Baykan Gürses Özdağ

Kamu-Özel doktoru diye ayrım yapmanın ve bu yönde tartışma yaratmanın doğru olmadığını da söyleyen Sağlık Bakanı Salih İzbul, “Doktor her yerde doktordur, bu tartışmaları bir kenara bırakmak gerekiyor” diye konuştu.

Sağlık Bakanı Salih İzbul,  görevde bulunduğu süre içinde kendisine 3 hedef koyduğunu söyleyerek, sağlıkta reform sağlayacak yasaların geçmesi, yeni hastane inşası ve yeni bir organizasyon yaratmak için canla başla çalıştığını söyledi.

Sağlıkta yeni bir sistem yaratacak 5 yasa için hükümet programında ilk 9 ay içinde hayat bulacağı doğrultusunda vaatte bulunduklarını hatırlatan İzbul, biraz aksamların yaşanabileceğini bunun nedeninin ise maddi sıkıntılar olduğunu belirtti.

İzbul, yeni hastane için yer sorununu aştıktan sonra finans konusunu aşmak için de girişimler yapacaklarını söyledi. 

Anayasa Mahkemesinin ikinci iş yasağı konusundaki kararını uygulamaları halinde sağlıkta ciddi bir kaos ortamı yaratacaklarını söyleyen İzbul, bunun 40 yıldır devam eden bir durum olduğunu ifade ederek “Mahkeme kararlarını uygularsam ortaya kaos çıkar. Bu riski neden göze alalım” diye konuştu.

Soru: Sağlıkta sorunları ortadan kaldıracağı söylenen 5 yasa hala onaylanmadı. Sorun nedir?

İzbul: Göreve geldiğimizde 9 ay içinde bunu geçireceğimiz sözünü vermiştik. Biraz uzayabilir. Bizi en çok zorlayan mali kısmı oldu. Aşılamayacak gibi değil. Maliye ile görüşeceğiz.

Herkes bu sistemin geçmesini istiyor. Bugüne kadar aksak sistem yürüdü ama bundan sonra mümkün değil. Genel Sağlık Sigortasının en kritik noktası mali portresidir.

Mali portreyi çıkardık. Bu işe başlayacağız. Eksiklerimizin olacağını biliyorduk. Benden önceki bakan arkadaşımız Ahmet Gülle, gerek Türkiye yetkilileri gerekse Elçilikle yaptığı görüşmelerde, sonra da benim birkaç görüşmemde de aktardım. Bununla ilgili Türkiye’nin bize ayırdığı yatırım bütçesi vardır. Bu bir reform hareketidir. Yasalar hazır, ümit ediyorum ki tarih vermeyi sevmem. Hükümet programına tarih koyarak kendimizi sıkıntıya soktuk. Tam gün sağlık gelecek.

Bu sistemle doktorla hasta arasındaki para ilişkisi ortadan kalkacak. Bu sistemi bir süre sonra özele de açacağız. Hastaya doktor seçme özgürlüğü de sağlayacağız.

Soru: Yıllardır Lefkoşa Devlet Hastanesinin yetersizlikleri gündeme gelirken yeni bir hastane binasından söz ediliyor. Bu konuda bir gelişme var mı?

İzbul: Usanmadan söyleyeceğim yeni bir hastane yapmamız gerekiyor. Mevcut hastane ile yapmak istediklerimizin bir bölümünü yapamıyoruz. İstediğimiz gibi organize olamıyoruz, otelcilik hizmetleri konusunda da yetersiz kalıyoruz. Çok büyük bir problem olan yer sorununu hallettik. Yerini üzerimize aldığımız anda, finans konusunu gündeme getireceğiz

Bu yapıya mecburuz

Soru: Yeni hastane yapılana kadar Lefkoşa Devlet Hastanesi mevcut yetersizlikleri ile mi hizmet vermeye devam edecek?

İzbul: Mecburen bu yapı içinde gideceğiz, başka çaremiz yok.

Soru: Yeni hastane için süre var mı?

İzbul: Finans sorununu halledersek 1 buçuk 2 yıl içinde biter.

Soru: Bu söylediklerinizi hayata geçirme konusunda kararlı mısınız, yoksa söylemde mi kalacak?

İzbul: Önüme 3 temel hedef koydum. Birincisi bu sistem, ikincisi hastane, üçüncüsü de yeni bir organizasyondur.

Serbest hekimler kendine çeki-düzen vermeli

Soru: Devlette çalışan hekimler ile serbest çalışan hekimlerin ayrı ayrı şikâyet noktaları var. Bir ayrım mı yapıyor Sağlık Bakanlığı hekimler arasında?

İzbul: Serbest Çalışan Hekimler Birliği bir tek şey yapıyor, kendilerine çeki düzen vermeleri gerekiyor. Kendilerine bu kamu-özel doktor tartışmasını bırakın, doktor her yerde doktordur dedim. Doktorluk 7/24 çalışma ister. Doktor serbest olsun, devlet çalışanı olsun doktordur.
Serbest Çalışan Hekimler Birliği bugüne kadar bana gelip de “şöyle problemimiz var” demedi. Gelsinler, konuşalım, tartışalım. İkinci iş konusunu bir kenara bırakın, bana serbest çalışan hekimlerin sorunlarını getirin dedim. O kavgayı bir kenara bırakmak lazım. Doktor doktorla kavga ediyor. Çok yanlış.

Dava sürüyor

Soru: İkinci iş konusunda neden Anayasa Mahkemesi’nin kararını uygulamıyorsunuz?

