Ahmet Vamık

Eski Başbakan ve UBP Genel Başkanı İrsen Küçük, İrsen Küçük, 2013 genel seçimlerinde milletvekili seçilmemesinin ardından inzivaya çekilerek günlük yaşamına devam ediyor. Uzun bir süre sessizliğini koruyan İrsen Küçük, UBP’nin sancılı kurultay sürecinden, kendisine karşı oyunlar oynandığından, sendikaların tutumundan, DP-UG’den istifa eden vekillerden ve CTP’nin politikalarından şikayetçi oldu. Detay Gazetesi’ne içini döken İrsen Küçük, UBP’den DP’ye transfer olan vekilleri kişisel çıkar peşinde koşmakla suçlarken Cumhuriyetçi Türk Partisi ve sendikalarıysa ikiyüzlü davranmakla eleştirdi.

“ÜZERİMDE OYUN OYNANDI AMA DELEGE BENİ SEÇTİ”

Eski Başbakan ve UBP Genel Başkanı İrsen Küçük, kendisinin Ulusal Birlik Partisi’nde genel başkanlık yaptığı dönemde ülke gündemini oldukça meşgul eden ve mahkemelere taşınan sancılı bir kurultay dönemi yaşandığını ifade etti. O dönemde Cumhurbaşkanlığı görevine devam eden 3. Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu’nun UBP kurultayında taraf olduğunu ve genel başkan adayı olan Dr. Ahmet Kaşif’e açık destek verdiğini belirten İrsen Küçük, o dönemde delegenin kurultay üzerinde oynan tüm oyunlara rağmen kendisine destek verdiğini belirtti.

“UBP’LİLER, UBP’NİN HÜKÜMETTEN GİTMESİ İÇİN MUHALEFET İLE İŞBİRLİĞİ YAPTI”

İrsen Küçük seçim süreçlerini de Detay’a değerlendirdi. Küçük, kurultayda hedefine ulaşamayan 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun UBP içerisinde kendisine yakın olan ve çeşitli nedenlerden dolayı parti içerisinde huzursuzluğu olan 8 milletvekilinin, mecliste muhalefet ile birlikte hükümete karşı sunulan güvensizlik önergesine onay vermesini sağladığını dile getirdi. İrsen Küçük, o dönemde parti içinde istediğini alamayan, bakanlık görevinden alınan ya da bakanlık koltuğuna oturamayan bu kişilerin kişisel çıkarları doğrultusunda UBP’ye karşı cephe aldıklarını kaydetti. Küçük, kişisel hırs ve çıkarların UBP’nin iktidardan uzaklaşmasına ve seçime daha 1 yıl olmasına rağmen ülkenin bir erken seçime sürüklenmesine neden olduğunu da ifade etti.

“KİŞİSEL ÇIKARLARI YÜZÜNDEN UBP’YE İHANET ETTİLER”

Söz konusu vekillerin rozetini taşıdıkları ve vekili oldukları partiye kişisel çıkarları nedeniyle ihanet ettiğini vurgulayan İrsen Küçük, “tek başına iktidar olan UBP’nin hükümetten gitmesini ve CTP’nin hükümete gelmesini sağlayan Sayın Eroğlu ve ekibidir” diyerek Ulusal Birlik Partisi’nin lideri konumundaki Dr. Derviş Eroğlu’nun açık bir şekilde seçimlerde UBP yerine DP-UG’ye destek beyan ettiğini dile getirdi. Her şeye rağmen UBP’nin 14 milletvekili ile seçimden ikinci parti olarak çıktığını belirten Küçük, Ulusal Birlik Partisi iktidardan uzaklaştıran bu kişilerin yeniden UBP’ye geri dönmeye çalıştığını sözlerine ekledi.

“DP’DEN KOPMALAR DEVAM EDECEKTİR”

İrsen Küçük, “bu arkadaşlar gittikleri yerde de yine hükümetten ve bakanlık koltuklarından oldular ve yeterli güveni ve aidiyet duygusunu sağlayamadılar. Bunlar olunca Demokrat Partiden kopmalar başladı ve bu kopmalar halen daha devam edecektir” dedi.

“CTP MUHALEFET PARTİSİ GİBİ DAVRANIYOR”

Ulusal Birlik Partisi’nin şu anda ikinci parti olarak hükümette yer almasına rağmen taşların yerinden oynadığını söyleyen İrsen Küçük, ince hesaplar ve yeni oluşum arayışlarının her zaman devam ettiğini dile getirdi. “Yine de her şeye rağmen birlikte hareket ederek bütün zorlukların üstesinden gelmeyi başaracağız” diyen Küçük, ülkemizde önemli sorunlar olduğunu ve bu sorunların temelinde de Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin bulunduğunu belirtti. CTP’nin su protokolünün imzalanması, ekonomik protokolün imzalanması gibi konularda muhalefet partisi gibi davrandığını ve muhalefet olma ruhundan kurtulamadığını vurgulayan Küçük, hükümet ortağı UBP’nin dik duruşu sayesinde sorunların geçte olsa aşıldığını kaydetti. UBP’nin hükümette dik duruş sergilediğini ve kendisinin hükümeti döneminde imzaladığı su protokolünün arkasında durarak bu anlaşmaya sahip çıktığını kaydeden Küçük, UBP yönetimini bu duruşundan dolayı tebrik ettiğini ifade etti.

