Ceren ERCİH 

 Askıya alınan Kıbrıs müzakereleri değerlendiren Hasgüler, Anastasiadis’in iki yüzlü politika izlediğini belirterek, ulusal egemenliğin görüşmelerde en can alıcı husus olduğuna vurgu yaptı. Hasgüler, Anastasiadis’in eski bir EOKA’cı olduğunu da kaydetti. Tüm yapılarını Avrupa Birliği’ne (AB) endeksleyen Rum tarafının, egemenliği sadece Kıbrıslı Türklere gösterdiğini bunun da iki yüzlülüğe örnek olduğunu söyledi. 

“BİR TAKIM ATRAKSİYONLAR YAPILIYOR” 

Türkiye’nin Navtex’i uzatmasıyla ilgili yorumlarda bulunan Mehmet Hasgüler, Kıbrıs sorununda en can alıcı noktanın ulusal egemenlik konusu olduğuna değindi. Hasgüler şunları kaydetti; “1945 yılında uluslararası toplumun birlikte kurmuş olduğu Birleşmiş Milletler’de (BM) en önemli ilkelerden birisi olan ulusal egemenlik konusu üzerinden bir takım atraksiyonlar yapılıyor. Anastasiadis içeride kendi toplumunun ekonomik kriz altında bulunduğu bir süreçte doğal gaz bir elma şekeri veya bir cankurtaran gibi gösterirken aslında yapılan şey egemenlik konusundaki hassasiyet.” 

“İKİ YÜZLÜLÜĞÜN ÖRNEĞİ” 

Güney Kıbrıs’ın Türkiye’ye egemenliğini kabul ettirmek istediğini söyleyen Hasgüler, egemenliğin 1974’ten itibaren Güney Kıbrıs’la sürekli yapılan tartışmalar içerisinde olduğuna vurgu yaptı. Hasgüler; “Kıbrıs’ın mevcudiyet durumunun resmi yasada hükümet olarak kabul edilmesi ile başlayan 1974’te ortaya çıkan sorun tartışmalardahep yapılmış. Nereden baksanız 30 yıldır egemenlik konusu çok önemliydi. Bu egemenlik meselesi ve Kıbrıs sorunu üzerinden inşa ediliyor. Paradoksal olan AB üyesi olmuşsunuz, tüm yapılarınızı AB’ye endekslemişsiniz. Egemenliğinizi sadece Kıbrıslı Türklere geldiğinde göstermek istiyorsunuz. Bu da Kıbrıs siyasetinde bir ikiyüzlülüğün örneğidir. “ 

“GÖRÜŞMEYİ ALABORA ETTİ” 

Anastasiadis’inegemenlik tartışması üzerinden doğalgazı inşa ettiğini savunan Hasgüler, antlaşma pozisyonundan uzak bir yöntem izlediğini şu sözlerle aktardı;“11 Şubat 2014’ta iki liderin ortak açıklamasını uluslararası toplumun ciddi olarak desteklediği bir açıklamaydı ve tamamen sonuç alıcı bir mücadeleyi başlatıyordu. Anastasiadis doğal gazı bahane ederek bu sonuç alıcı görüşmeyi alabora etti.” 

“ANASTASİADİS ESKİ BİR EOKACI” 

Rum tarafının yapmış olduğu ikiyüzlülüğün bir diğer örneğinin AB ve BM’de de görüldüğünü belirten Hasgüler, sözlerini şöyle tamamladı; “Avrupa Birliği de ve Birleşmiş Milletler de aslında başka bir iki yüzlülük örneği gösterdi. Bu konuda Anastasiadis’in bu tutumuna seyirci kaldı. Seyretmeye de devam ediyor. Müzakereler başlayacak ama tabi sonuç alınacak mı, başka bir mazeretle yeniden süreç alabora edilir mi? Bunu bilmiyorum ama kaçınılmaz olan 2014 Şubat’ında olan ortak açıklama Kıbrıs’ta bir çözüm getirecekti. Bugün Kıbrıs’taki Ortodoks siyasi kültürün önemli bir ürünüdür. Bu Ortodoks kültür kendisini buranın sahibi olarak gördüğü için doğal olarak da Kıbrıs Türkü’ne karşı bir kibir ve kapris var. Anastasiadis’de bunun grafit halini görebiliyorsunuz. Zaten Anastasiadis siyasi olarak eski bir EOKA’cıdır. Bunu unutmamak lazım. EOKA’nın da bütün ideolojik malzemesi kiliseden taşınıyordu. Bu ideolojik eğitimden geçmiş bir politikacıdır ama bakarsanız, liberal olduğu söyleniyor.”