Çiğdem Aydın - Kamil Hünerli

Lefke, Osmanlı’nın adaya ayak bastığı 1571’den beri Türklerin yaşadığı, güzel bir yerdir. Bir süre önce hayata veda eden Nakşibendi Tarikatı’nın lideri Şeyh Nazım Kıbrısi’nin dergahı da buradadır...

Lefke, son günlerde, Türk medyasında da adından söz ettirmeye başladı. Bunu sağlayan ise Avukat Feza Güzeloğlu oldu.

Güzeloğlu, 1990 yılında ‘yüksek sesle ezan okuyor” diyerek köyün İmamı Mehmet Altınışık’ı mahkemeye verdi. Yaklaşık bir yıl devam eden dava süresince imam sürekli mahkemeye çağrılıp, ifade verdi. Daha sonra mikrofonların sesinin kısılması üzerinde anlaşmaya varıldı.

Ancak Feza Güzeloğlu 14 yıl aradan sonra, bu kez sosyal medyada ‘sabah ezanına karşı’ bir kampanya başlattı. Tüm bölge halkını da kendisine destek vermeye çağırdı. 

Ezanın kutsal olmadığını iddia ederek, son bulmasını isteyen Güzeloğlu, Türkiye’de onlarca gazeteye konu oldu. Bu arada Diyalog; avukat Feza Güzeloğlu ile ilk günden söyleşi yapan tek gazete oldu. Feza’nın “1990’dan beri bu konuda mücadele veriyorum” şeklindeki açıklaması, Diyalog’un manşetinde yayımlandı. 

Diyalog ekibi, dün de Lefke’ye giderek, hem avukat Feza Güzeloğlu ile, hem de dava ettiği imam Mehmet Altınışık ile görüştü. Ayrıca bölge halkı ile Belediye Başkanı’nın görüşlerini de aldı.

İlk durak İmamın evi

İmam Mehmet Altınışık, avukat Güzeloğlu sayesinde hemen herkesin rahatsızlık yaşadığını belirtirken, eşinin hasta olduğunu ve sinirlerinin bozulduğunu söyledi.

“Bu kadın istemiyor diye ezanın okunmaması olur mu hiç” diyerek söze başlayan İmam Altınışık, başından geçenleri şöyle anlattı:

“Beni dava etti ve sesimin çok yüksek çıktığını söyleyerek sabah ezanının okunmamasını istedi. Çıktık mahkemeye tek bir komşu dahi gelip aleyhimde ifade vermedi. İddiasına şahit bulamadı. Tam bir yıl boyunca gittik geldik mahkemeye. Netice itibariyle sabah namazı ezanında sesi kıstık ama diğer bütün namazlar normal sesle devam etti.”

Mahkemeyi kazanmadı   

İmam Mehmet Altınışık, açılan davayı Avukat Feza Güzeloğlu’nun kazandığı yönündeki iddiayı da kabul etmedi. 

“Bize herhangi bir ceza veya yazılı uyarı verilmedi” diyen Altınışık, şunları kaydetti:

“Rahatsız olması mümkün değildir. Eskiden ezanı biz okurduk ama şimdi merkezden gelir. Yani iddiası geçersizdir. Ne diyeyim. Allah iyilik yapana iyilik, kötülük güdene de elbet ahirette hesabını sorar. Muzzafer Çaluda vardı sorumlu o da gelip tespit yapmıştı bir sıkıntı bulamadılar. Ama evimize her gece polis gönderdi eşim hastalar oldu yıllarca sinir sistemi bozuldu. Gece gündüz gelip polisler beni aldı. ‘Ne oldu’ diyorum ‘ezan okuyorsun’ diyorlar. Yahu bu benim işim ben niçin maaş alıyorum ezan okumak için. Çok çektik. Allah kolaylık versin ne deyim. ”

Güzeloğlu: İnadıma sesi daha da açtılar

Avukat Feza Güzeloğlu, ezan saatinde mikrofonların kısıldığı yönündeki iddiaları kabul etmiyor “tam tersi bana inat sesi daha da açtılar” diyor.

Tepki vermeye başladıktan sonra sayısız tehdit mesajı aldığını belirten Güzeloğlu “hiç kimseden korkmuyorum. Korksaydım bunu yapmazdım”dedi.

“Ben ezandan şikayetçi değilim, hoparlörden gelen yüksek sesten şikayetçiyim ve sadece sabah o sesin kısılmasını istiyorum” diyen Güzeloğlu şunları kaydetti: 

“Herkes beni din düşmanı, Türkiye düşmanı ilan etti. Ne alakası var ben sadece ses yüksek diyorum uyuyamıyorum işime gelemiyorum hasta oluyorum diyorum o kadar.”

