BKP, suyun özelleştirmesine karşı ortak eylem sürecinin örgütlenmesi amacıyla gerçekleştireceği ziyaretler dizisine KTÖS’ten başladı.

KTÖS Örgütlenme sekreteri Besim Baysal, böylesine kritik süreçlerde toplumsal muhalefetin önemli bileşenlerinden olan BKP yetkilileriyle biraraya gelerek, TC’nin dayatmalarına karşı görüş alışverişinde bulunmaktan mutluluk duyacaklarını belirtti.

“Net olmayan ancak Kıbrıslı Türklerin kendi topraklarındaki varlığını sorgulatabilecek noktaya gelmesi muhtemel bir su konusu günlerdir tartışılıyor” diyen Baysal, bu konuda sendika olarak çok laftan öte işbirliği ve eylem birlikteliği görmek istediklerini söyledi.

Baysal, bu hedef doğrultusunda BKP ile yol haritası belirlemek ve mücadeleyi hangi noktalarda yürüteceklerini değerlendirmek için biraraya geldiklerini vurguladı.

BKP

Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP) Genel Başkanı İzzet İzcan da, ülkenin su konusunda ciddi bir süreçten geçtiğini belirterek, 5 yıl önce başlayan su serüveninin ne yazık ki bir fiyaskoyla sonuçlanmak üzere olduğunu savundu.
İzcan, fiyatı belli olmayan suya alım garantisi verildiğini, belediyelerin yetkilerinin ellerinden alındığını, sadece TC’den gelecek suyun değil tüm su kaynaklarının AKP’nin yan şirketine hükümet tarafından peşkeş çekilmek üzere olduğunu ileri sürdü.

5 yıl boyunca su sürecini toplumdan saklayanların, 2012 yılında mecliste görüşülmeye başlandığı zaman, CTP milletvekillerinin yarısının, TDP’nin tamamının genel kurula katılmadığını ve DP desteğiyle Küçük hükümetinin ön anlaşmayı yaptığını anlatan İzcan, hükümetin bugünkü söylemlerinden örnekler vererek, “hükümet halkı soyacak devlet 25 milyon kar edecekmiş öyle açıkladı yetkililer” dedi.

1455615191.jpg

Yönetimi elinde tutacak şirketin ne KDV ne de kira ödeyeceğine dikkati çeken İzcan, “TC’nin üzerinden geçip Avrupa’ya giden gazdan, devlet niye yüzde 10 alıyor o zaman” diye sordu

İzcan, gelecek suya belirlenen fiyatla zaten zor ayakta duran üretici, hayvancı ve çiftçinin var olamayacağını belirterek, bu kapitülasyonları içeren anlaşmayı kabul etmeyeceklerini söyledi.

İzcan, Kıbrıs Türkü’nü seven, barışa, demokrasiye inanan herkesin kırmızı çizgilerinin aşıldığına inanarak, sözün bitiği noktada en geniş cepheyle eylem birliği içerisine girerek sokağa çıkmanın vaktinin geldiğini vurguladı.

Bu amaçla BKP’nin ziyaretlerinin devam edeceğini kaydeden İzcan, yarın DEV-İŞ’e gideceklerini sonrasında da bazı siyasi partilerle görüşeceklerini söyleyerek, “Bu protokol imzalanmayacak gerekirse seçime gidilecek” dedi.

İzcan, hükümetin isterse halka gidebileceğini ancak son seferde olduğu gibi bu konuda da halktan güçlü bir hayır çıkacağına inandığını belirtti.