Lapta Belediyesi’ne bağlı Akdeniz köyünde yaşanan su sorununun 3 yıldır çözülememesi köy halkını isyan ettirdi. Suları yüksek tuzluluktan arındırmak için kurulan arıtma tesisi, köye çamurlu su verdiği için hastalıklara davetiye çıkarıyor

Köylerindeki su soruna ilişkin Yeni Bakış’a konuşan Akdeniz halkı, 3 yıldır çektikleri bu çilenin artık bitmesi gerektiğini söyleyerek, çeşmelerinden akan çamur ve pasın çamaşırdan, bulaşığa, banyodan bahçelere kadar her yeri pislik içinde bıraktığını söyledi.

Köylüler, “Yıkadığımız beyaz çamaşırlarımız turuncuya dönüyor. 2 ayda bir depo temizlemek zorunda kalıyoruz. Köyde bazı depolar ve güneş enerjisi sistemleri tıkanmalardan dolayı değişmek zorunda kaldı” diyerek isyan etti.

Evlerinde kullanmak zorunda kaldıkları suyun kendilerini hasta etmeye başladığını söyleyen köylüler,  “Banyodan sonra kaşınıyoruz. Çoğumuzun vücudunda kırmızı benekler ve sivilceye benzer yaralar çıkıyor. Küçük çocuğu veya bebekleri olanlar da banyo yaptırmak için damacana su kullanıyor” şeklinde konuştu.

3 yıl önce tuzlu sudan kurtulmak için isyan etiklerini ve arıtma tesisi kurulduğunu hatırlatan köylüler, şimdi ise daha beteri olan çamurlu ve paslı sularla baş etmek zorunda kaldıklarını söyleyerek, “Lapta Belediye Başkanı Fuat Namsoy Akdeniz köyünden vazgeçti, sorunlarımızla ilgilenmiyor” dedi.

Eniz ORAKCIOĞLU

Lapta Belediyesi’ne bağlı Akdeniz köyünde 3 yıldır su sorunu çözülemedi. Tepebaşı, Çamlıbel, Koruçam, Karpaşa ve birçok askeri birliğe suyunun dağıtıldığı Akdeniz köyünde bölge halkı 3 yıl önce tuzlanma sebebi ile şikâyetçi olmuş, bunun üzerine ilgili bakanlık ve belediye de TC Yardım Heyeti ile iletişime geçerek, köye bir arıtma tesisi kurmuştu. Yetkililer tarafından kurulan arıtma tesisinin köye içme suyu sağlayacağı söylenirken, köylü daha büyük bir sorunla karşılaştı. Çeşmelerinden çamur ve pas akmaya başlayan köylülerin yaşadıkları bununla da bitmedi. Suyun çamurlu ve paslı olmasına gerekçe olarak gösterilen borular, yüklü paralar harcanarak değiştirildi. Fakat sorun köylülerin boşa giden paralarına rağmen çözülemedi.  Son olarak 1 ay önce Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hakan Dinçyürek köyü ziyaret ederek vatandaşın su ile ilgili sorunlarını dinledi, ardından da sorunu çözmek adına su kuyuları ve ana depo arasındaki ana bağlantı hattını değiştirdi fakat sorun yine çözülmedi. 3 yıldır köylüye huzur bırakmayan sorun bugün hala devam ediyor.

“Tuz yerine çamur akmaya başladı”

Yeni Bakış’a konuşarak yaşadıkları süreci anlatan köy halkı, çamur ve pas dağıtan arıtma tesisinin 3 yıl önce şaşalı bir törenle arıtmanın açıldığını, açılışta, dönemin Büyük Elçisi, Bakanlar, Kaymakamı ve Belediye Başkanı’nın da hazır bulunduğunu hatırlatarak, “O gün kristal bardaklarla arıtılan sudan içtiler, fakat evlerde çamurlu ve paslı su akıyordu. 7 Haziran 2012 günü yapılan açılış sadece şovdan ibaret kaldı. En başta arıtma için kullanılan kimyasal ilaçların su borularındaki pası çözdüğünü o yüzden musluklardan pas aktığını söylediler, sonra çamur akmaya başladı borularda bir yerde delik var oradan çamur çekiyor dediler ve tüm boruları değiştirdiler ama su yine temizlenmedi. Kaldı ki köyün boruları 6 yıl önce zaten değişmişti” şeklinde konuştu.