Bir anlık tepkiydi

Güzeloğlu “ama siz Türkiye için de birçok laf sözlediniz?” sorusuna yanıt verirken “Evet dedim ama bunları bir anlık sinirden söyledim. Artık patlama noktasına geldim o yüzden. Siz de sinirli olduğunuzda ağızınızdan hoş olmayan kelimeler çıkar benim de öyle bir patlama anımdı o kadar.Ben Türkiye ya da Türk düşmanı değilim.” 

Soru: Sizi hangi TC Bakanı aradı? 

“Beni bir bakan aradı ama adını bilmiyorum. Sonra Bayram Kurşun diye biri benimle yazıştı.Bana güzel sesli imam gönderecekmiş sanki benim derdim imamın sesi ben sabah sesin çok yüksek olduğundan bahsediyorum anlatamadım ki.” 

Soru:Cami imamına üfürükçü dediniz dayanağınız nedir? 

“Dedim ve evet üfürükçüdür. Bir gün anneciğim evde hastaydı. Benim öğretmen bir ablam vardır, adı Alev. Almış bu imamı eve gelmiş. Ben de geldiğimde bir baktım annemin kafasında okuyor ve yüzüne üflüyor. ‘Ne oluyor?’ dedim. Üflermiş de annem iyileşecekmiş. Kovdum ama ablamın ona bu üfleme karşılığında para verdiğini gördüm.Şimdi bu imam üfürükçü mü değil mi?”

Korksam ne olacak?

Soru:Hayatınızla ilgili endişeleriniz yok mu bu kadar tehdit mesajı alıyorsunuz?  

“Korkum yok. Korksam ne korkmasam ne. Birkaç gündür ofisimin önüne gelip bekleyen birkaç tane genç delikanlı var bana beni sordular yok dedim gittiler. Ofisin karşısında birkaç saat beklediler sonra kaçtılar.Telefonlar geliyor küfürlü gelsin. Korksam ne korkmasam ne?” 

Soru:Evinizin önünde ateş yaktığınız doğru mu? 

“Yaktım kedilerim var karton kutuların içine pisliyorlar bende onları yakıyorum. Çöpçüler bana kedi pisliklerimi çöpe atmamamı söyledi bende yakıyorum .Size bunları o deli komşu mu söyledi?”

Gökçebağ: Psikolojik sorunları var

Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Gökçebağ, yaşananlarla ilgili olarak Diyalog’a şunları söyledi:

“Ben artık açık ve net söylüyorum bu kadının psikolojik sorunları vardır. Annesi ve babası öldükten sonra bir ablası vardı o da taşındı gitti yanından. Ondan sonra bu kadın psikolojik problemler yaşamaya başladı. Herkese, her şeye takan bir kadındır. Fazla ciddiye almıyoruz bölgeli insanlarımız da kendisini iyi tanır. Bir kere onun evine en yakın cami Piri Paşa Camisidir ve burada imam yoktur bir cihaz vardır o da merkeze bağlıdır. Sesini de Mürüde hanım açar kapar. Sabah ezanlarında da ses kesinlikle kısıktır hatta sabah ezanlarında ses açılmaz bile. Genel olarak bir şikayet yoktur.Ama dediğim gibi avukat hanımın psikolojik sorunları vardır.” 

Mürüde Türkmen:Çok şaşkınım

Caminin mikrofonlarını açıp, kapamakla görevli Mürüde Türkmen, yaşananlara bir anlam veremediğini söyledi. Türkmen, Diyalog’a şunları söyledi:

“Gerçekten çok şaşkınım.Sesi ben açar ben kapatırım. Dahası cihazın ayarlarından anlamadığım için sadece açma kapama düğmesine basarım. Yalan ve iftira atıyor neden bu şekilde davrandığını bilemiyorum. Psikolojik sorunlar yaşadığını düşünüyorum. Hatta birçok kişi de öyle düşünüyor. Sabah ezanı değil sabah saat 09:00 da açarım ben cihazı akşam saat 21.00 de de kapatırım. 

Eğer diyorsa ki; bu cihaz sabah namazı açıktır yalan söylüyor. Eğer orta camiden ses geliyor diyorsa Allaha havale ederim çünkü inanın böyle bir şey yok. Bu kadın daha önce de Piri Paşa Cami imamı Mehmet Altınışık’ı da mahkemeye verdi bu iddialarıyla ama kazanamadı. Ben de o dönem yine mahkemeye çıkarılmıştım şahitlerden biri olarak. Ezan susar mı hiç evladım.”

