır seyreden ve geldiğinden beri Genel Yoğun Bakımda izlenen kadın hasta, bugün (25 Ocak 2016) sabah 08:11 itibariyle vefat etmiştir.
 
Domuz Gribi’nin Erken Teşhis ve Doğru Tedavi ile Endişe Edilecek Boyuta Ulaşması Engellenebilir
Yakın Doğu Ünivesitesi Hastanesi bünyesinde mevcut Enfeksiyon Kontrol Ekibi, Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı ile multidisipliner yaklaşım temelinde çalışmaktadır. Domuz Gribi hastalığının erken teşhis ve tedavisinde, hastalığın seyrinin endişe edilecek boyutlara ulaşma ihtimali az olmaktadır.
Hastalığın insandaki beliritleri grip ve grip benzeri hastalıkların semptomları ile aynıdır. Belirtiler; ateş, öksürük, boğaz ağrısı, vücut ağrısı, baş ağrısı, üşüme hissi ve yorgunluktur. Normalden daha fazla sayıda hasta ishal ve kusma şikayeti bildirmiştir. Ateşsiz, daha atipik seyreden vakalar da görülmektedir. Örneğin, bir aileden birisinde tipik grip semptomları olmasına rağmen ailenin başka üyelerinde hafif bir burun akıntısı, gözlerde batma şikayeti, boğaz ağrısı olabilmekte ve hiç ateşi olmayanlara rastlanmaktadır. İki hastadan biri hafif seyretmektedir. Ciddi vakaların hemen hemen hepsi ateşlidir.
 
Hastaneye yatış gerektiren ve yüksek risk taşıyan hastalar, 5 yaş altı, özellikle de 2 yaş altı çocuklar, gebeler, her yaş grubundan kronik hastalığı olanlar, yani astım, KOAH, kalp hastalığı, diyabeti olanlar, bağışıklığı baskılanmış olanlar, REYE sendromu nedeniyle  19 yaş altı aspirin tedavisi alanlardır. Hastaneye yatışların ise çok önemli bir kısmını pnömaniler oluşturmaktadır.
 
Dünya Sağlık Örgütü, Aralık 2009'a kadar 65 milyon aşının yapıldığını ve mevsimsel grip aşısında beklenenden farklı yan etkiye rastlandığını bizzat açıklamıştır.
 
Tedbir olarak, solunum maskeleri dışında, özellikle kalabalık ortamlarda bulunduktan sonra, eller sıklıkla sabun ve su  ya da alkol içerikli kimyasallar ile yıkanmalıdır. İnsanlar ellerini yıkayamadıkları durumlarda, ağızlarına, burunlarına ve gözlerine elleriyle dokunmaktan kaçınmalıdır. Eğer öksürme gerekiyorsa ağız bir bez ya da kağıt ile kapatılmalı ve kullanılan kağıt ya da bez hemen çöpe atılmalıdır.
 
Tedavide dikkat edilmesi gereken en önemli husus, tedaviye, ilk 48 saat içinde ve ideal olarak ilk 24 saat içerisinde başlanmasıdır. Örneğin bir gebe, 2 yaş altı çocuk veya atımlı bir hasta geldiğinde tedavi yapılmadan hemen ilaç başlanmalıdır. Hafif hastalığı olan ve risk taşımayan bir kişide domuz gribi düşünülse bile ilaç verilmesi gerekmemektedir. İlaç hastanın durumuna ve riskine göre başlanmalıdır. Bu hastalıkta korunma çok önemlidir. Ayrıca, ateşi olan ve grip dışında bir hastalığı olan hastalar muhakkak bir doktora başvurmalıdır.