Kıbrıs Türk İnşaat Taşeronları Birliği, 2015’te hükümetten beklentisinin; “Kıbrıslı Türklerin sosyal, ekonomik ve kültürel dokusunun korunması, bu değerlerine müdahale edilmemesi, laik ve sosyal değerlerinin bozulmaması ve dönüştürmeye dönük her türlü girişimin engellenmesi” olduğunu belirtti.

Birlik, “Özelleştirme” adı altında Kıbrıslı Türklere ait kamusal alanların “peşkeş” çekilmemesi gerektiğini de ifade ederek, kurumların çalışmaları ve gelecekleri ile ilgili karar verme yetkisinin de Kıbrıslı Türklerde olması gerekliliğine dikkat çekti.

Kıbrıs Türk İnşaat Taşeronları Birliği Başkanı Osman Amca, bugün yaptığı yazılı açıklamada, 2015 yılında hükümetten beklentilerini açıkladı.

Kıbrıslı Türk insanının, kendi ülkesini yönetecek ve kendi için bugüne ve yarına dair toplumsal proje üretecek kapasiteye sahip olduğunu vurgulayan Amca, Kuzey Kıbrıs’a yönelik tüm ekonomik düzenleme ve yatırımlarda Kıbrıslı Türk emekçi kesimi ile iş insanlarının ve kurumlarının varlığı gözetilerek tercih edilmesinin sağlanması gerektiğine işaret etti.

Amca, ülkedeki sosyal, ekonomik ve kültürel dokunun korunması, Kıbrıslı Türklerin sosyal iradesini ortadan kaldırıp vatandaşlık dağıtılmaması, kimlikle giriş uygulamasının kaldırılması ve ülkeye giriş çıkışların kontrol altına alınması gerektiğini ifade ederek, şöyle devam etti:

“Kıbrıslı Türklerin ekonomik, sosyal ve kültürel değerlerine müdahale edilmemeli, Kıbrıslı Türklerin laik ve sosyal değerleri bozulmamalı, dönüştürmeye dönük her türlü girişim engellenmeli.

Özelleştirme adı altında Kıbrıslı Türklere ait kamusal alanlar peşkeş çekilmemeli, kurumların çalışmaları ve gelecekleri ile ilgili karar verme yetkisi Kıbrıslı Türklerde olmalı.

Ülkenin sivilleşmesi ve demokratikleşmesi adına her türlü yasal ve anayasal değişim için öncü olunmalı. Kıbrıs sorununu kısa sürede Birleşmiş Milletler gözetiminde çözümünü ve Kıbrıslı Türklerin uluslararası alanda yerini almasına destek verilmeli.

Gayrı insani koşullarda çalıştırılan özel sektör çalışanlarının çalışma koşullarını iyileştirerek İLO Kurallarının ülkemizde hem kamuda hem özel sektörde uygulanmasını sağlamalıyız. İş sağlığı ve güvenliği konusunda ciddi adımlar atılmalı. Özel sektörde sendikalaşma çalışmaları başlatılmalı.

Kayıt dışı ekonomi ile mücadele toplumsal seferberlik boyutunda başlatılıp, devamlılığı sağlanmalıdır.

Taşeronun ve tüm esnafın borçları bir plan çerçevesinde yeniden yapılandırılıp, ödenebilir şekle sokulmalıdır.

Finans kaynaklarına ulaşım kolaylaştırılmalıdır, Ülkedeki bankalar arasındaki faiz uçurumu dengelenmelidir. Sicil affı getirilerek yıllar önceki yasaklar kaldırılmalıdır.

Ülkeye vergi adaleti getirilmeli, dolaylı vergiler kaldırılıp, herkesin kazancına göre vergi ödemesi sağlanmalıdır.

Emeğimize, sermayemize, toplumsal varlıklarımıza saygı, toplumsal irademize ve bu adanın sahipleri olarak, kendi kendimizi idare etme hakkımız olmalı, üretime dayalı güçlü bir ekonomi, herkesin hesap sorabildiği, herkesin hesap verdiği, siyaset adaylarının halk tarafından aday yapıldığı ve seçildiği, kaliteli bir demokrasi, laik bir yaşam mücadelesi verebileceğimiz bir irade ortaya koyabilmeliyiz.”