Rana Sarro

KKTC’de açılan Vakıflar İdaresi ihalelerinin bundan sonra Ankara’da açılması konusunda imzalanan protokol gerekçesiyle, araçlı eylem kararı alan Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitler Birliği, Lefkoşa’da Başbakanlık önünde yapılacağı duyurulan araçlı eylemi, Başbakan ile görüşmelerinin ardından, 27 Ocak’ta erteleme kararı aldı.

Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu’nun, Türkiye Vakıflar İdaresi ile imzalanan protokol kapsamında, yalnızca Selimiye Camii ve Lala Mustafa Paşa Camii’nin restorasyon ihalelerinin Türkiye’de açılması konusunda karar üretme hazırlığında olduğunu açıkladı. Yorgancıoğlu, bu konuyla ilgili eylem hazırlığında olan çevrelerin de bu gelişme ile birlikte eylem kararını değiştirdiğini belirtti.

TC ile KKTC arasında imzalan mevcut protokolün iptali beklenirken, Türkiye Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’tan kafa karıştıran bir açıklama geldi. Türkiye Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Kıbrıs’ta da protokol imzaladık, ne kadar vakıf eseri varsa biz yapacağız” dedi.

Bunun üzerine, Türkiye Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, bu açıklamasını İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, Detay Gazetesi’ne değerlendirdi.

CAFER GÜRCAFER: “EĞER BÖYLEYSE DURUM KÖTÜ”

İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, Türkiye Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, “Kıbrıs’ta da protokol imzaladık, ne kadar vakıf eseri varsa biz yapacağız” sözünü Detay Gazetesi’ne değerlendirdi.

Gürcafer, Türkiye Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından restore edilen Rum Mehmet Paşa Bedesteni’nin açılış töreninde yaptığı konuşmayı şöyle değerlendirdi:

“Bülent Arınç, vakıf malları ile ilgili bir açılışta bu açıklamayı yaptı. Eğer ki, bu açıklama, Kıbrıs’taki Başbakan’ın açıklamasını duydu veya bizim hükümet kendisiyle temasa geçti, ya da Kıbrıs’ta müteahhitlerin ayaklandığını duyup da buna rağmen böyle bir açıklama yaptıysa, o zaman durum kötü” diyen Gürcafer, şöyle devam etti:

“ARINÇ, BURADA OLANLARDAN HABERDAR MI?”

“Buradaki durumdan haberdar bir şekilde bilinçli yapılmış bir açıklamaysa, bu, ‘sizin ne istediğiniz umurumuzda değil, ben kendi bildiğimi yaparım’ anlamına gelir. Bu da bizim tarafımızdan kabul edilir bir anlayış değil. Eğer bizim isyanımıza, serzenişimize rağmen böyle bir açıklama yapmışsa bunu kabul etmeyiz. Kimden geldiği önemli değil, önemli olan bizim kendi doğrumuzun arkasında durmamızdır. Yok, eğer burada olanlardan haberi yoksa ve sıradan vakıflarla ilgili bir bilgi mahiyetinde böyle bir açıklama yapmışsa, o zaman sorun yoktur. Çünkü hükümet herhalde kendisiyle temasa geçip, buradaki hassasiyeti bildirecek.”

OZKAN YORGANCIOGLU“HÜKÜMET DE KENDİ DOĞRUSUNU KOYMALI”

“Türkiye kendi müteahhitlik sektörüne iş imkânı yaratmak için bu tür argümanlar geliştirir. O kendi doğrusudur. Bizim devletimiz de kendi doğrusunu koyar, bunların örtüşebileceği, kesişebileceği bir nokta bulunur, bunu hayata geçirmeyi hedefler. Yani doğru davranış bana göre budur. Doğru davranış yalnızda karşıdan gelen talebe evet demek değildir. Devlet adamlığı bu değildir. Ben Sayın Başbakan şöyle davranacak, böyle davranacak demek istemiyorum, önümüzdeki günlerde göreceğiz. Dolayısıyla şuanda olay netleşene kadar bir şey söylemek istemem.”

“VAKIFLAR KARAR ÜRETME HAZIRLIĞINDA MI?”

