Yurdagül Atun

“Akıncı’nın, Meclis’te oybirliğiyle onaylandı sözleri, saçma bir iddiadır. Meclis’e gelmesi için bir neden yoktu ki…” diyen Atun, 29 artı konusunun perde arkasını Haberal Kıbrıslı’ya anlattı.

Rauf Denktaş’ın, 29 Mart 1986’da, BM gözetiminde Rum Yönetimi Başkanı Kipriyanu ile yaptığı görüşmelerde “Taslak Çerçeve Anlaşması”nın sunulduğunu anımsatan Hakkı Atun, 29 artı’nın o zaman gündeme geldiğini, ancak o görüşmelerden de sonuç çıkmayınca bunun geçersiz olduğunu kaydetti. 

“Rauf Denktaş, BM’nin telkinleri karşısında, çözüm istenciyle kabul eder göründü, ancak bu görüşmelerden bir sonuç çıkmayınca bu sözün geçerliliği kalmadı” diyen Atun, başından, anlaşmanın bütününün kabul görmemesi halinde, diğer anlaşılan konuların da geçersiz olacağına dair vurgu yapıldığını da hatırlattı. 

“Anlaşmaya varılıyor gözüyle bakılırken Kipriyanu kaçtı”

O görüşmede “sonuca varılıyor” gibi olmasına karşın Kipriyanu’nun görüşmelerden kaçtığını vurgulayan Hakkı Atun, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Denktaş, 29 artı’yı bir koşulla söyledi. O koşul, ‘Cuellar paketinin sonuca bağlanmasıydı’. Cuellar, ‘Siz bunu kabul edin, gerisini Rumlara kabul ettiririz’ dedi, ancak Kipriyanu New York’tan kaçıp, bir daha gelmedi. Rolandis’in, ’14 kez anlaşmanın kıyısından döndük’ dediğinin biri de budur. Bugün, Akıncı Denktaş’ın sözlerinin arkasına saklanıyor. Denktaş hiçbir zaman toprak oranı içeren bir belge imzalamadı.”

“Saçma bir iddia”

Ortada bir anlaşma olmadığını, dolayısıyla Meclis onayına sunulacak bir konunun da olmadığını belirten Hakkı Atun, şunları söyledi: 

“Akıncı’nın, ‘Meclis’te oybirliğiyle onaylandı’ sözleri, saçma bir iddiadır. Meclis’e gelmesi için bir neden yoktu ki… Sayın Akıncı, birçok şeyi yanıtsız bırakarak kabul etti. Şimdi de tedirginlik yaratmakta ve huzur kaçırmaktadır.”