Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, "Bu süreç içinde İmralı ile yapacağımız görüşme, sürecin ilerletilebilmesi bakımından, siyasetin stabil bir yoldan ilerlemesi bakımından çok kritik bir yerde duruyor" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, İl Eş Başkanları toplantısına katıldı. Yüksekdağ, toplantı öncesi gazetecilerin sorularını cevapladı.

Yüksekdağ, koalisyon çalışmalarıyla ilgili HDP'nin diğer partilerin temasının olup olmadığına dair soruya, diğer partilerden herhangi bir görüşme talebinin olmadığını ve bütün partilerle görüşme taleplerine ye açık olduklarını kaydederek, "Bundan sonra gelişebilecek bu tip süreçlerde görüşme, müzakere süreçlerine kapımız sonuna kadar açık. 7 Haziran seçimlerinden ciddi bir halk iradesi açığa çıktı. Türkiye'nin yüzde 60'ı, 60'ından fazlası tekçiliğe, otoriterleşmeye, tek parti, tek adam siyasetine "hayır" dedi; çoğulculuğa "evet" dedi. Türkiye halkları çoğulcu bin siyaset istemiştir. Çoğulcu bir yönetim anlayışı, kendisinin de doğrudan yönetime katılacağı bir siyaset anlayışını benimsemiştir. Bütün siyasi öznelere bu siyasi yönlendirmeye, seçmenin bu yönlendirmesine uygun hareket etmesi gerekir. Kimsenin bu süreçte kırmızı çizgilerinin, benim merkezim, anlayışım, çerçevelerine girme hakkı ve lüksü yoktur. Bu dayatmalar aslında partimize dönük olarak çıkarılmaktadır. Biz bunu da 7 Haziran seçim sonuçlarından kimsenin bir şey anlamadığını, bu sonuçları, söylemleri geliştirenlerin bir şey anlamadığını görüyoruz. Sınırlar aşılmıştır. Bir takım önyargılar, yasaklar, o meşhur kırmızı çizgiler aşılmıştır. Türkiye toplumu çoğulculuğa uygun bir hükümet kombinasyonu görmek istiyor" diye konuştu.

"ÇÖZÜM SÜRECİNİN DEVAM ETMESİ, 7 HAZİRAN SEÇİM SONUÇLARININ EN TEMEL BAŞLIKLARINDAN BİRİSİ"

İmralı ve Kandil görüşmelerine ilişkin bir soru üzerine ise Yüksekdağ, İmralı'ya gitmek için heyetin başvuru yaptığını söyledi. Yüksekdağ, görüşmeye ilişkin somut bir yanıt alamadıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Bu süreç içinde İmralı ile yapacağımız görüşme, sürecin ilerletilebilmesi bakımından, siyasetin stabil bir yoldan ilerlemesi bakımından çok kritik bir yerde duruyor. 7 Haziran seçimi, seçim sonuçları her şeyden önce barışa ve çözüme verilen oyların belirlediği seçim sonuçlarıydı. Yüzde 13.1 Halkların Demokratik Partisi'nin Meclise taşınmış olması, bu kadar güçlü bir temsiliyetle taşınmış olması çözüm konusunda halkların, halklarımızın ne kadar güçlü bir beklenti içinde olduğunu gösteriyor. Çözüm sürecinin devam etmesi, ettirilmesi isteği 7 Haziran seçim sonuçlarının en temel başlıklarından birisidir. Bu seçimlerin arkasından sürecin kesintiye uğraması riskini beraberinde getirecek sorumsuz yaklaşımlar sergilenmesi, seçmen iradesine saygısızlıktır. Sayın Öcalan'la görüşmenin önündeki bütün engellerin kaldırılmasının 7 Haziran'da ortaya çıkan demokratik iradeye saygının da bir gereği olarak görüyoruz. Siyasi iktidar, devlet siyasetini oluşturan merkezler eğer 7 Haziran seçim sonuçlarına söyledikleri kadar, söyledikleri gibi saygılılarsa, derhal hızla görüşmenin önündeki engelleri kaldırmalılar."

Kandil'le görüşmenin gündemlerinde olmadığını belirten Yüksekdağ, heyet aracılığıyla görüştüklerini söyledi.

Yüksekdağ, Tel Abyad'daki son durumla ilgili olarak, "Cizre ve Kobani kantonlarının birleştirildiği yönünde. Oradaki IŞİD'çi çete güçlerini tamamen temizlendiği yönünde. Suriye'de yaşanan vahşetin durdurulması, Kobani'de yaşanan ve diğer kantonları da tehdit eden vahşet karşısında önemli bir kazanım elde edildi. Türkiye'deki siyasi iktidarın bölge halklarının başına açtığı belayı ortadan kaldırmak YPG, YPJ güçlerinin eline kalmış durumda. Bu tarihi bir sorumluluk. Orada PYD'nin sorumluluğu bütün bölge halklarına karşı çok önemli bir görevin üstlenilmesi anlamına geliyor. Burada IŞİD çetelerine karşı kazanılan her başarı aynı zamanda Türkiye siyasetinin de demokratik biçimde önünün açılması demektir" ifadelerini kullandı.