Başkan Kaya: Teknik ekip gelecek

Diyalog’a konuşan Lefke Belediye Başkanı Aziz Kaya “benim evim de camiye yakındır ve bazen sesler yüksek geliyor” dedi. Kaya, konuyu Din İşleri Başkanı ile görüştüğünü belirterek şunları kaydetti:

“Konuyu medyadan takip ettim. Açıkçası bana özellikle gelip bu konuda bir şikayet belirtmedi.Ben Din İşleri Başakanı Talip Atalay beyi aradım yakın zamanda bir teknik ekip göndereceğini söyledi. Benim evim de yakındır. Evet bazen bize de çok yüksek ses gelir ama bu zaman zaman olur merkezden fazla açılır herhalde. Genel bir sorun değil.”

Bölge sakinleri ne dedi?

Hatice Kudret 

“Bizim de evimiz tam caminin yanında ve açıkçası sabahları çok fazla çıkan bir ses vardır.Yanlız yanlış anlaşılmak da istemem biz müslümanız ezana kimsenin karşı olduğu yok. Sadece evimiz çok yakındır ve sabah ezanı okunurken gerçekten çok yüksek ses geliyor hatta bazen CD takılıyor ve çok garip sesler de geliyor. Bazen torunlarım da bende kalır ve küçücüktürler irkilerek uyanıyorlar yani ses özellikle sabah düşürülürse çok memnun olurum.” 

Erdal Uğurlu

“Bizim de evimizin yanındadır cami ve gün içinde çok sorun olmasa da sabah ses çok yüksektir.Kimse bunun yetkilisi mutlaka bize kulak versin. Bakın söylediğimiz zaman bunları yanlış anlaşılıyoruz ama konu ezan değil ses, gürültü kirliliğidir. Yoksa Kıbrıslı Türkler ezan istemiyor yada ezanlar sussun diye bir kampanyaya dahil değiliz sap ile samanı karıştırmamak lazım.” 

Özdemir Şanlıdağ 

“Mikrofonlar tam yatak odamın tarafına bakıyor. Uyurken sabahları yataktan sıçrıyoruz adeta. Derdimiz ezan değil, derdimiz yüksek ses. Bir ses ayarı yapılırsa çok mutlu oluruz. Biz Gemikonağındayız ama ses çok yüksektir burada da. Bir de CD’den yayınlıyorlar ezanı ama bazen CD çizik mi oluyor ne bilmem bozuk çıkıyor.” 

Nermin Şanlıdağ

“Merkezden kaynaklıyor diyorlar ses yüksekliği ama doğrudur vardır. Sabahları en azından daha kısık okunmasını istiyorum ama bazı yerlerde de duyulmuyor o da doğrudur yani. Mesela annemler evi daha yukardadır onlar hiç duymaz bir çözüm getirilmesi şart. Örneğin sesin az gittiği yerlere hoparlör taksınlar sesin çok yüksek olduğu yerlerde de azaltsınlar hoparlörleri bilmiyorum artık.” 

Saffet Uskuri

“Feza hanım normal değildir. Beni de dava etti.O kim aklına sıkarsa dava eden bir kadındır. Psikolojisinin bozuk olduğuna inanıyorum. Belki eskiden iyi idi ama şimdi artık değil. Benim okul arkadaşımdır da. Şahsen beni ona bulaştırmayın. Kapısının önünde ateş yakar her gece veya iki üç günde bir. Şikayet ettim polise geldiler baktılar gittiler. Ama o ateş yakmaya devam etti. Sordum nedir yaktığın kedi pisliklerini yakıyormuş, Karton kutular yakıyor, naylon poşetler yakıyor kapının önünde ve simsiyah dumanlar yükseliyor. Bir gün yakacak ortalığı, yada bizi dumandan zehirleyecek. Beni hem de bir kez değil birkaç kez mahkemeye verdi. Bakın bu kadının şakası yok bence sizde bulaşmayın. Sabah ses gelir mi diye sordunuz hayır ben duymam ki benim evim onun evinin dibidir.” 

Hüseyin Kaşif

“Gece gündüz sövüp sayıyor. Allah yardımcısı olsun. Benim de evim kendisinin yakındadır ama söylediği gibi sabah ezanını duymam. Yalan mı söyleyim şimdi. Köyün ortasında var bir cami ses oradan gelir ama o da çok kısık bir sestir. Annesi vardı o rahmetli olduktan sonra buna da böyle geldi. Annesi öldükten sonra kapısının önünde devamlı ateş yakmaya başladı. Kedilerinin pisliklerini yakarmış. Bir keresinde çöp bidonunu tutuşturdu. Ezan sesi kimseyi rahatsız edecek şekilde değil.” 

Çerkez Mehmet 

“Sabahları ben rahatsız edici bir ezan sesi duymuyorum. Gece gündüz evinin önünde yaktığı ateşten rahatsızım ama avukat olduğu için kimseyi kaale almaz. Yani şikayet ederiz ama biz suçlu düşeriz sonra gel de uğraş. Ben ezan sesi duymam komşusuyum.”