Köy halkı isyanda

Köy halkı 3 yıldır su işkencesi çektiklerini söyleyerek, çamaşır ve bulaşık makinelerinin defalarca kez bozulduğunu, yıkadıkları beyaz kıyafetlerin turuncuya döndüğünü, çiçeklerin ve ağaçların kuruduğunu, her 2 ayda bir depo temizletmek zorunda kaldıklarını dile getirerek isyan etti.

“Yeni bir parçaya ihtiyaç var”

3 yıldır süren bu mücadele arıtma, evlere giden boruların değiştirilmesi ve son olarak da ana boru hattının değiştirilmesiyle bile çözülemedi. Vatandaş, yetkililerin yaptıkları açıklamalardan öğrendikleri kadarı ile sorunun çözüle bilmesi için 32 barlık basınç verebilen cet wash’e ihtiyaç olduğunu söyleyerek, “İhtiyaç olan parça KKTC’de yokmuş bu sebeple de Türkiye’den getirilmesi gerektiğini söylediler” dedi.

Video yayınladılar

Köyde yaşayan vatandaş 3 yıl içinde bazen suyun video görüntülerini çekip sosyal medyadan yayınlayarak, çözüm arasalar da hiçbir yetkili dertlerine deva olamamış. Son olarak birkaç gün önce yayınladıkları video oldukça ses getirdiği için bir nebze dikkate alınmış. Köy halkının iddiasına göre yayınlanan videodan sonra arıtma kapatılarak son birkaç gündür köye çamur olmayan tuzlu su veriliyor. Onca yapılan masraftan sonra 3 yıl içinde çamurun çok az da olsa dindiğini, şimdi ise 2-3 günde bir aktığını belirten köylüler artık bu sorunun tamamen çözülmesini istedi.

Bebekleri damacanalarla yıkıyorlar

Suyun sağlık sorunlarına da yol açtığını belirten köylüler, “Bu su ile banyo yapmak zorunda kaldığımız için tüm köylünün üzerinde kırmızı benekler çıkıyor. Kafalarımızda sivilce ve bene benzer bir şeyler çıkıyor, banyodan çıkıyoruz ve kaşınıyoruz. Bildiğiniz sağlığımız ile de oynanıyor. Bir tek küçük çocukları ve bebekleri olanlar onları yıkamak için damacana ile su alıyor” diye konuştu.

Köylü ne dedi?

Namık Nurioğlu: Çocukları damacanalarla yıkıyorlar

“3 yıldır köyün su problemi bitmiyor. Ne arıtma, ne yeni borular hiçbiri sorunu çözemedi hatta daha kötü bile yaptı. Eskiden su sadece tuzluydu ve çiçeklerimiz, ağaçlarımız kururdu şimdi paslı ve çamurlu. Köyde yaşayan insanlar, hayvanlar ve bitkiler herkes sudan etkileniyor. Her 2 ayda bir depo temizlemek zorunda kalıyoruz. Birçok köylü 3 yılda depo atıp yenisini almak zorunda kaldı. Su hem tuzlu, hem çamurlu, hem paslı, hem de kimyasal içeriyor. Bir de bizden normal içilir kullanılır su parası alınıyor. Beyaz kıyafetler turuncuya dönüyor, insanlar çocukları damacanalarla yıkıyor.”

Gürsel Güren: Belediye köyümüzden vazgeçti

“3 yıldan bu yana çektiğimiz bu çile aza indirgense de çözülmedi. Halen çeşmelerimizden 2-3 günde bir çamur akıyor. Benim eşim bankacı ve her 15 günde bir gömlek almak zorunda kalıyor. Çünkü çamurlu akan su yüzünden beyaz çamaşır turuncu oluyor. Lapta Belediyesi, Akdeniz köyünden vazgeçti. Bu köy belediyeye bağlıdır ve bu sorunlarla ilgilenmesi gereken çözmesi gereken de Lapta Belediyesi’dir. İlk olarak tuzlu sudan kurtulup içilebilir bir su istedik, şimdi tuzu bıraktık çamuru temizlemenin peşine düştük.”