Bunun üzerine, Başbakan Yorgancıoğlu’nun geçtiğimiz günlerde yaptığı, Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu’nun, yalnızca Selimiye Camii ve Lala Mustafa Paşa Camii’nin restorasyon ihalelerinin Türkiye’de açılması konusunda karar üretme hazırlığında olduğu yönündeki açıklamaları akıllara geldi. Bilindiği gibi, bu açıklama üzerine, İnşaat Müteahhitleri eylemlerini 15 gün süreyle erteleme kararı almıştı.

Başbakan Yorgancıoğlu’nun, Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu’nun, karar üretme hazırlığında olduğu yönündeki açıklamalarını, Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu Başkanı Rauf Ersenal’a sorduk.

RAUF ERSENAL: “PROTOKOL DEĞİŞİKLİĞİ HÜKÜMETİN YETKİSİNDEDİR”

Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu Başkanı Rauf Ersenal, “Öncelikler Vakıflar İdaresi’nin yetkisinde iken,  Vakıflar’ın protokolü değiştirme yetkisi yoktur. Biz protokole uygun hareket etmek zorundayız. Diğer eserler ve konaklar vs. için müteahhitlerin yapmış olduğu itirazların hükümet nezdinde Türkiye hükümeti ile birlikte bu konuların masaya yatırılması ve mümkünse protokolde değişiklik yapılması yetkisi hükümettedir” diye konuştu.

“YASAL OLARAK İHALELERİN ANKARA’DA AÇILMASI DOĞALDIR”

İhalelerin Ankara’da açılmasının doğal olduğunu ifade eden Ersenal, “Türkiye Cumhuriyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün bizlere kurumsal bir katkısı olacağı için bizlere, kendi bütçesini de kullanma yetkisi Türkiye’de olduğundan dolayı, yani yasalara göre ihalelerin yurtdışında açılması yetkisi olmadığından, bu ihalelerin Ankara’da açılması doğaldır” dedi ve şöyle konuştu:

“İHALELERİN KIBRIS’TA AÇILMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR”

“Bu olay TC’nin her yıl KKTC bütçesine aktardığı, yardım kalemleri içerisinde değildir. Örneğin, Kıbrıs Vakıflar İdaresi olarak Türkiye veya Güney Kıbrıs’ta ihale açma yetkimiz yoktur. Bundan dolayıdır ki, TC Vakıflar İdaresi ihalelerini Ankara’da yapmak zorundadır. Bu, nedense, göz ardı ediliyor veya ‘bütçeyi Kıbrıs’a aktarsın ve ihaleye biz çıkalım’ deniyor. Aktaramaz çünkü kurumsal olarak o da mümkün değildir.”

“YASALAR BUNA ELVERMİYOR!”

“Bu konuda ancak iki hükümet görüşürse ve Türkiye’nin her yıl KKTC’ye yaptığı mali yardımlar çerçevesinde, bir fonu da ona dâhil ederlerse, o zaman ihaleleri Kıbrıs’ta yapmak mümkün olur. Ama bunu hükümetlerin görüşmesi gerekir. Dolayısıyla seçenek yoktur. Bu binalar yıkılıyor, yazıktır. Ben bunu söylüyorum. Göz göre göre bırakalım, bu protokolü elimizin tersiyle reddedelim, bu protokolü istemeyiz mi diyelim? Benim de gönlümde yatan elbette ki ihalelerin buraya yapılmasıdır ancak yasalar buna elvermiyor. Olay budur.

“VAKIFLAR’IN ALDIĞI KARAR”

Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu Başkanı Rauf Ersenal’dan alınan bilgiye göre, Vakıflar İdaresi’nin 25 Ocak 2015 tarihinde alınan, 15/ 109 numaralı kararı ise şudur:

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri arasında, 14 Kasım 2014 tarihinde imzalanan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bulunan Vakıf Kültür varlıklarının restorasyon işlerinin yürütülmesine ilişkin anlaşma çerçevesinde, öncelikli hedefimiz, acil restorasyon ihtiyacı bulunan 700 yıllık Lefkoşa Selimiye Camii ve Mağusa Lala Mustafa Paşa Camileri’dir. İlk etapta, sadece bu iki önemli kültür mirasımızın restorasyonunun gerçekleştirilmesi konusunun, Türkiye Cumhuriyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne iletilmesine karar verilmiştir.”