5 Aralık 1934 tarihinde Türkiye’de Türk Kadını seçme ve seçilme hakkına kavuşmuştur. Bu tarihten itibaren kabul edilen bu yasa ile Türk Kadını siyaset dünyasında yer alma hakkı kazanmıştır.

Toplumların vazgeçilmez bireyleri olan kadınlarımızın sadece sosyal ve kültürel yaşamda değil; siyasi yaşamda da aktif rol almasını sağlayan bu yasal düzenleme elbette de Türk kadın hakları açısından tarihi bir dönüm noktasıdır. Ancak üzüntü ile belirtmek isterim ki günümüzde kadınlarımızın başta siyaset arenası olmak üzere, birçok yönetici konumunda arzulanan konumlarda olmadıklarını gözlemliyoruz. Bu noktada, başta biz siyasetciler olmak üzere toplumun tüm katmanlarına büyük görevler düşmektedir.

Kadınlara yönelik sergilenen ayrımcı, dışlayıcı baskı unsurlarını ortadan kaldırmak için sadece yasal düzenlemeler değil; toplumsal olarak kadına bakış açımızı ve yaklaşımımızı değiştirmemiz gerekmektedir. Kadınlarımızı başta toplumsal yaşam içerisinde ve aynı zamanda siyaset arenasında da eşit bireyler olarak kabul ettiğimiz zaman; kadın hakları konusunda istenen noktaya ulaşmış olacağız.

Siyaset  arenasında aktif roller üstlenen kadınlarımızla birlikte daha katılımcı ve demokratik bir yaşam olacağı inancım tamdır. Tüm kadınlarımızın dünya kadınlar gününü en içten dileklerimle kutluyorum.