DERS ALMIYORUZ: KKTC’den ev almak isteyen İngilizlerin dolandırılması dahil olmak üzere birçok kez emlak dolandırıcılığı yaşanmasına rağmen bir türlü gerekli önlemler alınmıyor. Yasal kaydı olmayan ve müteahhit ya da emlakçı olduğunu iddia eden birçok kişi yüzlerce kişiyi dolandırarak kayıplara karışıyor

Müteahhitlerin de emlakçıların da başı kaçaklarla dertte. Yasa boşluğu ve yeterli denetimlerin yapılamamasını fırsat bilen bazı kişiler “ben yasal müteahhidim” ya da “ben yasal emlakçıyım” diyerek ev almak isteyenleri dolandırıyor. Vatandaşı dolandırdıktan sonra ise ortadan kayboluyor.

Bu kişilerin İnşaat Müteahhitleri Birliği ya da Emlakçılar Birliği üyeliği olmaması nedeniyle de mağdurları sigorta da kapsamıyor.

Birçok örneği yaşandı…

Emlak dolandırıcılığının birçok örneği yaşanmasına rağmen bir türlü ders alınmıyor. KKTC’de yüzlerce İngiliz’in ev satın alarak evlerini alamamasının ardından şimdi de Bulut İnşaat’tan ev satın alıp evini alamayanlar konuşuluyor. 

Yasada düzenleme şart…

Bazı kişilerin vatandaşları dolandırmasından son derece rahatsız olan emlakçılarda Emlakçılar Yasası’nda gerekli düzenlemelerin yapılmasını istiyor. Emlakçılara göre düzenlenecek yasada bir evin satılması durumunda yapılacak sözleşmenin hemen tapu dairesine gönderilip, evin ayni anda başka kişiye satılmasının önüne geçileceği bir madde yer almalı.

Her anlamda kaçak var…

Müteahhitlerin ise sorunu sadece kaçak müteahhit sınırlı kalmıyor. İşini düzgün bir şekilde yapmaya çalışan müteahhitler ayni zamanda kaçak çalıştırılan iş gücü, kaçak yapılan inşaatlara karşı da mücadele veriyor.

***
Gürcafer: En kestirme yolu denetim

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, kaçak müteahhitlerin önüne geçilmesinin yolunun denetimler olduğunu söyledi. Bu konuda Lefkoşa Türk Belediyesi ile Mimar Mühendisler Odası ve Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği’nin bir çalışması olduğundan söz eden Gürcafer, bu uygulamanın tüm ülkede yapılması ile kaçak müteahhitlik sorunun önüne geçilebileceğini savundu. Gürcafer hatta bu uygulama ile iş sağlığı ve iş güvenliğini de sağlanacağını ifade etti.  

“Ülkenin her köşesindeki inşaatları kontrol edemezsin”

Yapı deneti konusunda özel sektöründe devletin de ayni görüşte olduğunu kaydeden Gürcafer, yapı denetimi kararı olmasına rağmen bu kararın uygulanmadığını belirtti. Gürcafer şu ifadeleri kullandı:
“Adanın her yerindeki inşaatları kontrol edemezsin. Genelde denetimler şehirlerde yapılır. Adada birçok köy var ve bu köyleri tek tek denetleyemezsin. Adam buraya gelir sırtında keseri küreği ile dolaşır ve arada belli insanlarda bunlara vergi yükümlülüğünden kaçmak sigorta ve ihtiyat sandığı yatırımlarını yapmamak için iş verir. Bu vergi yükümlülüklerinden kaçındığı için fiyat kırar ve insanlara da bu cazip gelir. Böyle insanlarda bir şekilde bu duruma alet olmuş olur.”

“Yapı denetiminin uygulanması şart”

Kaçak müteahhitliğin önüne geçmek için yapı denetimi kararının uygulanmasının şart olduğunu savunan Gürcafer, yapı denetimi kapsamında inşaat ve inşaata başlama izni istendiğini anlattı. Gürcafer, bu doğrultuda ilgili inşaatın yapımında çalışan müteahhit, mimar, harita mühendisi ve taşeronun belgeli olup olmadığına bakıldığına bakıldığını açıkladı. Böylece inşaatın kayıt altında başladığını kaydeden Gürcafer, “Ancak bu şekilde kayır dışılığın önüne geçilir” dedi.

“Belediyeler ve kaymakamlıklara büyük görev düşüyor”

Kaçak yapıların önüne geçilmesi konusunda belediyeler ve kaymakamlıklara büyük görev düştüğünü ifade eden Gürcafer, kaymakamlıkların denetim ekiplerini güçlendirmesi gerektiğini savundu. Gürcafer Avrupa Birliği’ndeki ülkelerden örnek vererek orada özelden hizmet satın aldığını ve denetim için bürolar oluşturulduğunu anlattı. Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği başkanı Gürcafer şu şekilde konuştu:

“Bizim yetkimiz var ve tespit ettiğimiz kaçak inşaatları durduruyoruz. Ancak bazen bu durum belediyeler ve kaymakamlıklar tarafından suistimal ediliyor. Ayrıca müteahhitler ve mühendisler yaptığı inşaatlara ilgili detayları yazan bir tabela kullanmak zorunda ancak buna da uyan yok.”

