Deniz Abidin

Gazeteci Yazar Hasan Kahvecioğlu, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kahvecioğlu, Türkiye'den gelen suyun LTB Meclisi'nde "Biz istemeyiz" noktasına geldiğini ifade ederek, toplumda bu kadar çok ihtiyaç olunan bir şeyin koordine edilememesinin  hem siyaset kurumunun hem de kalite düzeyimizin ne kadar tartışılır olduğunun göstergesi olduğunu belirtti. Kahvecioğlu, bu durumdam ciddi rahatsızlık duyduğunu söyleyerek, bu düşüncesinin yıllardır evinde suyu akmayan, Lefkoşa'ya içilebilir su vereceğiz diye nutuklar atan bir ülkede  yaşayan bir vatandaş olarak ifade ettiğini kaydetti. Kahvecioğlu, Belediyeler Birliği'nin "yer altı sularını da isteriz, kanalizasyonu da isteriz" gibi söylemlerde bulunduğunu, olayın aslında çok basit olduğunu, herkesin DSİ'nin suyu özel şirketler lehine yaptığını bildiğini kaydetti.

"Belediyelerin işlevi yerinde bırakılmalı"

Kahvecioğlu, Türkiye'de  yap-işlet-devret modelinin yaygın olarak kullanıldığını anlatarak, şunları söyledi, "DSİ projesini burada yaptı. Bunu şimdi pazarlayacak. Size bu suyu 2,30 liradan satacak. Bu aslında çok net bir durumdur. Bununla kavga etgmenin bir alemi yok. Su konusunda Kıbrıslı Türklerin  mağlup  olduğu belediyelerin devreden çıkarılmasıdır. En büyük su tüketen Lefkoşa bölgesi sandığa gidebilir. Muhatabımız DSİ'dir demeyi de ben anlamıyorum. Ortak bilgisizlik sendromu beni üzüyor. Biz kendi hatalarımızla yüzleşmiyoruz. Yıllardır bir araya gelen Türkler ve Rumlar bizi bıraksalar biz bu barışı çoktan bulurduk deniliyor. Kültürümüzde nedense hep Türkiye'yi suçlama vardır. Siyaset kurumu çözüm üretmelidir, topluma öncülük etmelidir. Ancak bu Meclis bu aşamada başarısızdır. Bu bir yıllık sürecin arkasındaki dönemdir önemli olan. Hükümettekiler, Cumhurbaşkanı da dahil olmak üzere hep beraber ortak bir ses olarak, özel bir kuruluşun gelip de belediyelerin yerine para toplaması gibi şeyler Kıbrıslı Türklerin kabul edebileceği şeyler değildir. 28 belediyenin tümünü batırırsınız. Belediyelerin işlevini yerinde bırakalım. Aksi takdirde Kıbrıslı Türkler kendi kendilerini geliştiremez"

"Koordinasyon Ofisi çok büyük bir başarısızlık"

Kahvecioğlu, Koordinasyon Ofisi'nin çok büyük bir başarısızlık olduğunu belirterek, TDP dışındaki partilerin hepsinin de bu işte günahı olduğunu kaydetti. Kahvecioğlu, Koordinasyon Ofisi'nin Meclis'e taşınmaması gerektiğini söyleyerek, CTP'nin hükümette olduğu dönemde altyapısı oluşan  bir rezillik olarak değerlendirdi. Kahvecioğlu, bunların Meclis'e taşınarak bağımlılığın kalıcı hale getirildiğini söyleyerek, ülkede bunun bile akıl edilemediğini kaydetti. DSİ'nin Kıbrıs Ofisinde icraatlar yapıldığını, trilyonluk işler yapıldığını, kurumların es geçilerek bunların yapıldığına dikkat çeken Kahvecioğlu, Gönyeli'nin Baraj Bölgesinde birisinimn dozeri vurarak vatandaşın arazisinin bir kısmını alıp götürdüğünü söyledi. Kahvecioğlu, vatandaşın arazisinimn içinden yol geçtiğini çok sonra öğrendiğini vurgulayarak, neden bu ülkede bunların önlenmediğini sordu. Kahvecioğlu, Koordinasyon Ofisi anlaşmasının Meclis'e giderek içinden çıkılmaz bir hal aldığını ifade ederek, "Akıncı müdahale etmekte çok geç kaldı" denildiğini, "müdahale mi isteniyordu?" diyerek tepkisini dile getirdi. Kahvecioğlu, Cumhurbaşkanı'nın gerginlikte taraf olduğunu belirterek, şöyle devam etti, "Bir memlekette gençler haklı olarak eylem yapıyorlarsa bunun bir anormalliği yoktur. Bu çok doğal bir haktır. Politikacıysanız göreviniz sinirlenmek ya da gece yarısından sonra bile olsa bu yasa geçer demek değildir. UBP ile DP'nin yaptığı gençlere nispet kavgasıdır. Bu çok tatsız bir durumdur. Ben her iki partiyi de protesto ediyorum. Cumhurbaşkanının size ertelemeyin demesine de gerek yok, siz bu fırsatı vermeyin"

