Özlem Çimendal

Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) Örgütlenme Sekreteri Murat Kanatlı gündeme ilişkin Yeni Bakış’a çarpıcı açıklamalarda bulundu.  Özellikle vatandaşlık konusunun UBP, CTP ve DP gibi iktidarda bulunan birçok parti tarafından siyasi malzeme olarak kullanıldığına da dikkat çeken Kanatlı, yasaya uyulmadan verilen vatandaşlıklar konusuyla Kıbrıs sorununun da ilişikli olduğu değerlendirmesinde bulundu.

“Vatandaşlık Yasası’nın son halini kimse bilmiyor”

Ülkede verilen vatandaşlıklar konusunda ciddi bir anomali( kural dışılık, mantıksızlık) olduğunu söyleyen Kanatlı, ortada bir yasa olduğunu ancak yasanın her başa gelen iktidar döneminde sürekli değiştiğini en son halini de kimin bildiğinin dahi bilinmediğini kaydetti.

“İstisnai durumlar normal bir prosedür gibi işletiliyor”

Sürekli değişiklik yapılan vatandaşlıklar yasasına rağmen çok özel ve istisnai durumda Bakanlar Kurulu kararı ile verilmesi gereken vatandaşlıkların bu kritere göre verilmediğini dile getiren Kanatlı, “Bakanlar Kurulu kararıyla verilen vatandaşlıklar çok istisnai durumlar için geçerliyken, bu yapılmıyor şu an ve normal yasa by-pass ediliyor” dedi.

“UBP de CTP de DP de yapıyor”

Ülkede vatandaşlıklar konusunda yasalara saygı duyulmadığını da ifade eden Kanatlı, “Bunu UBP de yapıyor CTP de yapıyor DP de yapıyor” şeklinde konuştu. Kanatlı, “Ortada bir yasa var ve buna rağmen yasanın istisnai durumlar için verdiği yetkiler normal bir prosedür gibi işleme konuluyor” ifadelerini kullandı.

“Belge dahi olmaksızın veriliyor”

UBP’nin vatandaşlıklar konusunu abarttığı yorumunda da bulunan Kanatlı, “UBP vatandaşlık konusunu son dönemlerde abarttı. Bu istisnai durumlar için geçerli olan belgeler dahi olmaksızın vatandaşlık vermeye başladı bu ciddi bir anomalidir” şeklinde konuştu.

“Verilen vatandaşlıklar siyasi iradeye etki edecek düzlemde”

Vatandaşlıklar konusunda ortaya çıkan anomalileri gidermek adına çıkarılan Beyaz Kimliklerin de ciddi bir araştırma yapılmadan verildiğini ve uygulamaya konulduğunu buna karşın şimdi de bunun uygulanmadığını ifade eden Kanatlı, “Vatandaşlık verilmesi her ülke için önemli bir konudur. Bu basit bir insan hakları konusunun çok ötesindedir” dedi. Kanatlı, verilen vatandaşlıkların siyasi iradeye etki edecek düzlemde verildiğine dikkat çekerken, veren tarafın da kendi taraftarlarını artırmaya yönelik hareket ettiğini vurguladı.   

Yasalar çerçevesinde verilmeyen vatandaşlıklar konusunda savunulan “mağduriyet giderme” söylemlerini de doğru bulmadığını ifade eden Kanatlı, partizanca verilen vatandaşlıkların, hakkı yenen başka mağdurlar yarattığının da göz ardı edilmemesini istedi. Kanatlı, “Bu ülkenin geleceği için bu konu çok sıkıntılar yaratmaktadır. Birçok ülkede vatandaşlıklar konusunda kısıtlamalar vardır. Yerel seçimler dışında referandum ya da genel seçimler gibi konularda yeni yurttaşlarda kısıtlamalar vardır” ifadelerini kullandı.

“Hem yandaş çoğaltma hem de Kıbrıs konusunu sekteye uğratma…”

Hükümetin vatandaşlıkları, Kıbrıs konusunda yeni oldubittiler yaratma ve zora sokma adına uyguladığını iddia eden Kanatlı, “Usulsüz dağıtılan vatandaşlıklarla hükümet Kıbrıs görüşmelerini zora sokma çabasındadır. Hem kendi yandaşlarını çoğaltmaya çalışıyor hem de Kıbrıs konusunu sekteye uğratmaya çalışıyor” dedi.

Vatandaşlıklar konusunda her partinin ortak kaygısı “oy”

Verilen vatandaşlıklar konusunda sadece UBP’nin değil, iktidara gelen her partinin vatandaşlık konusunu siyasi malzeme ve nemalanma aracı olarak kullandığının da bilindiğine değinen Kanatlı, iktidara gelen partilerin vatandaşlıklar konusunda ortak kaygılarının oy potansiyeli olduğuna işaret etti.

“Kişiler özel bilgileri ile deşifre edilerek mağdur ediliyor”

Hükümetlerin usulsüz verdiği vatandaşlıkları insan hakları çerçevesinde de değerlendiren Kanatlı, bir yerde giderildiği söylenilen mağduriyetlerle aslında başka bir yerde başka mağdurlar yaratıldığını savundu. Kanatlı, ayrıca usulsüz verildiği iddia edilen vatandaşlıklara konu olan kişilerin isimlerinin de açık açık kamuoyuna deşifre edildiğini ve bunun da hoş bir durum olmadığını ifade etti.

“Deşifre olanların birçoğu 18 yaş altı”

Kamuoyuna deşifre edilen vatandaşlıklarda açık isim ve kimlik bilgilerinin açık açık geçtiği kişilerin çoğunun 18 yaş altı olması sebebiyle de yanlış olduğuna dikkat çeken Kanatlı, “Tüm kimlik bilgileri dağıtılarak insanlar deşifre diliyor ve hatta çoğunun 18 yaş altı olduğu gözlemleniyor ve bunun korunması gerekiyor” dedi.

“Hükümet çok cürretkar”

Ülkede son yaşananların hangisine nasıl tepki verileceğinin artık kestirilemeyecek duruma gelindiğine işaret eden Katalı, “Hükümet artık kendinden geçti, askeri bölgeyi özele veren, SİT alanlarını kiralayan bir yapı söz konusu. Cürretkar bir biçimde icraatlar yapılıyor. Ciddi olmayan ve pervasızca hareket eden bir yapıyla karşı karşıyayız. Burada hukukun üstünlüğü ve mahkemelerin performansı çok önemlidir. Bizim çağrımız hukuka artık saygı gösterilmesi yönündedir” şeklinde konuştu.