Duygu Alan

Kuzey Kıbrıs’ta uyuşturucu kullanımının önüne bir türlü geçilemezken uyuşturucu madde kullanma yaşı gittikçe düşüyor.

KKTC’de kullanımı ciddi boyutlara ulaşan Bonzai, gençleri batağa sürüklüyor.

Başkent Lefkoşa’da uyuşturucu ticareti Surlariçi bölgesinde yoğun olarak gerçekleşirken, tacirlerin tuzağına düşen gençler, bu maddeleri kullanmak için tabiri caizse şeytanın bile aklına gelmeyecek mekanlar seçiyor.

Uyuşturucu bağımlıları, bu maddeleri genellikle Surlariçi’nde terk edilmiş ve yıkılmak üzere olan yapılarda kullanıyor.

Gecenin karanlığından yararlanılıyor

Uyuşturucu ticareti Surlariçi bölgesinde karanlık çöktüğünde kuytu köşelerde yapılıyor. Uyuşturucu alışverişi genellikle aydınlatmadan yoksun sokaklarda gerçekleşiyor.

Bağımlılar da bu maddeleri kullanmak için fark edilmemek adına gece karanlığını bekliyor.

Aileler endişeli

Surlariçi bölgesinde ikamet eden halk, bölgenin uyuşturucu batağına dönüştürülmesinden oldukça rahatsız. Aileler, çocuklarının bu batağa saplanmasından endişe ediyor.

Bölge halkı, yetkililerin bölgede ciddi tedbirler almasını istiyor.

uyusturucu-pazari-3.jpg

Muhtarlar devlete çağrı yaptı

Surlariçi muhtarları, bölgede uyuşturucu suçlarının önlenmesi için devleti gerekli önlemleri almaya çağırdı.

Uyuşturucu bağımlılarının bu maddeyi kullanmak için genelde harabe yapıları tercih ettiğini kaydeden muhtarlar, alınacak önlemlerle bu tip yapılara girişin engellenebileceğini söyledi.

Ticaretin de Surlariçi sokaklarında gerçekleştiğini belirten muhtarlar, uyuşturucu alışverişinin daha çok karanlık sokaklarda yapıldığını kaydederek, suçun önlenebilmesi için bölgede özellikle gece saatlerinde polis devriyesinin sıklaştırılmasını ve karanlık sokakların aydınlatılmasını istedi.

Muhtarlar, uyuşturucu batağına saplanmış gençlerin yeniden kazanılması için de en kısa zamanda tam donanımlı bir rehabilitasyon merkezi yapılması gerektiğini ifade etti.

Kazık: Sadece polis devriyesi yeterli değil

Surlariçi Haydar Paşa Mahallesi’nde Zühtü Zade Sokak’ta bulunan ve dışarıdan bakıldığında tek odalı dükkan görünümünde olan harabe durumundaki yapı, oldukça geniş bir araziye ve 2 katlı bir binaya açılıyor.

Surlariçi Haydar Paşa Mahallesi Muhtarı Mesut Kazık’ın iddiasına göre, uyuşturucu kullanan gençler, özellikle gece saatlerinde söz konusu 2 katlı eski binaya giderek uyuşturucu partisi yapıyor.

Mesut Kazık’ın iddiasına göre, sokak karanlık olduğundan suç kolayca işlenebiliyor, bölgede polis devriyesi olmasına rağmen söz konusu binada ve arazide hemen her gün bağımlılar uyuşturucu madde kullanıyor.

Mesut Kazık’ın iddiasına göre, yine aynı mahallede “Mert Mesut Kazık Market”in hemen yanı başındaki terk edilmiş ev de uyuşturucu bağımlıları tarafından kullanılmaktaydı. Ancak Muhtar Mesut Kazık, kendince önlem alarak konu evin kapısını çivileyerek açılamaz duruma getirdi ve tespitleri üzerine o günden beri söz konusu ev suça kapandı.