İzbul: Mahkemenin böyle bir ret kararı var. Biz de mahkemedeyiz. Serbest Çalışan Hekimler Birliği bir dava açtı. Dava sürüyor. Mevcut şartları göz önünde tutmak gerekiyor. Her ne kadar da yasalar böyle diyorsa da mevcut şartları göz önünde tutmak gerekiyor.
Şu anda özelde hizmet veren doktorların yüzde 80’e yakını hem kamuda hem özelde çalışır. Bu 40 yıldır devam ediyor. Şimdi olan bir durum değildir.

Kaos çıkar

Soru: Bu konu Bakanlık yasalara uymazsa vatandaş nasıl uysun tartışması yarattı

İzbul: Mahkeme kararlarını uygularsam ortaya kaos çıkar. Bu riski neden göze alalım. Bu çalıştaya Serbest Çalışan Hekimler de katıldı. Çalıştayda ortaya çıkan bazı sonuçlar var. Buna göre bu işi bütünlüklü çözmek kararı çıktı. Serbest Çalışan Hekimler Birliği de bunun içindeydi. Bize bir fırsat versinler, bu dönüşümü sağlayalım. O zaman her şey yasal olacak. 40 yılın birikmiş sorunlarını sihirli değnekle çözemeyiz. O iyi niyeti ve gayreti gösteriyoruz.

Para- hekim ilişkisi bitecek

Soru: Tam güne geçilince ne olacak?

İzbul: Hekimler 08.00’den 15.30’a kadar çalışacak. Zaten Anayasa Mahkemesi, bizim 35 saatti haftalık çalışma süremiz, iki maddeyi iptal etti. Biri özelde çalışma olayıydı, diğeri de çalışma saatleri 35 olmaz 39 olacak kararıydı. Tam gün mesai budur. İkinci iş denen olay, farklıdır. O bizim 2008’de çıkan yasamıza girdiydi, Anayasa Mahkemesi bunu iptal etti. O dönem de kimse savunmadı, tartışmadı. Bizim düşündüğümüz yeniden yapılandırmada bir geçiş süreci olacak. Türkiye’de bu süre 8 yıldı.

Denetimi artırdık, olağanüstü hal ilan ettik

Soru: Yasadışı kürtaj konusu denetim tartışmalarını beraberinde getirdi. Bakanlık özel hastane, tüp bebek merkezi ve klinikleri denetliyor mu?

İzbul: Özel Hastaneler Yasası geçti. Ama yasa olarak kaldı, tüzükleri eksikti. O yasanın emrettiği şeyler vardır. Bir kurul oluşturmanız ve denetlemenin değerlendirmesini de bu kurul yapacaktı. Bu kurul 2015’in başlarında kuruldu. Rutin toplantılarına başladı.
Denetlemelerin yapılacağı 25-30 maddelik bir form ortaya çıktı. Ondan önce de vardı ama gittiğinizde baktığınız belli şeyler vardı. Geçen seneden itibaren daha ciddi bir denetleme dönemine girdik. Yeterli değil. Tüzükleri yapmamız lazım, 9 tüzüğün 2’sini bitirdik. Tüp bebek merkezlerini de ayıramayız, o da özel sağlık kuruluşudur. Tüp bebek merkezleri için tüzük önümdedir, hazırdır. Merkezi mevzuat görüşü bekliyoruz.

Görüş gelir gelmez haftaya belki de Bakanlar Kurulu’na gidecek. Geçen hafta içinde 11 tüp bebek merkezi sahibini çağırdık. Yeni tüzük hakkında bilgi verdik. Bu işe büyük önem veriyoruz. Bundan sonra yapılacak denetlemeler çok daha ciddi olacak.

Soru: Bu yasa dışı kürtaj olayından sonra başka ciddi ihbarlar gündeminizde var mı?

İzbul:  Ciddi ihbarlar geldiğinde değerlendiriyoruz. Yeterince denetim yok ondan dolayı oluyor dediler. Ben ameliyathanede olan her olayı nasıl denetleyebilirim. Her vakaya bir adam mı koyalım, üstelik doktor koymam lazım ki ne yapıldığını bilelim. Eleştiriler de biraz insaf sınırını aşıyor. Suç işlenecekse işlenecek. İhbarlar geliyor ama sağlam ihbarlar değil. Elinizde bir kanıtın olması lazım.

Soru: Tüp Bebek Merkezleriyle ilgili ciddi iddialar var. Araştırılıyor mu?

İzbul: İnsanlar haklıdır. Uzun süre yasasız yapıldı bu işler. Ciddi iddialar var. Hekimler hakkında soruşturmalar da oldu. Basına da yansıdı. Yasal bir alt yapı olmadığından dolayı belki de suçlama getirmediler. En önemli şey şu anda tüzüğümüz geçti. Bundan sonra olacak olaylar kolay değildir. Bütün özel kuruluşları şu anda otomasyona alıyoruz.

Tüm özel kuruluşlar merkeze bağlı olacak. Ben orada yaptıkları her şeyi burada göreceğim. Kayıt verme zorunluluğu olan bölüm örneğin kürtaj olayında 10 haftalığa kadar legaldir, 10 haftadan sonra dosyasını hazırlayıp ilgili kuruma bildirmeniz gerekiyor. Ama kimse demez ki 10 haftalıktan büyük yaptım, bunlar gizli kaçak yapılan işlerdir. Daha sıkı bir denetim olmuş olacak şimdi. Takip etme olanağı olacak. Buraya 5 vakayı bildirir ama mali yönden gidişat böyle değil izlenimi veriyorsa kontrolü yapılacak.