Cemal Günalp (Aza): Belediye Başkanı bizimle ilgilenmiyor

“3 yıldır yaşanan bu sorun, arıtma tesisi ve boruların değişmesiyle de çözülmedi. Şimdi ise 32 barlık basınç istediği için cet wash takılmasını bekliyoruz.  Daha önce 16 barlık basınç vardı ama oda gücü yetersiz olduğu için patladı.  Belediye başkanına sorunlarımızı ilettiğimiz halde bizi kale almıyor. Suyun tuzlu, paslı ve çamurlu olması yetmiyormuş gibi bazen de suları kesiyorlar ve halk gerginleşiyor. Aza olduğumuz için de bizden çözüm bekliyorlar. Biz de yetkili makamlara sorunu aktarıyoruz. Şimdilik beklemedeyiz bakalım cet wash gelince sorun çözülecek mi?”

Mehmet Gürend: Hayvanlar su yüzünden düşük yapıyor

“Suyun tuzlu ve çamur oluşundan dolayı hayvanlar düşük yapıyor ve zarara uğruyoruz. Bunu da geçtim su yüzünden çilemiz bitmiyor, çamaşırlar leş oldu, çamaşır makinesi iflas etti. 3 yıllık garanti kapsamındaki çamaşır makinesini 1 yılda attık. Depomuzu değiştirmek zorunda kaldık ve her 2 ayda bir depo temizletmek zorunda kalıyoruz.”

Meryem Ced: Sağlığımız tehlikede

“3 senedir çektiğimiz bu çile bitsin artık. Evde beyaz kıyafetimiz kalmadı hepsi mosmor oldu. Tuvaletler ve banyolar sarardı suyun kirli tortuları her yeri perişan etti. Depodan turuncu renk sular akıyor ve hep duvarlarımız kirleniyor. Bu pis sularla banyo yapıyoruz ve sağlığımızı da tehlikeye atıyoruz.”

Turhan Bozalan: Vücudumuzla kırmızı benekler çıkıyor

“Su borularımız çamurdan dolayı tıkandı. Daha bugün depoyu temizlemek zorunda kaldık ve depoyu değiştireli çok zaman olmadı. Pis akan bu sular bizlerde sağlık sorunları da yaratıyor.  Örneğin birçoğumuzun vücudunda kırmızı benekler, kafalarımızda da çıbanlar çıkmaya başladı.”

Mehmet Sadrazam: Banyodan sonra kaşınıyorum

“3 yılıdır bu su ile çamaşır yıkar, banyo yapar, çiçeklerimizi sular, hayvanlarımıza da bu sudan içiririz. Her banyo yapıp çıktıktan sonra vücudum kaşınıyor ve kafamda zaman zaman bir şeyler çıkıyor. Biz sadece çeşmeden temiz içilebilir su akmasını isterken 3 yıldır hem pas, hem tuz hem de çamurlu su ile yaşamaya çalışıyoruz. Akdeniz köylüsü, köye taşıdığı sularla ve bebekleri yıkamak için aldığı damacana sularla diğer bölgelerin ödediği su parasından daha fazla para ödüyor.”

Nasıh Güneralp: Bu suyu hayvan bile kullanmaz

“Bu suyu hayvanlar bile kullanmaz ve biz 3 senedir bu su ile yaşamaya çalışıyoruz. Sağlığımızı tehlikeye atarak bu su ile banyo yapıyor, çamaşırlarımızı yıkıyoruz. Suyu bırakın içmek kullanmanın bile yasak olması lazımken köylü eli mahkûm suyu kullanmak zorunda kalıyor. Depoyu temizliyoruz 1 gün sonra depo yine altına çamur oturmuş bir hal alıyor.”

Fatma Güneralp: Bıktık usandık artık

“Beyaz çamaşırlarımız sararıyor. Yeni tamir ettiğim banyo bile sapsarı oldu. Tuz, pas ve çamurun aktığı çeşmelerimizden kullandığımız sularla hayatımızı da tehlikeye atıyoruz. Yıllardır çözülemeyen bu sorundan bıktık usandık artık.”

Kaynak: Yeni Bakış