Seran Aysal, “Dünya Su Günü” nedeniyle yayınladığı bildiride, “Küresel ısınma neticesinde iklim değişiklikleri yine bu pazar ve aşırı kar hırsı ile yapılan çevre ve canlı varlıkları düşünmeyen liberal üretim ilişkileridir. Yaratılan çevre sorunları neticesinde kirlenen ve azalan temiz suya erişim reçetesi olarak da suların özelleştirilmesi önerilmektedir” ifadesini kullandı.

2015 Dünya Su Günü için belirlenen temanın “Su ve Sürdürülebilir Kalkınma” olduğuna işaret eden Aysal, temaya uygun olarak şu talepleri bulunduğunu belirtti:

“Ülke kaynakları ve Türkiye’den gelecek suyun özelleştirilmesi tartışmaları bir an önce sonlandırılmalı.    Devletin nitelikli personele ve emeğe yapacağı çok az bir katkıyla kapasite artırarak, uygun yönetim ve yöntemlerle suyun ticari meta olması engellemeli. Atık suların ve yağmur sularının uygun ekonomik arıtım yöntemleri uygulayarak tarım sektöründe yeniden kullanımı sağlanmalı. Mevcut kaynakların bozulan dengesi iyileştirilmeli. Su ile ilgili bakanlıkların Su Yönetimi Stratejik Planı’nın politik yönü açıklanmalı. Su Yönetimi Strateji Planı’na uygun altyapı yatırımlarının zamanlaması yapılmalı ve finansman kaynakları belirlenmeli. Hibe dışı kaynakların geri dönüş politikası belirlenmeli”

Seran Aysal, odanın, devleti ve tüm diğer paydaşları kamu malı olan ülke suyunun ve Türkiye’den borularla nakledilmesi hedeflenen suyun, sosyal, kültürel ve ekonomik yönleriyle sürdürülebilir yönetim şeklinin oluşturulması için demokratik ortak yolun bulunmasında paydaş olmaya ve katkı koymaya her zaman hazır olduğunu vurguladı.