Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Sekreteri Suphi Hüdaoğlu, Kıbrıs’ta çözümsüz geçen yılların, tüm tarafların zararına olduğunu, ayrıca çözümün şartlarını zorlaştırdığını belirtti ve müzakerelerin adil ve kalıcı bir çözümle sonuçlanması için herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğini kaydetti.

Çözüme kadar zor bir süreç olduğunu söyleyen Hüdaoğlu, Kıbrıs Türk halkının haklarını korumak kadar, diğer toplumun haklarını da gözeterek adil bir çözüme ulaşmanın önemli olduğunu, ancak bunun kendi haklarımızı korumayacağız anlamına gelmediğini vurguladı.

Partisinden verilen bilgiye göre, TDP Genel Sekreteri Suphi Hüdaoğlu, Kıbrıs konusuna yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Rum Yönetimi eski Dışişleri Bakanlarından Nikos Rolandis’in ‘AİHM’in Dimopulos kararı ile mülk sahibinin hakları zayıflamıştır” söylemini değerlendiren Hüdaoğlu, Kıbrıs’ta çözümsüz geçen her günün tüm tarafların aleyhine olduğunu, bu nedenle erken, kalıcı ve adil bir çözüme ulaşılması gerektiğini vurguladı.

Hüdaoğlu, çözüme ulaşmak adına herkesin görevlerini yerine getirmesi gerektiğini, aksi takdirde ileri tarihe itelenecek çözümün, çok daha zor ve çok daha kötü şartlar içereceği uyarısında bulundu. 

“KULLANICILARIN ELİ GÜÇLENDİ”

Malın ilk sahibi kadar 41 yıldır malı kullanan kişinin de hakları olduğunu içeren Dimopulos kararı ile Kıbrıs Türk tarafı ile müzakerecimizin elinin güçlendiğini belirten Hüdaoğlu, tazminat ile takasın öne çıktığı bu noktada, önemli olanın tazminatın nasıl karşılanacağı konusu olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile ekibinin bu konuda yoğun bir mesai harcadığını belirten Hüdaoğlu, ABD, AB, Türkiye ve İngiltere’nin yardımcı olma yönünde işaretler olmasının olumlu olduğunu ifade etti.

“KARŞILIKLI ADIM ŞART”

Bir soru üzerine toprak ve harita konusunun halen derinlemesine görüşülmediğini, ancak geçmişte Denktaş döneminde %29+ üzerinde mutabık kalındığını ifade eden Hüdaoğlu, “Türk tarafı toprak konusunda, Rum tarafı ise Yönetim ve Güç Paylaşımı konusunda açılımlar yapmak zorundadır” dedi.

Kıbrıslı Rumların Kuzey’de 1.5 milyon, Kıbrıslı Türklerin ise Güney’de 450 bin dönüm mal bıraktığını belirten Hüdaoğlu, ekonomik anlamda değerleri eşit tutulsa bile, tazminatın mutlaka olacağını ifade etti.

Yakın geçmişte yapılan araştırmalara göre, olası bir anlaşmada eski mülküne dönmek isteyen Kıbrıslı Rumların oranının %3 ile %13 oranları arasında değiştiğini belirten Hüdaoğlu, “Kıbrıs Türk idaresi altında yaşamayı kabul edecek, vergisini Türk devletine ödeyecek, nüfusa göre az olacak olan Kıbrıslı Rumlardan niye korkalım ki” ifadelerini kullandı.

“DÖNÜŞÜMLÜ BAŞKANLIK OLMALI”

Suphi Hüdaoğlu, bir soru üzerine dönüşümlü başkanlığın mutlaka olması görüşünde olduklarını, bunun siyasi eşitlik açısından önemli olduğunu belirtti. 

TDP Genel Sekreteri Suphi Hüdaoğlu, liderlerin Kasım ayı içerisinde çok yoğun bir görüşme sürecine gireceğini ve bir anlamda bu sürecin gelecek açısından belirleyici olacağını belirterek, “Arzumuz ve beklentimiz sürecin olumlu ilerlemesi ve her iki tarafın da içselleştirebileceği bir zeminin ortaya çıkmasıdır” dedi. 

Hüdaoğlu, süreç bu şekilde ilerlerken, Kıbrıs’ta her iki tarafın da olası bir çözüme hazır olması ve ev ödevlerini yerine getirmesi gerektiğini kaydetti.

Özellikle Kuzey Kıbrıs’ta  yapılması gereken birçok reform olduğunu belirten Hüdaoğlu, “ Hükümet söz verdiği reformları mutlaka hayata geçirmelidir. Kayıt dışı ekonomi kontrol altına alınmalı, kamu, sağlık, eğitim ve hukuk başta olmak üzere gerekli reformlar yapılmalıdır. Bu konularda çok geç kaldık. Bunları yapmak hem bizi çözüme hazır hale getirir, hem de liderimizin elini güçlendirir” diye konuştu