Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, terör saldırıları üzerinden hükümeti eleştirerek, "Nasıl oluyor da bomba yüklü araçlar, şehirlerde böylesine rahat dolaşabiliyor? Bu ülkenin hükümeti, istihbaratı yok mu? Terörist unsurlar, ellerini kollarını sallayarak böylesine sansasyonel eylemler yaparken, istihbarat ve güvenlik birimleri, nasıl oluyor da bu kadar yetersiz kalabiliyor? İktidar sahiplerinin aldığı 'en önemli tedbir', olaylardan sonra bağırıp, çağırmak, onu bunu suçlamak ve orayı burayı tehdit etmektir. Bu tür bağırıp çağırmaların hiçbir derde deva olmadığı olaylarla açıkça, kesin olarak anlaşılmıştır" dedi.

"HER GÜNE YENİ BİR ACI İLE UYANIYORUZ"

Saadet Partisi Genel Başkanı Kamalak, haftalık olağan basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kamalak, konuşmasında "Rabbim, bu manevi iklimi en iyi şekilde değerlendirmeyi bizlere nasip etsin. Bu mübarek ayda yapacağımız tüm ibadetler, ülkemizin birlik ve beraberliğine, bölgemizin huzur ve istikrarına, İslam âleminin barış ve kardeşliğine vesile olsun. Gerçekten Türkiye olarak, huzura, barışa, mutluluğa o kadar ihtiyacımız var ki! Son dönemde adeta ülkemiz üzerinde bir karabasan dolaşıyor. Gün geçmiyor ki yeni bir felaket haberiyle sarsılmayalım. Gün geçmiyor ki yeni güne yeni bir acıyla başlamayalım. Maalesef terör belasının acısını dindiremeden trafik terörü, trafik terörünün acısını dindiremeden terör belası yüreklerimizi yakıyor. Önceki gün Osmaniye'de yaşanan elim trafik kazası ile yüreklerimize kor gibi ateş düştü. Tek bir bir kazada tam 14 canımızı birden kaybettik. 6 tanesi daha ilkokul öğrencisi. Bir günde trafik terörüne kurban verdiğimiz insan sayısı tam 20 kişi. Daha bu evlatlarımızın yasını tutamadan, ne olduğunu anlayamadan, bu sefer de İstanbul'dan gelen bir başka acıyla sarsıldık. İstanbul Vezneciler'de patlayan bomba 7'si polis 11 vatandaşımızın şahadetine neden oldu. 3'ü ağır 36 da yaralı var. Allah yardımcımız olsun. Bir kez daha milletimizin başı sağ olsun" ifadelerini kullandı.

"MESAJ VERMEYE ÇALIŞANLAR, HEDEFLERİNE ULAŞAMAYACAK"

Milletin kritik dönemlerde en zor badireleri atlattığının altını çizen Kamalak, "Bu karanlık dönemi de, el ele, omuz omuza vererek atlatacaktır. Ramazan'ın manevi ikliminde gerçekleşen bu hain saldırı hiç şüphesiz ki doğrudan doğruya kardeşliğimizi, birlik ve beraberliğimizi hedef almıştır. Ancak ne kadar alçaklaşırlarsa alçaklaşsınlar, teröristler, terörü bir araç olarak kullanan güçler, terör eliyle Türkiye'ye mesaj vermeye çalışan çevreler Türkiye'de bir korku ve kaos ortamı oluşturmaya çalışan katiller, Milletimizin basiret, feraset ve cesareti karşısında hiçbir zaman karanlık hedeflerine ulaşamayacaklardır. Bunu herkes böyle bilsin" diye konuştu.

"BUNUN HESABI VERİLMELİDİR"

Saadet Partisi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre Kamalak, sözlerini şöyle sürdürdü: "İktidar açısından gelinen nokta, rutin açıklamalarla geçiştirilemeyecek boyuttadır. Sorumlular, yetkili merciler ve elbette iktidar hesap vermelidir. Alınan bütün güvenlik önlemlerine, şehirlerin girişine kurulan emniyet bariyerlerine rağmen nasıl oluyor da İstanbul ve Ankara gibi Türkiye'nin en büyük şehirleri, bu kadar kolaylıkla terörün hedefi olabiliyor. Nasıl oluyor da bomba yüklü araçlar bu kadar kolaylıkla patlatılabiliyor? Nasıl oluyor da bomba yüklü araçlar, şehirlerde böylesine rahat dolaşabiliyor? Bu ülkenin hükümeti, istihbaratı yok mu? Terörist unsurlar, ellerini kollarını sallayarak böylesine sansasyonel eylemler yaparken, istihbarat ve güvenlik birimleri, nasıl oluyor da bu kadar yetersiz kalabiliyor? Bunun hesabı verilmelidir"

"TÜRKİYE, KÜRESEL TERÖRÜN HEDEFİNDE"

Kamalak, "Ülke olarak, millet olarak büyük bir ihanetin ve sinsi bir kuşatmanın hedefiyiz. Bütün küresel terör örgütleri Türkiye'yi hedef almıştır. Daha önce Irak da, Libya'da ve Suriye'de sergilenen kanlı oyun, şimdi terör yoluyla Türkiye'de oynanıyor. Bu saldırıların arkasında, Türkiye'yi bir Irak, bir Libya, bir Suriye haline getirme çabaları vardır" dedi.

"İKTİDARIN EN ÖNEMLİ TEDBİRİ; BAĞIRMAK"

Yaşanan terör saldırıları sonrasında siyasi iktidarın sadece bağırdığını da sözlerine ekleyen Kamalak, "İşin daha da kötüsü; işbaşında, olayları değerlendiremeyen, tehlikeleri önceden göremeyen, tarih şuurundan yoksun, tecrübesiz, vizyonsuz ve basiretsiz bir ekibin bulunmasıdır. İktidar sahiplerinin aldığı 'en önemli tedbir', olaylardan sonra bağırıp, çağırmak, onu bunu suçlamak ve orayı burayı tehdit etmektir. Bu tür bağırıp çağırmaların hiçbir derde deva olmadığı olaylarla açıkça, kesin olarak anlaşılmıştır. Bu yüzden artık pansuman tedbirlere değil, topyekûn bir yaklaşım değişikliğine ihtiyaç vardır. İç politikadan dış politikaya kadar, terörle mücadeleden sınır güvenliğine kadar her alanda yeni bir vizyon oluşturulmalıdır" ifadelerini kullandı.

"FANTAZİLER İLE UĞRAŞMAYIN"

Saadet Partisi lideri Kamalak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu ortamda, Başkanlık sistemi gibi, Avrupa Birliği gibi, dokunulmazlık gibi fantezilerle uğraşmayı bir kenara bırakıp, Türkiye'nin istihbaratı, güvenliği ve huzuru için gereken önlemler alınmalıdır. Biz, bu konuda Hükümet'e her türlü desteği vermeye hazırız"