Halkın Partisi Bakanlar Kurulu kararı ile Toprak Ürünleri Kurumu'nun getirildiği zor durumdan kurtarılması ve piyasayı düzenleyici bir kurum haline getirilmesi adı altında içerisinde ithal meyve, sebze, tahıl ürünleri, hayvan yemi, baklagiller ve dahası olan 109 kalem ürüne %3 katkı payı konmasına tepki gösterdi. Kötü yönetimin faturasını halka ödetmek yerine kurumu zarara uğratanlardan hesap sorulması cesareti gösterilmesi çağrısı yaptı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Kamudaki cari açıkların kapatılması maksadıyla yıllardır uygulanan “katkı payı” uygulamalarına bir yenisi daha eklenerek halkın cebine el uzatılması ve vatandaşın zaruri ihtiyaçlarında doğrudan pahalılığa yol açacak kararlar alınması kabul edilebilir değildir. Yıllardır sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması için hiçbir önlem almayan, Toprak Ürünleri Kurumu’nun piyasadaki rolünü hesaba katmadan partizanca uygulamalarla Kurumu iflas noktasına getiren anlayışın şimdi de tarım ve hayvancılık ürünlerinde pahalılık yaratacak bir uygulamayla kendi beceriksizliklerini zaten mevcut ekonomik daralma ile zor günler geçiren halkın cebinden düzeltmeye çalışması doğru değildir.

“Toprak Ürünleri Kurumunun kar eder haldeyken nasıl zarara sokulduğu ortadadır. Gelmiş geçmiş tüm hükümetler bu konuda sorumlu iken, bu sorumluluğu üstlenmek yerine bunun faturasını vatandaşa kesmeye çalışıyorlar. Siyasi iradenin bu noktada elini halkın cebine uzatmak yerine Kurumu zarara uğratanlardan hesap sorması ve zarara yol açanlara bu zararı ödetmesi daha doğru bir yaklaşım olacaktır.

Getirilen %3'lük “katkı payı” ile ithalat maliyetlerinde artış yaşanacağından dolayı bu durum doğrudan veya dolaylı olarak vatandaşın alışveriş faturasına yansıyacaktır. Katkı payı eklenen 109 kalem ürün, neredeyse vatandaşın günlük zaruri ihtiyaç listesinde olan ürünler olup, zaten alım gücü düşmüş olan halkı daha da zor duruma sokacaktır. “katkı payı” eklenecek ürünler yerli üretim yapılan ürünler de olmadığından yerli üretimin bu gibi fonlarla cazip hale getirilmesi mümkün değildir. %3’lük katkı payı uygulanacak ürünler kapsamında bulunan hayvan yemleri, hayvan yemi katkı maddesi vb. Ürünlerin pahalılaşması ile hayvancılık sektörü de bu pahalılıktan çok ciddi şekilde etkilenecek olup hükümetin halkını, üreticisini, ithalatçısını düşünmeden sadece kendi yarattığı açığı kapatmak ve kamu giderlerini karşılamak amacıyla yaptığı bu uygulama kötü yönetimin en güzel örneğidir.

Bu uygulamanın özellikle market ürünlerinde yaratacağı doğrudan pahalılığı dikkate aldığımızda esnafımızın Güney Kıbrıs ile rekabet edilebilir koşullarda ticaret yapmasına bir engel daha konulmuş olacak ve hayvancıdan, üreticiden, satıcıdan, ithalatçıdan vatandaşa tüm halkımız etkilenecek, alım gücü azalacak, piyasalarda durgunluk yaşanacaktır. Yıllardır uygulanan partizan politikalar ile Toprak Ürünleri Kurumu’nu kendi siyasi çevrelerine menfaat amaçlı kullanan hükümetin Toprak Ürünleri’ni kurtarma gerekçesi de inanılır gibi değildir.

Halkın Partisi, yaptığı açıklamalara ek olarak hükümetin aşağıdaki bu sorulara da yanıt vermesi gerektiğine değindi:

Mevcut ithalat hacmimiz ve açıklanan zarar tutarı ışığında, bu açığı kapatmak için kaç ay %3’lük katkı payı uygulaması planlanmaktadır? Ayrıca, Maliye’ye ödenecek olan bu payların ilgili kuruma aktarılacağının garantisini vermek mümkün müdür? Bugüne kadar Maliye bünyesine alınıp da ilgili kurumlara transfer edilmeyen bir çok ödemeye şahit olduk. Bu örneklerden hareketle bu fonun da hedeflenen amaca uygun bir şekilde Kurum’a aktarılacağına inanmıyoruz.

Senelerdir, siyasi rant ve partizanlık uğruna kurumlarımızı kötü yönetenler şimdi bir de bunun faturasını vatandaşa kesmeye çalışarak, elini 'katkı payı' adı altında vatandaşın cebine uzatıyor. Bu kurumun nasıl zarar eder hale getirildiği sorgulanmalı ve sorumlular hesap vermelidir, Halkın Partisi göreve geldiği zaman tüm bu partizanlığın, kötü yönetimin ve oluşan zararın hesabını halk adına  soracaktır.