HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde yaşanan saldırının olağan şüphelisinin IŞİD olduğunu söyledi.

Parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, Şanlıurfa'nın Suruç ilçesi Amara Kültür Merkezi yakınlarında bir basın açıklaması esnasında meydana gelen ve çok sayıda insanın hayatını kaybettiği patlamaya yönelik açıklamalarda bulunan HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, yaşanan olayın bir katliam olduğunu belirtti.

"Tahrip gücü yüksek bomba ile ağır bir saldırı gerçekleşti. Bölgeden gelen haberler ölü sayısının 30'larda olduğunu gösteriyor, ağır yaralılar var" açıklamasında bulunan Mithat Sancar, HDP'nin yarın sabah Ankara'da olağanüstü MYK toplantısı yapacağını belirterek, DBP, HDK, DTK Eş Başkanlarının da bir araya gelip neler yapılacağını tartışacaklarını kaydetti.

Suruç Devlet Hastanesinin kapasitesinin yetersiz olduğunu belirten ve yakın bölgelerdeki hastanelerin hazır hale getirilmesi için girişimlerinin olduğunu belirten Sancar, HDP'li milletvekillerinin Suruç'a gittiklerini açıkladı. Bu saldırının sürpriz olmadığını belirten Sancar, "Bu saldırının işaretleri daha önceden geliyordu. Diyarbakır'daki saldırıdan sonra benzer saldırının olma ihtimali hep vardı. Kamuoyunu, devlet ve hükümet yetkililerini sürekli uyardık. Olağan şüpheli IŞİD görünüyor. Saldırı bundan 3 hafta önce Kobani'de gerçekleşen katliam ile benzerlik gösteriliyor. Bu saldırıların temelinde sadece bir örgütün saldırgan tutumunun yattığını söylemek eksik kalır. Şüphesiz bir örgüt vardır, bu örgütün IŞİD olduğuna dair net bulgular bulunmamakla birlikte herkesin üzerinde buluştuğu olağan şüpheli adres IŞİD. Bunun ortaya çıkması için etkili bir soruşturmaya ihtiyaç var. Seçim kampanyası döneminde partimize yapılan 170 civarında saldırının ve Diyarbakır'daki katliam girişiminin soruşturulması ile ilgili ihmalleri hatırladığımızda burada da etkili soruşturma konusunda iyimser olduğumuzu söyleyemeyiz" dedi.

HÜKÜMETİ VE CUMHURBAŞKANINI SUÇLADI

IŞİD'in özellikle Şanlıurfa'nın çeşitli ilçelerinde faaliyette bulunduğuna dair gelen duyumların kamuoyu ile paylaşıldığına ve hükümetin uyarıldığına dikkat çeken Sancar, "IŞİD'in bu tür büyük saldırılara girişebileceği kaygısı hep dile getirildi. Bu konuda tedbir alması gereken hükümettir. Hükümetin gerek istihbarat ve gerekse güvenlik konusunda tedbirleri alması gerekliydi, görünüyor ki, bu tedbirler alınmamış. Belli medya organlarının IŞİD'i adeta öven yayınları oldu, benzer tonda açıklamalar hükümete yakın kaynaklardan geldi" diye konuştu.

Suruç'ta yaşanan saldırı üzerinden bazı medya organları ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı da suçlayan Sancar, "Bu katliam elbette bir örgütün doğrudan gerçekleştirdiği bir fiildir. Bu katliamın gerçekleştirilmesine zemin hazırlayan faktörler vardır, bunların başında gerilimi ve şiddeti tırmandıran dil geliyor. Cumhurbaşkanının seçim kampanyası boyunca kullandığı dilin böyle bir nitelik taşıdığını söyleyebiliriz. Bu dil hala terkedilmiş değil. Böyle olunca ortam saldırılara da elverişli hale geliyor, saldırı düzenlemek isteyenler için bir cesaret sebebi haline geliyor. Bunun önüne geçmek için acilen savaş dili, gerilim ve kutuplaştırma politikası terk edilmelidir. Rojova ve Kobani'yi Türkiye'den ayrı gösteren yaklaşımın ne kadar temelsiz ve tehlikeli olduğunu Suruç'taki katliamda bir kez daha görmüş olduk" şeklinde konuştu.