Özge Kizir

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Fazilet Özdenefe ve Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili İzlem Gürçağ, yaşanan kadın cinayetlerinin insanlık dışı bir olay olduğunu ve eylem planının hazırlanması gerektiğini kaydetti.

"Kadına Yönelik Şiddetle İlgili Devlet Politikası Olması Gerekiyor"

KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, kadına yönelik şiddetin insanlıkla bağdaşmadığını, bu tip davranışların ülkemizde ve dünyada kınandığını ve önlemler alındığını ancak bir takım eksiklikler olduğunu ifade ederek şunları söyledi; 

“Geçtiğimiz gün bu konuyla ilgili bir çalıştay düzenlendi sonuçlarını bekliyoruz. Bu küçük toplumda ölüme gidecek kadar insanlık dışı şiddetin olması düşündürücüdür. Toplumsal ve devlet olarak bu konuyu sorgulamalı ve hataları bulmalıyız. 

"Şiddetin Çok Yönlü Olduğu Bir Gerçeklikle Karşı Karşıyayız"

Şiddetin çok yönlü olduğu bir gerçeklikle karşı karşıyayız. Devletin koruyucu yasaları ve denetimlerinin olması gerekmektedir. KKTC’de bu tip şiddet olaylarının artmasını ve kadın cinayetlerinin yaşanmasını kabul edemeyiz. Bu konuyu şiddetle kınayarak bir devlet politikası olması gerektiğini düşünüyorum”. 

Kadın cinayetleri konusunda Haberal Kıbrıslı gazetesine değerlendirmede bulunan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Fazilet Ödenefe, “Erkek şiddeti sonucunda bir kadın daha öldü. Daha kaç kadının ölmesi veya daha kaç kadının perişan olması gerekiyor ki, bu konuda bir şey yapılsın. Bizde artık umutsuzluğa kapılıyoruz. Çünkü sürekli söylemle kalıyor gibi hissediyoruz. Artık devleti yönetenlerin sallanıp silkinip kendine gelmesi gerekiyor. Çünkü kadın cinayetleri politiktir” dedi.

“Yaşanan cinayet ve kadına yönelik şiddetlerin hepsi toplumsal meselelerdir”

Kadın cinayetlerinin politik olduğunu vurgulayan Özdenefe, “Yaşanan cinayet ve kadına yönelik şiddetlerin hepsi toplumsal meselelerdir ve kadın cinayetleri politiktir. Bunlar tartışılacak meseleler değildir çünkü her konunun kendine özgü bir hikayesi mutlaka vardır. Fakat altındaki neden tektir. Bunu ifşa edilip görünür kılmadığımız ve o nedenle mücadele etmediğimiz sürece bu olaylar her zaman farklı boyutlarda yaşanacaktır” şeklinde konuştu.

Özdenefe: “İfşa ve mücadele konusu aslında toplumsal cinsiyet eşitliğinin hala daha bu ülkede sağlanmamış olmasıdır”

Özdenefe, sözlerine şöyle devam etti: “Bu konular her zaman gündemimize gelecektir. İfşa ve mücadele konusu aslında toplumsal cinsiyet eşitliğinin hala daha bu ülkede sağlanmamış olmasıdır. Erkek hakimin kadın üzerindeki hak ve egemenlik iddiasıdır. Bu kadardır. Bu ister aşktan ister kıskançlıktan isterse anlaşamadılar olsun günün sonunda kadını özne olarak kabul etmeyen zihniyetin ve mekanizmaların getirdiği bir sonuçtur.

“Yapılan bütün araştırmalar gösteriyor ki her 3 kadından biri şiddete maruz kalıyor”

Ne acıdır ki bugün kadına yönelik şiddetin medyada gündeme çıkan kısımları artık yaşamı kaybetmeye yönelik gelinen noktalardır. Bu cinayetler ise buz dağının görünen kısmıdır. Bundan ötesi yoktur. Şiddetin boyutu çok daha geniş ve kapsamlıdır. Hayatın her alanına vardır. Yapılan bütün araştırmalar gösteriyor ki her 3 kadından biri şiddete maruz kalıyor. Cinayet ise gelinebilen en son noktadır. Biz bu nedenin kökünü kazımazsak bireysel olaylarda infial yaşayacağız. Günü birlik saman alevi gibi tepkimiz yanacak. Ardından sönecek ve mücadele edemeyeceğiz.”

“Eylem planının hazırlanacağı ve konunun haritalandırılacağı söylendi”

Eylem planının yapılması gerektiğine dikkat çeken Özdenefe, “Ne yapılabilir konusunda ise uzun zamandır kadın örgütleri ile görüşüyoruz. 1 ay önce Sosyal Çalışma ve Güvenlik Bakanlığı bir çalıştay yaptı. Kadına yönelik şiddetle mücadele ile ilgili geniş katılımlı bir çalıştaydı bende katıldım. Orada önemli veriler ortaya koydu. Bununla ilgili bir eylem planının hazırlanacağı ve konunun haritalandırılacağı söylendi. Fakat 1 ay geçmedi bile hala ortada bir eylem planı yoktur. Erkek şiddeti ile yine karşı karşıyayız” ifadesini kullandı.

“Yönetenler gereğini yaptı mı onu sorgulamamız gerekiyor”

Cinsiyet Eşitliği Dairesi’nin hala daha kurumsallaşamadığını vurgulayan Özdenefe, “Onların altında kurulacak daireler kurulamadı. Hâlbuki bunlar kurulsaydı aile yasası altında da yine bizim hükümette olduğumuz dönemde bütün partilerde duyarlı davrandı ve Aile Yasası’nı değiştirdi. Fakat yönetenler gereğini yaptı mı onu sorgulamamız gerekiyor” dedi.

Gürçağ: “Şiddetle kınıyorum”

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili İzlem Gürçağise cinayet olaylarının insanlık dışı yapılan olaylar olduğunu vurguladı. Gürçağ, “Hiç kimse cinayetle hayatını kaybetmeyi hak etmez. Bu sadece kadınlar için değil insanlık için geçerlidir. Önceki gün gerçekleşen olayda bir kadın öldürüldü ama genelde insanlık bunu hak etmez. O yüzden şiddetle kınıyorum. Bizim yasalarımızda da zaten bu ciddi bir suçtur” şeklinde konuştu.

“İstediğimiz kadar yasa yapalım ama çözüm bu değildir”

Gürçağ, sözlerini şöyle tamamladı: “Sadece yasalar değil çünkü siz yasayı oraya koyuyorsunuz. Suç işlendikten sonra yasanın uygulanması elbette gündemde olur ama önemli olan yetişen insanın sağlıklı ruh yapısıyla yetişmesidir. O da çocukluk ve aileden başlar. Sağlıklı ruh yapısına sahip insanlar yetiştirirsek bu gibi sonuçları da yok denecek kadar az yaşamış oluruz. Yani yasalar tabiki olacaktır ama ben bu travmaları yaşadıktan sonra yasa varmış… İstediğimiz kadar yasa yapalım ama çözüm bu değildir. Çözüm eğitimdir. Sağlıklı ruh yapısına sahip nesiller yetiştirmektir.”