Nupelda KARABUĞDAY 

Meclis’te Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Milletvekili Mehmet Çakıcı ile aralarında yaşanan diyalogun bazı basın çevrelerince çok abartılarak yanlış lanse edildiğini söyleyen Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Doğuş Derya, Parlamento’yu terketme gibi bir durumun söz konusu olmadığını, bu tarz haberlerin belli bir amaca hizmet eden haberler olduğunu vurguladı. Halkı yanıltıcı olmayan doğru haberlerin yapılması konusunda basın emekçilerine çağrıda bulunan Derya, “Yaptığımız işler üzerinden konuşulması gerekirken, birilerinin hedefi oluyoruz. Birilerinin çıkar ilişkilerini bozduğunuzda onlar da kendilerine savunma mekanizması arıyorlar. Bunun arka planında yatan hesaplar nelerdir, neden böyle şeyler oluyor çok anlayamıyorum. Çünkü ben herhangi bir yere talip olan biri de değilim, tek amacım halka olan sorumluluğumu layıkıyla yerine getirebilmek” dedi. 

“SÜRDÜRÜLEMEZLİK ETE DAYANDI” 

Meclis Başkanı Sibel Siber’in geçmiş hükümet döneminden bugüne kıyasla komite çalışmalarında 100’de yüz artış olduğunu söylediğini aktaran CTP Milletvekili Derya, mevcut statükoya karşı da bir ‘dönüşüm sancısı’ yaşandığının altını çizdi. Derya, sürdürülemeyen bu yapının artık ete yapıştığını ve tek çıkar yolunun Kıbrıs sorununun çözümüyle Federal Kıbrıs olduğunu kaydetti. 

“OLAY GEREĞİNDEN FAZLA BÜYÜTÜLDÜ” 

Sefa Karahasan ve Mert Özdeş’in moderatörlüğündeki Analiz Programı’na katılan CTP Milletvekili Doğuş Derya’nın sözlerinden öne çıkan çarpıcı detaylar şu şekilde; “Meclis’te Çakıcı ile ilgili olan durumda basında çıkan haberlere çok şaşırdım. Çakıcı, Sağlık Bakanlığı’nın Türkiye Sağlık Bakanlığı ile yaptığı protokole dair konuşma yapıyordu, ben de ilgi ile dinliyordum. Bir şey söylemedim, sadece gülümsedim. Gülümsememden rahatsız olup kürsüden bana sataştı. Ben cevap vermedim kendisine. Ancak devam edince bu duruma Meclis Başkanı Sibel Siber’den duruma müdahale etmesini rica ettim. Sadece gülümsediğim için Çakıcı’nın üzerimden demagoji yaptığını belirttim. Siber de Çakıcı’yı bu konuda uyardı. Ve aramızdaki konu kapandı. 

“MECLİS’İ TERKETMEDİM” 

Bazı gazeteler sanki aramızda çok büyük bir gerginlik, kavga olmuş ve Meclis’i terketmişim gibi yorumlar yapıldı. Meclis’i terketmek veya şiddetli bir tepki ortaya koymak diye bir şey söz konusu değil. Bu haberlerin amaçlı olduğunu düşünüyorum o yüzden halkı yanıltmayan, doğru haberciliğin yapılması konusunda rica ediyorum basın emekçisi arkadaşlardan. 

“GÜÇ ODAKLARININ HEDEFİYİM” 

Bir senedir gerek beni imaj tacizine uğratmak, gerek bir karakter erozyonuna uğratıp yıpratmak, zaman zaman cadılaştırarak, yapmadığım şeyleri yapmışım gibi göstermeye çalışan medya çevresi ve güç odakları olduğunu düşünüyorum. Birilerinin çıkar ilişkilerini bozduğunuzda onlar da kendilerine savunma mekanizması arıyorlar. “ 

“BİR DÖNÜŞÜM SANCISI YAŞANIYOR” 

Meclis içerisinde gerek bizim partimizden gerekse de farklı partilerden çok çalışkan arkadaşlarımız var. Bir takım alışkanlıklar vardır ki, bu ülkedeki bazı sistemsel çarpıklıklar yüzünden mecliste de, kamuda da, özel sektörde de bunları görebiliyorsunuz. Bir dönüşüm sancısı yaşıyoruz. Bir şeyleri değiştirme azmi ortaya koyuyoruz, bundan rahatsız olanlar da var. Bizim için siyasetçi olmak bir amaç olmadı hiçbir zaman, bir araçtır. Esas olan amaç toplumsal dönüşümü, insanların refahını kolaylaştıracak işler yapmaktır. 

“KOMİTE ÇALIŞMALARINDA UBP’Lİ VE DP’Lİ ARKADAŞLARIMIZDA CİDDİ SIKINTILAR YAŞAMADIK” 

Bir önceki Meclis döneminde, geçmiş UBP hükümeti döneminde komiteler neredeyse hiç toplanamıyor ve bekleyen yasaları çıkartamıyorduk. Biz geçmesi gereken ve ihmal edilmiş yasaları önümüzde bulduk. Mali ve yapısal sıkıntılardan dolayı çok iş vardı. Meclis Başkanı da açıkladı geçmiş dönemle kıyasladığımızda yüzde yüz bir artış oldu.Halka dair de bir sorumluluğumuz var, bu ülke sürekli istikrarsızlık yaşıyor, seçimle baş başa kalıyor. Seçimlerden dolayı işlerin ihmal edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Dünya görüşü farklılıklarının her daim olması normaldir. Önemli olan bunları sorumlu bir şekilde aşmaktır. Kendi komite çalışmalarımızda ne UBP’li ne de DP’li arkadaşlarımızda ciddi sıkıntılar yaşamadık. 

“EN ÇOK YÜK MALİYE BAKANLIĞI’NIN OMZUNDA” 

Bu kadar ekonomik sıkıntı, denk bütçe sıkıntısının yaşandığı bir dönemde sırtında en fazla yük olan bakanlık Maliye Bakanlığı’dır. Denk bütçe yaratabilmek, sürdürülebilir bir ekonomi anlamında kolay şey yaşadığını düşünmüyorum Bakan’ın. Biz, ekonomik mali protokolü seçim döneminde revize edeceğimizi söylediğimiz ve Zeren beyin açıklamaları aksi yönde olduğu için tepki göstermiştim. Şuan için tüm kurumlarda sistem açısından ve reformları yapmak açısından paraya ihtiyaç var. Bu paranın dengeli ve adaletli kullanılması önemlidir. Bu anlamda Zeren beyin yeterli titizliği gösterdiğini düşünüyorum. Ancak maddi oranların azlığından dolayı herkesin istediği oranda desteklenme olamadığının da farkındayım. Şuanda KKTC’nin sürdürülebilir bir yapısı olmadığını çok açık bir şekilde artık etimizde hissediyoruz yapının aksaklıklarını. Bu yüzden bir an önce Kıbrıs sorununun çözülmesi gerekiyor. Bizim birleşik federal bir Kıbrıs’a ihtiyacımız var. Mevcut yapı içinde çırpınıyoruz ancak çırpınış da bir yere kadar sonuç üretecek.”