“Birçok kişi bu sektörden ekmek yiyor”

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Gürcafer, 3 bin mimar ve mühendisin, bin üzerinde işçinin ve 80 sektörün bu alandan ekmek yediğine işaret ederek, bu noktada kaçak çalışmaların önüne geçilmesine büyük özen gösterilmesi gerektiğini savundu. Gürcafer, “Burada insanımıza da büyük görev düşüyor” dedi.

***
Sungur: Kriz hiç bitmedi

Emlakçılar Birliği Başkanı Hasan Sungur, 2007-2008 yıllarında kaçak emlakcılar nedeniyle yaşanan krizi hatırlatarak bunların yeniden yaşanmaması için Emlakçılar Birliği Yasası’ndaki tadilatın bir an önce yapılması gerektiğini ve emlakçı izni veren komisyonun bir an önce toplanması gerektiğini anlattı. Sungur şu şekilde konuştu:

“Bir evi ayrı iki kişiye satanlar oldu. Bir kişiden evi sattığı için diğer kişiden de satacak diye komisyon aldı. Bu nedenle artık İngilizler Kıbrıs’tan ev almaya korkuyor. Artık İngilizlere mal satamaz duruma geldik. Türkiye’den bir firma geldi. İnsanlara yasal emlakçı kullanmadan apartman dairesi sattı.”

“Yasal emlakçının garantisi var”

Yasal emlakçıların Emlakçılar Birliği’ne üye olup 200 bin TL sigorta garantisi veren emlakçılar olduğundan söz eden Sungur şu şekilde konuştu:

“Yasal emlakçılar 200 bin TL’li sigorta yapmak ya da 100 bin TL’lik teminat göstermek zorundadır. Ancak şu anda gayri resmi emlakçılık yapan herkesin dolandırıcılık yaptığını söyleyemem. 3 yıldan beri komisyon toplanmıyor ve bu işten para kazanmak isteyen işini dürüstçe yapan birçok kişi belge alamıyor. Bunun tek çözümü yasa tadilatının yapılıp komisyonun bir an önce toplanmasından geçmektedir.”

“Emlakçılar satış yapamıyor

Tapu Dairesi kayıtlarına bakıldığında emlak satışı yapıldığın görüldüğünü ancak bu satışları kimin yaptığının bilinmediğini anlatan Sungur şu ifadeleri kullandı:
Emlakçılar Yasası’na göre bir emlakçının lisans alabilmesi için 20 asgari ücret isteniyor. Bu 40 yıldır bu mesleği yapan ve vergisini ödeyen bir kişiye göre çok fazladır. Bu bölümü yeni bitiren ve bu alandan ekmek yemek isteyenler içinde çok fazladır.

“Sözleşmenin tapuya yatırılması gerekir”

Kaçak emlakçılığın önüne geçilmesi için emlakçıların yaptığı sözleşmeyi tapuya yatırması gerektiğine işaret eden Sungur şu şekilde konuştu:
“Bir emlakçı yaptığı sözleşmeyi tapu dairesine yatırırsa ayni evi başka bir müşteriye satmaya şansı olmayacak. Bu kez bu ev satıldı diye tapu dairesi uyarıda bulunacak. Bu ciddi bir önlem olur. Eğer bu evi o kişi almayacaksa da o kişi ile çözüp yeniden satarsınız.”

“Sigorta karşılar”

Komisyonun toplanıp emlakçıların kayıt altına alınması durumunda her emlakçının bir sigortası olacağını kaydeden sungur böylece emlakçı parayı alıp kaçsa dahi sigortanın mağduru tazmin edeceğini anlattı. Sungur şu ifadeleri kullandı:

“Ayrıca vatandaşlar eğer bir ev alacaksa önce o evde ipotek olup olmadığına bakacak. Emlakçının yasal olup olmadığını anlamak için belgelerini isteyip sigorta numarasını alacak ve o numarayı kayıt edecek. Bir mağduriyet durumda o sigorta numarasıyla başvuru yapacak. Ayrıca mimar arkadaşlarını araya koyarak arsanın imar durumunu araştıracak. Çünkü dere yatağını düz bir arsa gibi gösterenler var.”

“Kayıtlı 190 emlakçı var”

Sungur kayıtlı 190 emlakçı olduğunu ve bunların sadece 90 tanesinin emlakçılık yaptığını anlattı. Bu 90 emlakçının da 30 ya da 40 tanesinin müteahhit olduğundan söz eden Sungur kayıtlı olmayan emlakçılarla bilirlikte 250’den fazla olduğunu açıkladı.