Halkın Partisi’nden yapılan açıklamada hükümetin KKTC ile Türkiye arasındaki uçuşların iç hatlara alınması önerisinde bulunmasını değerlendirerek “ya hükümet neyi önerdiğinin farkında değil ya da bunun olası olumsuz sonuçlarını hiç düşünme ihtiyacı hissetmemiş. Turizm sektöründeki paydaşlar başka bir şey önerdik diyor ama hükümet Türkiye’ye bir başka öneri götürüyor. Bu devlet ciddiyeti ile bağdaşmaz. İlgili sektör temsilcisi vergi benzeri yükümlülüklerden muaf olabilmek ve sektöre destek vermek amacıyla ‘vergiler açısından iç hatlar muamelesi yapılması’ndan bahsederken, hükümetin dile getirdiği tamamen farklı ve olumsuz sonuçlar doğurabilecek bir düzenlemedir. Sektörün talep ettiği ile hükümetin Türkiye’den istediği şey birbirinden farklı. Hükümetin iki ülke arasındaki uçuşlarda Türkiye bacağında havaalanlarının İç Hatlar terminallerini kullanma girişimi sağlıklı bir şekilde düşünülmeden, ölçülmeden hayata geçirilirse ciddi sıkıntıların yaşanması kaçınılmazdır” denildi. Halkın Partisinden yapılan açıklamada iç hat uygulamasına geçilmesinin özellikle güvenlik açısından yaratabileceği zaafiyetler ile KKTC vatandaşlarının İstanbul’dan transit olarak yapacakları uluslararası seyahatlerinde ortaya çıkabilecek sıkıntılara ve ülkemize üçüncü ülkelerden gelecek öğrencilerin karşı karşıya kalabilecekleri sorunlara dikkat çekildi.

Halkın Partisi vergiler açısından “iç hat muamelesi” değil de hükümetin talep ettiği şekilde bir iç hat uygulamasına gidilmesi halinde ortaya çıkılabilecek sıkıntılara dikkat çekildi. Buna göre hali hazırda dış hatlar terminallerinden yapılan uçuşların geçici bir süre zarfında dahi olsa iç hatlar terminallerine aktarılması durumunda;

- Dış hatlar terminallerine göre daha düşük yoğunluklu güvenlik uygulamalarının yapıldığı iç hatlar terminallerinin kullanımından doğabilecek güvenlik zafiyetleri ve bunların ülkemize yansıması;

- Dış hatlar terminallerinde yer alan pasaport kontrol uygulamasının titizliği, özeni ve detaylarının iç hat terminallerinde yer almaması;

- Dış hatlar terminallerinde yer alan bagaj güvenlik detaylarının iç hatlar terminallerinde yer almamasının olası olumsuz sonuçları;

- Ülkemizi ziyaret edecek ve Türkiye’yi transit olarak kullanan yabancı ülke vatandaşlarının bu uygulama sonrası Türkiye’ye giriş yapıp iç hat terminaline yönelmeleri gerektiğinden vize alması, vize uygulaması yaptırması ve dolayısı ile ek mali ve fiziki külfet gerekecek olması;

- Ülkemizde okuyan ve ulaşımlarını Türkiye üzerinden transit olarak sağlayan öğrencilerin benzer sıkıntılar ile karşılaşacak olması;

- Ülkemizden seyahat eden üçüncü ülke pasaport hamili vatandaşlarımızın ve yurt dışında okuyan öğrencilerimizin iç hatlar terminalinden dış hatlar terminaline giriş için yaşayacağı sıkıntılar;

- Hem ülkemize hem de ülkemizden yapılacak ve Türkiye’deki alanları transit olarak kullanmayı planlayan yolcuların bahse konu terminallerin bir birine olan uzaklığı göz önünde tutulduğunda yaşayabilecekleri bağlantılı uçuş problemleri.

İlk etapta yaşanabilecek problemler olarak sıralanabilir. Bu uygulamanın insanlar üzerinde yaratacağı “yoksa Türkiye’ye entegre mi oluyoruz” psikolojisi de ayrı bir sorundur. 


Bu çerçevede mevcut düşüncenin hayata geçirilmeden önce getirilerinin kadar götürülerinin de çok iyi etüt edilmesini ve planlanmasının elzem olduğu düşüncesindeyiz. Amaç gerçekten KKTC’ye yapılacak uçuşların “iç hat” muamelesi yapılıp bir nevi bilet fiyatlarında ucuzluk sağlanması ise bunun için bir iç düzenleme yapıp KKTC’ye uçacak firmaların ülkemiz için düzenleyeceği biletlerde ilgili harçtan muafiyet sağlanabilir. Aksi taktirde “geçici” olarak da adlandırsa kalıcı zararlar verebilecek ve telafisi pek de mümkün olmayacak sorunlar yaşayabileceğimiz aşikardır.