Eniz Orakcıoğlu

CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe, hükümetin yasa gücünde kararname ile aldığı Muhaceret ve Seyrüsefer affı için mahkemeden ara emri çıkarak kararın durdurulmasını Yeni Bakış’a değerlendirdi. Özdenefe, konu ile ilgili şu şekilde konuştu; “Mahkeme bizim öne sunduğumuz gerekçeleri haklı bularak ara emrini verdi. Meclis belirli hallerde ve belirli şartlarda bazı yasalar yaparak ekonomik alanda bazı düzenlemeler yapabilmektedir. Kaldı ki hükümetlerin, yönetimde olanların ve meclisin görevi de ülkenin ihtiyaçlarına göre yasa düzenlemeleri yapmaktır. Ama burada yasa gücünde kararnameler çıkararak maalesef ki meclisin yetkisinde olan bir konunun, meclis tamamen baypas edilerek Bakanlar kurulu tarafından yapılmasıydı, bizim itirazımız da bu yöndeydi.”

“Yasa önerisinin meclise gelmesi gerekirdi”

Muhaceret veya Seyrüsefer affını çıkarılması yönünde ihtiyaçlar varsa, bunun yasa önerisinin meclise gelmesi gerektiğini belirten Özdenefe, “O zaman bütün partiler oturup yasa önerisini değerlendirip katkı koyardı. Örneğin, ne kadara kadar kolaylık yapılabilir, bugüne kadar vaktinde ödeyenlere mağdur edilmemesi için ne gibi bir mükâfat verilebilir gibi belirlemeler de yapılarak daha sağlıklı bir yapı çizilmesi daha doğru olurdu.

“Aflar rutine bağlanırsa bir sonraki afta öderim mantalitesi doğar”

Çünkü bu aflar rutine bağlanırsa herkes bir sonraki aftan yararlanırım diyerek, borcunu ödeme yoluna gitmeyecektir. Kısacası bir sonraki afta öderim mantalitesini bizim olağan hale getirmememiz gerekir. Bu noktada aslar norma dönüşürse haklı olarak sorumluluğu olan kişilerinde bunları ciddiye almama hali doğacak ki hukuk devleti de kişiye, güne ve şartların değişmesine göre hareket etmek değildir. Bir kural varsa ona uyulur, olağan üstü koşullar varsa ve bunun yeniden değerlendirilmesi gerekiyorsa tabi ki meclis muhalefeti ve iktidarıyla oturup o koşulları değerlendirir ve yeni günün koşullarına uygun düzenlemeleri yapar” dedi.

“Biz hükümetteyiz yaparız meclisi de kale almayız” demek istiyorlar

Bu noktada kendilerinin alınan bu kararlara yönelik iddialarının birincisinin insanların güven duygusunun ve hukuka bağlılığın olumsuz etkilendiği yönünde olduğunu söyleyen Özdenefe, “Bir diğer iddiamız ise tamamen meclisin yetkisinde olduğuna inandığımız bir yasal düzenlemenin Bakanlar Kurulu vasıtası ile yasa gücünde kararname yapılmasıdır. Anayasaya bakıldığında meclisin 3 ay tatilde olduğu zaman acil durumlarda Bakanlar Kurulunun belirli şartlarda yasa gücünde kararname geçirme yetkisi vardır, ama bunlarında kriterleri bellidir. Günün sonunda kriterler de bellidir ve o kriterlerin içerisinde ivedi olan meselelerde yasa gücünde kararname çıkarıla bilinir, ama bugün bakıldığında muhaceret affının ya da kayıttan düşen araçların bir aciliyeti olduğunu düşünmüyorum. Bu noktada yapılan bu yasa gücünde kararname ‘Biz hükümetteyiz yaparız meclisi de kale almayız’ gibi bir durum oluşturur ki bu yanlıştır” diye konuştu.

“Çoğunluğu sağlayamayız endişeleri olabilir”

Özdenefe, sözlerine şu şekilde devam etti; “İktidarda olan bir parti meclis çoğunluğunu elinde tutuyorsanız yasalarınızı geçirirsiniz. Kaldı ki bu durum bize şimdiki bağımsız milletvekilleri tarafından da desteklenen azınlık hükümetinin çoğunluğu sağlayamayacaklar şeklinde endişeleri olduğu gibi bir düşünce de yaratıyor. Kısacası bu durum insanın kafasında birçok soru işareti yaratıyor. Ama ihtiyaç varsa ve meclise gelirse bizim kesinlikle değerlendireceğimizi de söylemek isterim.”

