Çiğdem Aydın

Diyalog Gazetesinin bir süre önce  gündeme  getirdiği, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu nun (Kıb-Tek) bankalara olan ağır borç yükünü hafifletmek yerine, ihalesiz mal alımlarını sürdürüyor haberi gündem oluşturmaya devam ediyor. Diyalog TV’de, “Güne Merhaba” programına katılan BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, Kıb-Tek konusunda hem Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’nu hem de  EL-SEN’i eleştirdi. 
Kıb-Tek’in ihalesiz jeneratör alımına tepki gösteren  İzzet İzcan, konunun derhal Savcılığa ve Mali Polise intikal etmesi gerektiğini söyledi. 

İzcan, hükümetin bu şekilde ekonomiyi yönetemeyeceğini dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü: “CTP-DP hükümetinin yapması gereken o kadar çok şey vardı ki bunlar hiç de zor değildi. Yani ben sadece bir Elektrik Kurumuna bakıyorum, devlete bağlı bir kurum ve başında da bakanlık var. Tarım Bakanı Önder Sennaroğlu Bakanlar Kuruluna İsmet Akim Başkanlığındaki mevcut yönetimin görevden alınması için önerge sundu. Bunu da burada ilk kez söylüyorum,  onlar bunu gizli yapıyorlar ama  halkın bunu bilmeye hakkı vardır. Görevden alınma talebinin gerekçesi, alım talebinin borçlanma komisyonuna gitmemesi ve  borçlanma komisyonunun kararı olmadan ve ihaleye de çıkmadan alım yapılma isteğidir.  Siz 13.2 milyon dolarlık jeneratör alımı yapamazsınız, çünkü bu her türlü istismara açık olur. Şaibeye açık olur. Haksız bir rekabet olur. Tarım ve Enerji Bakanı kendine bağlı bir yönetim kurulu başkanının görevden alınması için bir önerge getirdi Bakanlar Kuruluna. Başbakan gereğini yapmıyor, mevcut elektrik kurumunun yönetimi de farklı gerekçelerle hükümeti dinlemiyor. Bu da savcılığa mali polise intikal etmesi gereken bir olaydır. Hukuk dışına yasa dışına çıkan varsa ki ben vardır diyorum, en azından ihale açılması gerekiyor,  eğer mevzuat  borçlanma komisyonuna gitmeden, ihale açmadan alım yapamazsanız diyorsa  o zaman siz yasayı çiğniyorsunuz demektir.” 

“EL-SEN’de statükonun bir parçası”

İzcan, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu çalışanları sendikası  EL-SEN’i de statükonun bir parçası olarak nitelendirdi. İzcan, “Kıb-Tek yönetim kurulu Türkiye’den kablo ile enerji getirilmesini ve KKTC’nin enerji sisteminin Türkiye üzerinden Dünya’ya entegre olmasını istemiyor, EL-SEN’de istemiyor.Çünkü bunlar küçük hesap yapıyor, sadece kendilerini düşünen ve farkında olmadan bir statükoyu sahiplenen bir konuma geliyor. Ben bir elektik mühendisi olarak söylüyorum bir ülkenin uluslararası enerji sektörüne entegre olması kadar güzel bir şey yoktur. Bu temiz enerji üretimi sağlayacak, çevre kirlenmeyecek, sağlık için en güzel enerji kaynağıdır, ekonomik açıdan en önemli sektördür. Sanayicisi, iş insanları ve halk ucuz elektrik alabilecek bu sayede. Ayrıca ülkenin cari açıkları da kapanacak. Biliyorum ki Başbakan da bu sistemi destekliyor o zaman gereğini yapmalıdır” diye konuştu. 

Bakanla Kıb-Tek farklı konuşuyor...

İzzet İzcan, Tarım ve Enerji Bakanı Sennaroğlu’nun  söylediklerinin doğru  olduğunu, 6 ay içinde enterkonnekte sisteme geçileceğini belirtti. İzcan bir bakan bunu söylerken aynı anda ona bağlı olan bir kurum olan KIB-TEK’in bakanı dinlemediğini bu durumun hükümetin ne kadar aciz durumda kaldığını gösterdiğini savundu. İzzet İzcan, “KIB-TEK bağlı olduğu bakanlığın dışında hareket ederek ben iki ihalesiz jeneratör aldım diyebiliyor ve sendika da ona destek oluyor. Neden çünkü sendika da oradan nemalanıyor, statükodan besleniyor. Bakın içeriye mali tablo nedir? Siz hiç zammı savunan bir sendika gördünüz mü? Bu sendika zammı savundu. Daha fazla zam olsun elektrik fiyatları yükselsin biz de dolgun maaşlarımıza overtimelarımıza aynı şekilde devam edelim. Bu mudur emekten yana olmak? Bu mudur ezilenden, çalışandan yana olmak? Hayır bu değildir. Türkiye’den kablo ile elektrik gelmesi ülkede kalkınmaya neden olacak, biz bu yüzden bunu savunuyoruz” dedi.

“Kurum yeniden yapılandırılmalı”

İzzet İzcan elektrik kurumunun re-organize edilmesi gerektiğini savundu. İzcan “İhaleye çıkmadan led ışıklar alacaksanız, doğru dürüst yollarda aydınlatma olmayacak, zam yapılacak ses çıkmayacak, sokak aydınlatma ücretlerini belediyelerden alamayacaksınız sonra da  ben toplayacağım diyeceksiniz ve hizmet götürmeyeceksiniz... O zaman bu kurum devletin öz varlığı olmaz bu kurum halkın olmaz, bu kurum  birilerinin malı olur... O birileri de halk değil” şeklinde konuştu.