Surlariçi Haydar Paşa Mahallesi Muhtarı Mesut Kazık, Havadis’e yaptığı açıklamada, bölgede uyuşturucu kullanımı için nerelerin seçildiğinin hem bölge halkı tarafından hem de polis başta olmak üzere ilgili tüm yetkililer tarafından bilindiğini öne sürdü.

Kazık, suçun önlenmesi için sadece polis devriyesinin arttırılmasının yeterli olmadığını savunarak, uyuşturucu kullanımı için seçilen terk edilmiş, bu yapıların mühürlenmesi ya da yeniden restore edilerek kullanıma açılması gerektiğini dile getirdi.

uyusturucu-pazari-2.jpg

Eminoğlu: Satıcılar biliniyor, içicilerin üzerine gidiliyor

Kafesli Mahallesi Muhtarı Hüseyin Eminoğlu, Surlariçi’nde her türlü uyuşturucu suçunun işlendiği bir bölge olduğunu ve bölgede uyuşturucu suçunun önüne bir türlü geçilemediğini belirtti.

Uyuşturucu suçunun kentte yoğunlukla Surlariçi bölgesinde işlenmesinin nedenin ise bölgede harabe durumunda evlerin fazla olması ve polis devriyesinin yetersiz olmasından kaynaklandığını ifade etti.

Bu yıkık evlerde uyuşturucu suçlarının işlenmekte olduğunun sadece bölge halkı tarafından değil, hükümet edenler ve polis tarafından da bilindiğini öne süren Eminoğlu, “Surlariçi’nde yaşanan herkes tarafından biliniyor. Satıcısını alıcını da biliyorlar ama suçun önlenmesi için gereken yaptırımı uygulamıyorlar” dedi.

Uyuşturucuyu satanın değil kullanıcının üzerine gidildiğini iddia eden Hüseyin Eminoğlu, “Satıcıların kim olduğu biliniyor ancak onların üzerine gidilmiyor. İçiciler hedef alınıyor. Ülkede rehabilite edecek bir merkezin var olmaması nedeni ile de içici olarak hapse giren satıcı olarak çıkıyor. Gençlere çok yazık oluyor” diye konuştu.

“Bölge halkı fazlası ile tedirgin”

Hüseyin Eminoğlu, Surlariçi bölgesinin uyuşturucu suçlarının en yoğun olarak işlendiği bölge olduğunun mahalleliler tarafından da bilinmekte olduğunu kaydetti.

Bölge halkının, bu durumdan oldukça rahatsız olduğunu kaydeden Hüseyin Eminoğlu, ailelerin çocuklarının da uyuşturucu batağına düşmesinden endişe duyduğunu kaydetti.

“Surlariçi kaderine terk edildi”

Eminoğlu, Surlariçi bölgesinin geçmişte kentin en kalabalık bölgesi olduğunu ve bölgede suç oranının geçmişte yok denecek kadar az olduğunu belirtti.

Kıbrıslı Türklerin birer ikişer bölgeyi terk ettiğini ve Surlariçi’nin zamanla Kıbrıslı Türkler tarafından adeta reddedildiğini öne süren Eminoğlu, “bölgenin bugün suç merkezi haline gelmesinden bölgeyi terk edenler sorumludur” dedi.

Eminoğlu, “Bir zamanlar muazzam kalabalık olan Surlariçi’ni önce Kıbrıslı Türkler terk etti. Bölgeye Türkiye’den ülkemize göç edenler yerleşti. Kalan Kıbrıslı Türk de bölgede Türkiyeli aile sayısı artınca evlerini boşalttı, başka bölgelere gitti. Gerek Türkiye’de ekonomik koşulların iyileşmesi gerekse muhaceret afları nedeni ile zamanla Türkiyeli aileler de memleketlerine döndü. Bugün Surlariçi adeta boşaltıldı. Uyuşturucu satıcıları da bu fırsatı değerlendiriyor” dedi.