Remzi SAMAR

Güney Kıbrıs’a kaçak yollarla giren ya da ikamet izinleri bittikten sonra burada yaşamaya devam eden yabancı uyruklulara, Kıbrıslı Rum ile evlenmeleri halinde vatandaşlık imkanı tanıyan, ancak Kıbrıslı Türk ile evlenen TC vatandaşlarını kapsam dışı bırakan yasa tasarısı Rum meclisine sevk edildi. 

Diyalog’un dün manşetinde değerlendirdiği bu ırkçı yaklaşım, KKTC’deki siyasiler tarafından da tepkiyle karşılandı.

Eski Başbakanlardan CTP milletvekili Ferdi Sabit Soyer “Bu uygulamalar onların ırkçılığı ne kadar canlı tuttukların kanıtlar niteliktedir.” dedi. 

UBP milletvekili Faiz Sucuoğlu, bu kararın sürpriz olmadığını belirterek, Rumların nefret ettiği tek ırkın Türkler olduğunu söyledi. 

CTP milletvekili Birikim Özgür, bu gibi ırkçı davranışların artık son bulması gerektiğini belirtirken,
BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, Rumların bu girişimini ‘ayıplayarak’ uluslararası alanda girişim başlatacakları ifade etti.

Kıbrıslı Türk siyasilerin konuyla ilgili görüşleri şöyle:

Soyer: AB normlarına aykırı

“Yıllardır olan ve anti demokratik bir davranış biçimidir. Türkiye kökenli birisiyle evlenen Kıbrıslı Türklere değil onlardan doğan çocuklara da vatandaşlık ve pasaport vermemek için dışlayıcı bir tavır sergileniyor. Bu ne Avrupa Birliği normlarına ne de insan haklarına uygun bir davranıştır. 

Rumların başlattığı önyargılı bir mantık 21. Yüzyılda da devam ediyor. Bu uygulamalar onların ırkçılığı ne kadar canlı tuttuklarının bir göstergesi olarak gösterilebilir. Bunlar değerlendirilmeli… Artık globalleşen dünyayla ayak uyduran bir tutum içerisine girilmeli ve insan haklarını gözeten kararlar verilmesi kanaatindeyim.”

Sucuoğlu: Sürpriz değil 

“Daha önceden vatandaşlık verilirken çocuklardan doğan sıkıntılar vardı. Şimdi böyle bir kararın çıkması sürpriz değil… Bizim tüm iyi niyetlerimize rağmen, bir çözüm bulacağız barış yaratacağız çabalarının ne kadar uzağında olduklarının göstergesidir. KKTC’de ve ya Türk insanlarında böyle ön yargılar yoktur. Biz daha ılımlı düşünüyoruz. Genel anlamda böyleler. Bizimle olmayanın hakları yoktur. Yıllardan beridir devam eden bir düşünce tarzıdır. Üzücü, yanlış. Kesinlikle sürpriz bir karar değil. 
   Göreceksiniz meclisten de geçecek maalesef, Rumları böyle kabul etmek lazım. Kabul etmek derken taviz vermek ve yanlışı görmemezlikten gelmenin bize bir şey getireceğini sanmıyorum. Önemli günlerde basınımızı ve politikalarımızı önemli görevler düşüyor.  Rumların alıp veremedikleri tek ırk Türklerdir. Tarih boyunca da böyle olmuştur. Bütün ön yargıları da hep Türklere olmuştur.” 

Özgür: Yurttaşlık haklarını baltalıyor

“Güney’e geçişlerde, anne veya babası Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşı olup da 1974 sonrasında Kıbrıs’ın kuzeyinde gerçekleşen evlilikler sonucu doğan çocukların doğum belgesi, kimlik kartı veya pasaport başvurularında ve benzeri uygulamalarda çeşitli sıkıntılar doğduğunu duyuyoruz. Aynı şekilde, şimdi gündeme getirilen yasa da Türkiye kökenli olup da Kıbrıs Cumhuriyeti kimliği taşıyanlarla yapılan evlilikler sonucunda elde edilmesi beklenen yurttaşlık haklarını kısıtlayıcı bir içeriğe sahiptir.

Kıbrıslı Rumlar bu yeni yasal düzenlemeye de aynı dışlayıcı resmi politikayı yansıtıyor.
Bu koşullarda, 1974 sonrasında KKTC’de gerçekleştirilen evliliklerin Kıbrıs’ın bütününde yasallık kazanması için Kıbrıs sorununda kalıcı bir çözüme ulaşılması şart görünüyor. Sadece evliliklerin değil KKTC tarafından gerçekleştirilmiş her türlü uygulamanın yasallık kazanması ancak çözümle sağlanabilecek.

Hali hazırda KKTC’de değil de dünyanın herhangi bir başka tanınmış ülkesinde bir Kıbrıslı ile gerçekleştirilen evliliklerde yabancı addedilen eş Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yurttaşlık haklarından yararlanabiliyor. Bu yeni düzenleme yabancıların Kıbrıslı Türklerle Kıbrıs’ın kuzeyinde gerçekleştirdiği evlilikleri yok farz etse de mevcut uygulamanın devam edeceğini tahmin ediyorum.
Bu gibi ırkçı, dışlayıcı, ayrımcı uygulamaların ülkemizde artık bir son bulması gerekiyor.”

İzcan: Uluslararası alanda girişim başlatacağız

“Bizim görüşümüz her zaman şudur; Kıbrıs Cumhuriyeti sadece Kıbrıslı Rumların Cumhuriyeti değildir. Kıbrıslı Rumların kontrolüne geçmiş bir cumhuriyettir. Anayasa, uluslararası hukuktan doğan haklar Kıbrıslı Türkler için de geçerlidir. İster evlilik olsun ister diğer konularda olsun Kıbrıslı Türkleri dışlayacak şekilde yok farz edilmesi kabul edilemez. 

Sunulan taslak açıkça şunu diyor; Sadece Kıbrıslı Türklerle evlenen Türkiyeliler değil, Kıbrıslı Türklerle evlenen kim olursa doğal olarak onların Kıbrıs Cumhuriyeti olma hakkı yoktur. Bunun tek taraflı olarak reddedilmesi uluslararası hukuka aykırıdır. Bu konuda girişim üstlenmemiz gerekmektedir. BKP bu konuda uluslararası hukuka başvurmak için çalışma başlatacaktır. Anayasadan kaynaklanan diğer konular için de geçerli olacaktır.  Doğan çocuklar için de geçerlidir ve ya mülkiyet içinde… Birçok temel hak fiili durum gerekçe gösterilerek askıya alınmıştır. 

Bunun desteklenecek hiçbir tarafı yoktur. Biz bu davranış içerisinde bulunan siyasileri de kınıyoruz. Şunu da hatırlatmak istiyoruz. Kıbrıs Cumhuriyeti bir ortaklık devletidir. Bunu tek taraflı bir şekilde Kıbrıs Türküne silah olarak kullanmak kabul edilebilir değildir. Kıbrıs konusundan kaynaklanan bir sıkıntı varsa bu bu şekilde yansıtılmamalıdır. Farklı bir çerçevede çözülmelidir. Bunun mağduru Kıbrıslı Türklere ve ya onlarla evlenenlere ve ya onların anayasadan doğan haklarının Kıbrıslı Türklerine uygulamak insan haklarına aykırıdır. Burada barıştan yana olan Rum siyasi partilerinin en azından bir kısmına ve sol sosyalist çizgide bulunanlara… Bu ayıp bir yasadır.”