Eniz Orakcıoğlu

Türkiye’de 64’üncü hükümetin güvenoyu almasının ardından ilk yurtdışı ziyaretini KKTC’ye yapan Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun Türkiye’den ülkemize gelen su ile ilgili yaptığı açıklamalar üzerine Lefkoşa Belediye Başkanı Mehmet Harmancı ve Eski Bayındırlık Çevre ve Kültür Bakanı Hamit Bakırcı Yeni Bakış’a konuştu.

Harmancı: 2-3 başlık öne çıkıyor

Harmancı, TC Başbakanı Davutoğlu’nun açıklamalarında 2-3 tane başlığın öne çıktığına dikkat çekerek, “Bir tanesi hiç kimsenin dikkat etmediği “Daha yatırıma ihtiyaç var ve biz bu yatırımı yapmaya hazırız” açıklamalarıdır ki bu açıklamanın bir anlamı olma ihtimali var. Ama altında tam ne gibi bir anlam olduğunu kestiremiyorum, tabi ki hükümetle yapılan görüşmelerde bu açıklamanın açılımı yapılmıştır diye düşünüyorum. Fakat bizim henüz bu yatırımlarla ilgili bir bilgimiz yok ve dün sabahleyin hükümetteki arkadaşlarımıza ulaşarak bir fikir edinmeye çalıştık, ama henüz bir yanıt alamadık” şeklinde konuştu.

“Erhürman özelleştirmeyi yalanladı”

Suyun yönetimi konusunda farklı bir açılım getirildiğinin de söz konusu edildiğini belirten Harmancı, “Tufan Erhürman sosyal medya hesabında medyada, çıkan suda özelleştirme konusunda anlaşmaya varıldığı yönünde bazı haberlerin doğru olmadığını belirtti ve özelleşme yönünde varılmış bir anlaşma olmadığını söyledi. Bu yüzden su konusunda bir netlik olmadığı için biz de henüz olayın ne olduğunu anlayamadık. Bunun yanında uzlaşıya varılıp varılmadığı ile ilgili bir haberimiz de yok, ama öyle anlaşılıyor ki görüşmenin ana gündem maddelerinden biri suydu. TC Başbakanı da bu işin stratejik ve psikolojik boyutu olduğundan da bahsetti. Tüm bunları düşündüğümüzde önümüzdeki sürecin bu anlamda daha iyi değerlendirilmesi gerektiğini anlıyoruz. Bizler de önümüzdeki yılın bütçelerini hazırlıyoruz ve bu sebeple suyun geleceğine yönelik daha bir netlik talebimiz var. Hükümet kanadının bizlerle bu konuda görüşeceğini düşünmekteyim, belki de kendi belediye başkanları ile görüşmüşlerdir” dedi.

“Birileri bir şey pişirmişse, onayımız olmadan ilerleyemez”

Suyun yönetimi ile ilgili özelleştirme yönünde çıkan haberlere ve ‘Özgürgün, Talat ve Türkiye bu konuda el sıkıştı’ söylemlerine karşı Harmancı, şu şekilde konuştu; “BESKİ’nin en büyük hissedarı olarak suyun yönetimi konusunda birileri bir yerlerde bir şey pişirmişse bizim onayımız olmadan bu ilerleyemez, eğer pişirmişlerse de en büyük hissedarın dâhil olmadığı hiçbir süreç başarıyla da bitirilemez.”

Bakırcı: Yap, işlet, devret şeklinde yönetilecek

Eski Bayındırlık Çevre ve Kültür Bakanı Hamit Bakırcı, “TC Başbakanı Davutoğlu’nun açıklamalarından anlaşılan,  buradaki işletmecilerin ve müteahhitlerin de müdahil olacağı, BESKİ’nin de mağdur edilmeyeceği bir yönetim bulunmaya çalıştığı yönünde” dedi. Bakırcı, bu işin ana lokomotifinin yine işin uzmanları tarafından yap, işlet, devret şeklinde yapılacağını belirterek, “Yönetim ise devlette olacak. Yasaların yapılması gibi durumlar devletin kontrolünde olacak, ama işletme özel şirkette olacak ve Kıbrıs’taki yatırımcıları ve BESKİ’yi entegre edecek bir şekilde olacak” diye konuştu.

“BESKİ’nin de içinde olacağı bir yapı”

Burada bir özel yapı oluşturulacağını söyleyen Bakırcı, “Bu yapının içine BESKİ’nin de olacağı söyleniyor. Aslında olması gerekende budur, BESKİ’nin de bu yapının içinde olması, kendini pişirmesi ve yoğrulması gerekir ki ileriki bir tarihte BESKİ’nin bu yönetimi tek başına yapabilecek bir konuma gelebilsin. Ama şu anki hem maddi, hem de teknik yapısıyla BESKİ buna tam olarak müsait değil. Belediyelerin yapıları ortada, yıllarca yanlış yönetimlerden dolayı birçok belediye batak durumdadır. Bu suyu şimdiki yapıda belediyeler işletirse, yine mağdur olan vatandaş olacaktır. Dolayısıyla bana göre de en mantıklı olan BESKİ’nin de içerisinde olacağı, ama yatırımlar noktasında da hem Türkiye, hem de özel şirketlerin devreye gireceği bir modeldir” dedi.

“Uzman bir kuruluşun işin başında olması gerekir”

Bakırcı, sözlerine şu şekilde devam etti; “Suyun idaresi konusunda ben düşüncelerimi her zaman aynı şekilde dile getirdim; BESKİ yönetimin içinde olmalı, ama BESKİ tek başına bu işi yapamaz. Bu işte uzman bir kuruluşun işin başında olması lazım ve aynı zamanda finans kaynağı olarak da o kuruluşun güçlü olması lazım. Suyun yönetimiyle ilgili yapılacak olan yasada kendi su kaynaklarımız, atık su, yağmur suyu idaresi ve yönetimi ile ilgili düzenlemeleri de hükümet yapacak.”

Kaynak: Yeni Bakış Gazetesi