TİSK, kurulacak yeni hükümetin sanayileşme doğrultusunda yeni reform ve kurumsal düzenlemelere destek vermesi gerektiğini, hükümet programının bu yönde şekillenmesi isabetli olacağını bildirdi.

İşveren camiası, Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni kurulacak 63'üncü Hükümeti'ne, ekonominin temel sorunları hakkında hatırlatmalarda bulundu. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'nun (TİSK) Haziran ayına ilişkin "Aylık Ekonomi Bülteni'nde yer alan değerlendirmelerde, ekonomik verilerin, Türkiye ekonomisinin yılın ilk 5 ayı sonunda Orta Vadeli Program hedeflerinden büyük ölçüde uzaklaştığını gösterdiğine dikkat çekildi. Bültende "İlk çeyrekteki yüzde 2,3'lük orandan sonra, 2015 yılı büyüme hedefi olan yüzde 4'e erişmek için kalan aylarda yüzde 4'ün üzerinde büyümek gerekmektedir ki bunun gerçekleşmesi şimdilik zor görünmektedir" denildi.

Bültene göre, yılın ilk çeyreğinde Türkiye büyüyen ülkeler grubunda kalmayı başardığını bildirildi. Ancak artık yüksek oranlı büyüyen ülkeler grubu içinde yer almadı. Yükselen ekonomiler içinde Meksika yüzde 2,5, Endonezya yüzde 4,7, Hindistan yüzde 7,5, Malezya yüzde 5,6 büyürken, Türkiye yüzde 2,3 oranında büyüdü.

"SANAYİNİN İSTİHDAMDAKİ PAYI AZALIYOR"

Tarım sektörü ve hizmetler sektörünün Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'daki (GSYİH) payının arttığına, ancak sanayi sektörünün büyüyemediğine ve GSYİH'daki payının yüzde 33,7'ye gerilediğine vurgu yapılan bültende, yine de sanayi üretiminin olumsuz olmadığı, Nisan'da yıllık bazda yüzde 3,8 arttığı, aylık bazda ise değişmediği de belirtildi. Sanayide ciro yıllık bazda yüzde 9, aylık bazda ise yüzde 1,9 oranında yükseldi. Ancak bültende, Özel Tüketim Vergisi'nin (ÖTV) vergi gelirlerinin yüzde 24'ü ölçüsündeki büyüklüğünün, maliyetleri ve fiyatları olumsuz etkilediği de vurgulandı.

TİSK Bülteninde, istihdam ve işsizlik konularına değinilirken, 2015 Mart döneminde işsizlik oranının yıllık bazda 0,9 puanlık artışla yüzde 10,6'ya çıktığı, yüzde 18,6'ya yükselen genç işsizliği oranındaki artışın da 1,9 puan olduğu hatırlatıldı. İşgücü yetersizliğinin, kapasite kullanımını kısıtlayan faktörler içerisinde 2'nci sırayı aldığı belirtilen bültende "Yatırım eksikliği ve vasıflı işgücü yetersizliği nedeniyle sanayi sektörünün toplam istihdamdaki payı azalıyor" değerlendirmesinde bulunuldu.

TİSK Bülteni'nde şöyle denildi:

"Ciddiyetini koruyan işsizlik konusunda da sanayi sektöründe yatırım yapılmasını önleyen belirsizlik ve rekabet gücü zayıflığı sorunlarının çözümlenmesi ve eğitim politikasının nitelikli işgücü ihtiyacına odaklanması gerekiyor. Bu kapsamda Türkiye'nin geleceğinin sanayi yatırımlarına bağlı olduğu açıktır".

Bültende enflasyona da değinilerek, parasal duruşuna rağmen Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) enflasyon oranını aşağıya çekmede yetersiz kaldığına dikkat çekildi ve "Bu durum enflasyon hedeflemesinin yetersizliğinden kaynaklanmamakta; enflasyonun düşmesini ekonomideki yapısal sorunlar engellemektedir. Dolayısıyla, TCMB'ye yapısal reformlarla ve kurumsal düzenlemelerle destek verilmesi gerekir. Yeni kurulacak hükümetin uygulayacağı programın bu yönde şekillenmesi isabetli olacaktır" denildi. Ancak, bültendeki değerlendirmelerde, yılın ilk beş ayında hükümetin sınırlı da olsa mali disiplini koruduğu ve bunun enflasyondaki yükseliş eğilimini engellediği de kaydedildi.

TİSK bülteninde Ödemeler Dengesi'ndeki gelişmelere değinilen bölümlerde de Nisan'da cari açığın yıllık bazda 44,3 milyar dolara indiği anımsatılarak, "Net parasal olmayan altın ihracatının yıllık bazda yüzde 242 artarak 4,6 milyar dolara çıkması, cari açık üzerinde etkili oldu" denildi.

Yurtdışına doğrudan yatırımlar artarken, yabancıların Türkiye'ye doğrudan yatırımlarının azaldığı belirtilen bültende, "Dış finansman zorlaşıyor: Yabancıların DİBS stoku Mart sonundan Haziran ortasına yaklaşık 7 milyar dolar azaldı. Bu süreç takip edilmeli" uyarısında bulunuldu. "Net hata noksan" kaleminin Nisan'da tekrar büyüdüğü de kaydedilen bültende, "yılın ilk dört ayında bu kalemden Türkiye'ye yaklaşık 7 milyar dolar girdi ve net hata noksan cari açığın yüzde 48.2'sini finanse eder hale geldi" denildi.