“İKTİDAR OLUNCA NEYİ DEĞİŞTİRDİLER”

CTP’nin muhalefette olduğu zamanlarda toplumun gözünde çok farklı bir profil çizdiğini belirten İrsen Küçük, Cumhuriyetçi Türk Partisi’ni ikiyüzlülük ile suçladı ve “iktidar olunca neyi değiştirdiler” diye sordu. CTP vekillerinin ve CTP yetkililerinin muhalefet dönemlerinde sürekli olarak sendikalar ile birlikte eylem yaptığını söyleyen Küçük, o dönemde ekonomik protokoller ve su projesine karşı bir duruş sergilediklerini de hatırlattı. DP Genel Başkanı Serdar Denktaş’ın yeni hava yollarını 6 ay içerisinde uçuracağı yönünde iddialar ortaya attığını ve Ercan Havaalanı konusunda çok keskin açıklamalar yaptığını belirten Küçük, bugün Serdar Denktaş’ın yalnız kaldığını dile getirdi.

“SENDİKALARDA İKİYÜZLÜ DAVRANIYOR”

Hükümet partisi CTP’nin su protokolünün imzalanması ve ekonomik protokolün imzalanması konusunda ayak sürüdüğünü ve gecikme yaşanmasına neden olduğunu kaydeden İrsen Küçük, CTP’nin bu anlamsız inadı yüzünden ülke ekonomisinin kötüye gittiğini, ülkeye yatırımların durduğunu, 13. Maaş ödenmesinde, maaşların ödenmesinde zorluk yaşandığını, çiftçinin, hayvancının perişan bir hale geldiğini ve turizmin büyük bir gerileme içerisine düştüğünü söyledi. Küçük, “bizim iktidar dönemimizdeyken muhalefettekiler bizi kolayca eleştiriyordu, sendikalar bizi eleştiriyordu hatta sert eylemler yapıyorlardı. Bugün su protokolünün imzalanmasına karşı duruş sergileyen, “yakarız, yıkarız” diyen sendikalar Başbakan’ın Ankara’ya gidip su protokolünü imzalamasından sonra sessizliğe büründüler. Bu tam anlamı ile samimiyetsizliktir. Çamur at izi kalsın şeklinde hareket eden sendikalar bu izin topluma zarar verdiğini unutmaması gerekiyor” dedi.

“AMAÇLARI PROTOKOLLERE KARŞI ÇIKMAK DEĞİL İKTİDARA GELMEKTİ”

Kendisinin başbakan olduğu dönemde su protokolünün imzalanmasına ve Türkiye’den su temin projesine karşı Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin bugün suyun özelleştirilmesi yönünde bir protokol imzaladığını belirten Küçük, “şimdi bu protokolü imzaladıklarına göre o dönemde demek ki suyun özelleştirilmesine karşı bir duruş sergilemediler. Amaçları “siz bu koltuktan kalkın yerinize biz oturalım olmuştur” diyerek, kendi döneminde imzaladığı ve CTP’nin o dönemde karşı çıktığı su protokolü ile bugün Başbakan Ömer Kalyoncu’nun Ankara’da imzaladığı anlaşma arasında bir farklılık olup olmadığını zamanı geldiğinde ayrıntılı bir şekilde topluma anlatacağını da açıkladı.

“KURAKLIK BU YIL BELİMİZİ BÜKECEK”

Ülkemizin Türkiye’den gelecek olan suya büyük bir ihtiyacı olduğunu ifade eden İrsen Küçük, bu yıl ciddi bir kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya olduğumuzu ve hem çiftçinin hem de hayvancının çok zor durumda olduğunu dile getirdi. Küçük, yanlış politikalar yüzünden Türkiye’den gelen suyun zamanında halka ulaştırılamadığını da sözlerine ekledi. Bu suyun zamanında halka sunulmuş olması halinde kuraklık sorununun önüne geçilebileceğini vurgulayan Küçük, acil önlem almak yerine Tarım Bakanı’nın sürekli olarak tarımda reform yapmaktan bahsettiğini söyledi ve acil önlemler alınmazsa bakanın reform yapacak bir tarım sektörü bulamayacağını belirtti. Sendikaları da iki yüzlülükle suçlayan Küçük, perde arkasında bakanlık ile işbirliği yapan sendika yetkililerinin perdenin önünde sanki bakanlık ile kavga eder gibi davrandığını belirterek ortada ezilenin yine halk olduğunu vurguladı.

“ŞU ANDA HÜKÜMETİN BİR ALTERNATİFİ YOK”

Meclisin şu anki hali ile mevcut hükümetin alternatifsiz bir hal aldığını söyleyen İrsen Küçük, yeni bir hükümetin söz konusu olmadığını ifade etti. Mevcut hükümetin her halükarda sorunlarını çözerek ülkeye ve topluma hizmet etmesi gerektiğini dile getiren Küçük, toplumun ciddi sorunları olduğunu ve vatandaşların hükümetten önemli beklentiler içerisinde olduğunu sözlerine ekledi. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın önemli bir müzakere süreci yürüttüğünü vurgulayan İrsen Küçük, bu süreçte Cumhurbaşkanı’nın arkasında sağlıklı bir iç politika ve güçlü bir hükümet olması gerektiğini belirtti.

“HÜKÜMET ÇÖZÜM MASASINDA CUMHURBAŞKANI’NIN ELİNİ ZAYIFLATACAK DAVRANIŞLARDAN UZAK DURMALI”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın karşısında deneyimli bir siyasetçi olan Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis gibi bir rakibi olduğunu söyleyen İrsen Küçük, “ekonomik sorunlar kafaya takılmamalıdır. Arkamızda her zaman gücünü hissettiğimiz Türkiye Cumhuriyeti vardır. Türkiye, ekonomik olarak düzlüğe çıkmamız için bize her zaman yardımcı olabilir. Hükümetin bu süreçte yapması gereken birlik olup halkın beklentilerine cevap verecek icraatları yerine getirmektir” diyerek hükümetin çözüm sürecine zarar verecek ve Cumhurbaşkanı’nın elini zayıflatacak davranışlardan uzak durarak toplumu rahatlatması gerektiğini kaydetti.