İsrail, son dönemde Leviathan sahasında bulduğu gazı 2017'den önce çıkaramayacak olmasına rağmen, yaptığı anlaşmalar ve görüşmelerle dikkati çekiyor. Ürdün ile varılan mutabakat sonrasında, İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Liberman, Güneydoğu Avrupa ülkelerine gaz satabileceklerini ve gazın Avrupa'ya ulaşması için Kıbrıs ve Yunanistan üzerinden 20-30 milyar dolarlık bir boru hattı yapılacağını söylemişti.

İsrail'in bu hamlelerinin AB'nin mevcut gaz tedariği endişesini kullanarak, 3 yıl sonrası için altyapı hazırlığı olduğunu ifade eden uzmanlar, gazın Avrupa'ya ulaşması için zaman ve maliyet açısından en fizibil yolun Türkiye olduğunu belirtti.

21. Yüzyıl Düşünce Enstitüsü Enerji ve Enerji Güvenliği Uzmanı Doç. Dr. Tuğçe Varol Sevim, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye-İsrail ilişkilerinin, İsrail'in Gazze saldırısı nedeniyle ötelenmiş göründüğünü söyledi. İki ülke arasında enerji alanındaki ilişkilerin 6 ay gibi bir sürede normale dönebileceğini ifade eden Sevim, "İsrail'den diplomatik cümlelerle özür duyabilirsiniz" dedi.

İsrail gazının Türkiye üzerinden geçmesinin her iki tarafın da çıkarına olduğunu belirten Sevim, "Bu gaz TANAP'tan Avrupa'ya gidecek Azeri gazına dahil edilebilir. 2019'a kadar TANAP'tan geçecek gazın 16 milyar metreküp olacağı tahmin ediliyor ancak henüz garantisi bile yok. SOCAR bu konuda görüşmeler yapıyor, İsrail gazını TANAP'a bağlayarak, projeyi güçlendirmek istiyor" diye konuştu.

Boru hattı için Kıbrıs üzerinden Yunanistan ya da Türkiye olmak üzere iki alternatif olduğunu dile getiren Sevim, şöyle devam etti:

"Yunanistan'ın çok maliyetli ve bu kadar uzun süre suyun altından giden boru hattı projesinin güvenlik sorunu var. İkinci mesele de Yunanistan'ın BOTAŞ'ı olan DESFA'yı Azerbaycanlı SOCAR satın aldı. Düşünün ki İsrail gazını, Yunanistan'da Azeri şirket satın alacak. Bu ciddi bir enerji diplomasisi sorunu demek. Yunanistan'ın işi zor. Ayrıca 3 yıl içinde Kıbrıs-Yunanistan boru hattının inşa edilebileceğini de sanmıyorum. Mısır üzerinden de ihraç edeceği 10 milyar metreküplük gazın tamamını LNG olarak satamaz. İş dönecek, yine Ceyhan'a, Türkiye'ye gelecek"

"İSRAİL, AB'NİN İHTİYACINDAN FAYDALANMAK İSTİYOR"

Hazar Strateji Enstitüsü Dış Politika ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi Uzmanı Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın da diplomatların, Ankara-Tel Aviv hattında enerji ilişkilerinin düzelmesi için çaba sarf ettiğini söyledi.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) arasındaki ekonomik bölge sorununa değinen Prof. Dr. Caşın, İsrail gazının Avrupa'ya iletilmesi için birden fazla siyasi sorunun aşılması gerektiğini belirtti. Caşın, gazın petrol gibi depolanamayacağını hatırlatarak, şöyle konuştu:

"İsrail'in gazı çıkardıktan sonra satmak konusunda aciliyeti olacak. LNG pazarı, dünyadaki konjonktürle beraber yürür. AB'nin şu anda alternatif kaynaklara çok acil ihtiyacı var. İsrail de bunu düşünerek, konjonktürel avantajı kullanmak istiyor. İsrail için en önemli çıkış yolu Türkiye ile ortak noktanın bulunması. Çünkü İsrail'in toprakları, gaz deposu yapmak için elverişli değil ve depo yapmak maliyetli. Çıkardığı anda gazı satması gerekecek."

İsrail, 2009'da Hayfa'nın 90 kilometrelik batısındaki açık denizde keşfedilen Tamar sahasında 283 milyar metreküplük ve onun 47 kilometre güneybatısındaki Leviathan sahasında 530 milyar metreküplük rezerv buldu. Tamar'da, Mart 2013'te üretime başlandı, Leviathan sahasının da 2017'de üretime geçmesi bekleniyor. İsrail Enerji Bakanlığı, 2015'te ülkenin enerji ihtiyacının yarısının, yerli doğalgazla karşılanacağını, 2017'de de net ihracatçı olunabileceğini açıklamıştı. Tel Aviv, geçen haftalarda Amman'la 15 yıllığına elektrik üretimi için 45 milyar metreküp gaz satılmasına ilişkin mutabakat zabtı imzalamıştı.