“CTP’nin yaptığı ile UBP’nin yaptığı aynı değil”

CTP’nin zenginlere bir sürü vergi bağışladığı yönündeki eleştirilerin doğru olmadığını da vurgulayan Özdenefe; “Bu eleştirileri yapanların gerçeği anlamak istemediklerini düşünmekteyim. Çünkü orada bizim yaptığımız devlete olan birikmiş borçların faizlerinin bir kısmının bağışlanmasıydı. Borcun kendisi bağışlanmamıştı ve 1 yıl içinde ödeme planı çıkarılmış, bu sayede de insanlar borcunu ödemişti. CTP’nin hükümette olduğu dönemde yapılan ile şu anda UBP hükümetinin yaptığının hiçbir alakası yoktur, şimdi yasa gücünde kararname ile devletin alacağının hepsini bağışlanıyor” şeklinde konuştu.

“Hükümet hukuk tanımaz bir tavır içindedir”

Şu andaki hükümetin hukuk tanımaz bir tavrının olduğuna dikkat çeken Özdenefe, “Bu hukuk tanımazlıklar yüzünden artık mahkemeler devreye girmiştir ve mahkemeler de ilk etapta hukuka aykırı işler tespit ettikleri için bu ara emirlerini vermişlerdir. Biz zaten yapılanların siyaseten hukuka aykırı olduğu için mahkemeye başvurduk” dedi.

“Bu hukuk tanımazlık, beceriksizlik ve vurdumduymazlıktır”

Girne emirnamesi ile ilgili alınan ara emrine de değinen Özdenefe, sözlerine şu şekilde devam etti; “Girne emirnamesi olayında hem hukuk tanımazlık, hem beceriksizlik, hem de vurdumduymazlık var. Birincisi hükümet bugün oldu bu emirname değişikliklerini hangi gerekçe ile yaptıklarını daha halka açıklamış değildir. Girne’nin durumu, altyapısının yetersizliği ve aşırı yapılaşmış olması ortadayken, geçen sene Bakanlar Kurulundan geçen ülke fiziki planda Girne’nin artık doyuma ulaştığı ve bundan sonraki turizmin Bafra bölgesinde yapılması gerektiği ortada olmasına rağmen ve imar planının çıkmasına da bu kadar az kalmışken hükümetin yangından mal kaçırır gibi emirname değişikliği yapması bu değişikliği yapmakta başka artı niyetin olduğunuzu gösterir. Buda hukuk tanımazlığın en büyük tanımıdır" dedi.

“Değişiklikten haberimiz yoktur”

Emirname değişikliklerini hükümetin beceriksizce yaptıklarını söyleyen Özdenefe, “Bu değişiklikler bayramda bir gün önce gece yarısı imzalar atılarak yapıldı ve biz hala bugün Girne’de yapılan değişikliklerin ne olduğunu bilmemekteyiz. Bu konuda Resmi Gazetede yayınlanan Bakanlar Kurulu kararı ekte belirtilen haritadaki değişikliklerin yapıldığından bahsetmektedir. Ama Resmi gazetede ekte harita daha ortada yoktur. Biz ekte ne gibi değişiklikler yaptıklarını daha bilmiyoruz. Bundan daha büyük bir beceriksizlik yoktur” şeklinde konuştu.

“Karar geriye doğru işlemez”

Özdenefe, sözlerine şu şekilde devam etti; “Genel anlamda Anayasa Mahkemesine giden bu tür meselelerde, yürütme durduruluyorsa ve daha sonrasında da hukuka ve anayasaya aykırı bulunup iptal ediliyorsa, bu karar geriye doğru işlememektedir. Yani bugüne kadar aflardan yararlanmış olanlar yararlanmış olacak. Bu noktada zaten mahkemede ara emrini daha fazla anomali yaratılmasın diye vermiştir, ama geriye dönük olarak aftan yararlananlara bir şey yapılamaz.”

“Yanlış bir usul izlenerek tuhaf bir beklenti yaratıldı”

Bu durumda bir beklenti oluştuğuna da değinen Özdenefe, “İnsanların zaten içinde bulunduğu durum, maddi kriz ortada, bunun yanında esnafın,  diğer sektörlerin ve memurun da sıkıntısı ortada, yanlış bir usul izlenerek tuhaf bir beklenti yaratıldı. Uygulanan aftan belirli kişiler yararlandı, belirli kişiler yararlanamadı, eğer hükümettekiler bu işi hukuka uygun olarak yapmakta ciddi ve samimi isler meclis pazartesi günü açıldığında düzenlemeleri içeriye versinler biz CTP olarak hukuka ve adalete uygun her türlü düzenlemede komite toplantılarında katkımızı koyup bu yönde oyumuzu kullanmaya hazırız” diye konuştu.