"Siyaset kurumu çöktü"

Kahvecioğlu, şu anki Meclis'in gelmiş geçmiş en kötü ve üretken olmayan, sorun çözmeyen ve denetim yapmayan bir durumda olduğunu söyleyerek, Meclis Başkanı'nda bir talep beklenmemesini eleştirerek, Akıncı'dan bunu beklemenin acayip bir talep olduğunu kaydetti. Kahvecioğlu, Başbakan Özgürgün'ün Cumhurbaşkanı'nın davet ettiği toplantıya katılmamasının gerginliği artırdığını söyledi. Kahvecioğlu, Cumhurbaşkanı'nın parti başkanlarını toplantıya çağırdığını, hükümeti çağırmadığını belirtti. Tüm bunların siyaset kurumunun çöktüğü anlamına geldiğini anlatan Kahvecioğlu, "Koordinasyon Ofsisi anlaşmasının imzalandığı gece Meclis Başkanı neden inisiyatif almadı?" diye sordu.

"Uzlaşma fikrine çok uzağız"

Kahvecioğlu şunları söyledi, "Aklın yolu birdir. Biz gerginlik aramıyoruz. Yaşı gençlerden büyük olan bir politikacının görevi ne isterse olsun kısasa kısas davranmak olmamalıdır. Bizim en büyük ihtiyacımız uzlaşmadır. En büyük eksikliğimiz budur. AB'ye girdiğimiz zaman göreceğiz, en faşistinden en solcusuna kadar bir gecede masa başında nasıl uzlaşıldığını...İçinde bulunulan  coğrafya çatışma coğrafyasıdır. Bize hiç yakışmayan şekilde uzlaşma fikrine çok uzağız. Bu bir toplumun geleceğinin en büyük tehlikesidir. O nedenle ben CTP ile UBP hükümeti geldiğinde umutlandım ancak onlara da kar yağdı"

"Türkiye ile olan ilişkiye bir düzey getirilmeli"

Kahvecioğlu,Koordinasyon Ofisi meselesinin Cumhurbaşkanının önünde olduğunu, ancak yapacaklarının sınırlı olacağını kaydetti. Kahvecioğlu, Meclis'in yıllardır çocuksu hatalar yaptığını da anlatarak yasanın Anayasa Mahkemesi tarafından Anayasaya aykırı bulunması durumunda bir adım atılacağını dile getirdi. Kahvecioğlu, yardım heyetinin yasası olmadığını ama izin verildiği için burada etkili olduğunu söyledi. Kahvecioğlu, tüm bunların başka ülkelerde de olduğunu anlatarak, bu tür destek ofislerinin olduğunu kaydetti. Kahvecioğlu, Türkiye ile olan ilişkilere Akıncı'nın da söylediği gibi bir düzey getirilmesi gerektiğini, durulması gereken noktanın bilinmesi gerektiğini belirtti.  Kahvecioğlu, "DSİ ile de AKSA ile de ilişkilerimizi böyle olsun. Bugün İsrail nasıl yapıyor, siz de böyle yapacaksınız" diye konuştu.

"Gençlerin enerjisini doğru okumak gerekiyor"

Kahvecioğlu, son iki yıldır sokakta gençlerin bir takım olaylara duyarlılık göstererek reaksiyonlar göstermekte olduğunu ifade ederek, gençlerin sosyal medyadan ve dünyadaki gidişattan etkilendiğini söyledi. Kahvecioğlu, tüm bu yaşananların kuşaklar arası çatışmalara neden olduğunu belirterek, "sadece Türkiye'ye tepki olarak görülmemelidir. Başkasını suçlamak çok kolaydır. Gençlerin global dünyanın paralel talepleri olduğu sürece onları anlamak zorundayız. Ne isterse olsun, hangi talep isterse olsun, hiçbir şekilde çatışmayı öne sürmememiz gerekiyor. Bugün parlamentodaki sinirlenmeler ve öfke ve hemen yasayı geçirme iktidara olan partilerin sergileyeceği, orta yaşın üstündeki siyasetçinin sergileyeceği tutumlar değildir. Asıl onları eleştirmemiz lazımdır. Gençleri değil. Gençlerin enerjisini doğru okumak ve doğru analiz etmek gerekmektedir"dedi.