Ülkemizin devlette örgütlü yetkili sendikaları arasında yer alan Kamu- Sen,ses  kayıtları ile sarsıldı. Sendika başkanı Mehmet Özkardaş, Yönetim Kurulu Üyesi İzzet Türkmen ve sendika memuru Hüsniye Çoban’ı “komplo kurdukları” gerekçesi ile polise şikayet etti. Dün akşam poliste sabahlayan İzzet Türkmen ise haksız yere suçlandığını belirterek, kendisini polise şikayet Mehmet Özkardaş’a “amme fesatçılığı” suçlaması ile dava açacağını söyledi.

Havadis’e konuşan Kamu- Sen Başkanı Mehmet Özkardaş, komplo ve şantajla sendikanın başından istifasının istendiğini söyledi.

Ortaya atılan iddiaların tümünün gerçek dışı olduğunu anlatan Özkardaş, “5 sene önce sendika yönetimine aldığımız arkadaşlar, bugün başkan olmak için arkamızdan iş çeviriyor” dedi.

Başkan olmak istediği için, Özkardaş’a komplo yapmakla suçlanan ve geceyi poliste geçiren yönetim kurulu üyesi İzzet Türkmen ise, suçlamaları reddetti. Evinde arama yapıldığını söyleyen Türkmen, “Bana yapılan suçlamaları kabul etmiyorum. Başkan olma hevesim yok. Sadece daha temiz bir sendika yönetimi istiyorum” diye konuştu.

Kapının altından attılar

 Olay, kaydı yapan kişi ya da kişilerin, söz konusu konuşmaların yer aldığı CD’leri sekretere ait odaya, kapı altından atması ile ortaya çıktı.

Sekreterin herkese içinde zarf bulunan CD’leri verdiği, daha sonra CD’leri açan başkan Özkardaş’ın ve diğer yönetim kurulu üyelerinin büyük şok yaşadığı öğrenildi.

Başkanın özel konuşmaları yanında, yönetim kurulu üyesi bazı isimlerin aleyhindeki konuşmalarının da yer aldığı CD kayıtları, sendika içerisinde deprem etkisi yaptı.

Çok sayıda kayıt

Havadis’e de ulaşan ses kayıtları içerisinde, Özkardaş’ın özel konuşmaları yanında, sendika içerisine yönelik direktifleri de yer alıyor.

DEMYAK olayının kapatılması için, Başbakan Hüseyin Özgürgün’den yardım isteniyor, yeni atanan kooperatif şirketler mukayyidinin olayı kapatması, kapatmazsa görevden alınması talep ediliyor.

Özkardaş, sesin kendisine ait olmadığını ancak teknoloji kullanarak benzeştirildiğini iddia etti. İzzet Türkmen de konuşulanların sık sık sendikada da gündeme geldiğini ve montaj olmadığını iddia ediyor. Kamu- Sen, konuyla ilgili ciddi bir yargı sürecine girmiş bulunuyor.

Önce DEMYAK, şimdi de kayıtlar

Kamu- Sen, kısa bir süre önce, sendikaya bağlı bir koopertif bankası olan DEMYAK ile gündeme gelmişti.

Aralarında başkan Mehmet Özkardaş’ın eşinin de bulunduğu Mağusa Şube çalışanları “1.5 milyon TL” açık nedeniyle mahkemeye çıkarılmıştı.

DEMYAK’ta yaşananların ardından, Özkardaş yönetim kurulu başkanlığından hemen istifa etmişti. Sendika başkanlığından da istifa etmesi istenen Özkardaş, şimdi de ses kayıtları nedeniyle istifaya zorlanıyor.

Türkmen: Benle alakası yok

Sendika başkanı Mehmet Özkardaş’a şantaj yapmakla suçlanan yönetim kurulu üyesi İzzet Türkmen, yaşananlarla alakası olmadığını söyledi.

DEMYAK olayının ardından, Mehmet Özkardaş’ın istifa etmesi gerektiğini söyleyen Türkmen, tek derdinin, bu şekilde tartışılmayan bir sendika olduğunu belirtti.

Ses kayıt olayı ile ilgili suçlanmaya anlam veremediğini belirten Türkmen, Havadis’e şu açıklamayı yaptı:

“Benle birlikte sendika memuru arkadaşımız da şikayet edildi. Çapraz sorguya alındık. Gece 12.00’de eve gittik, eşimizi çocuğumuzu uyandırdık, evimiz arandı.

Neden? Ne yaptım? Ben başkanın odasına ses kaydı mı yerleştirdim? Neden bunu yapayım ki. Bu güne kadar yaşananlar zaten sayın başkanın istifasını gerektiren şeyler. Ben de sayın Özkardaş’tan davacı olacağım. Suçsuzum ama poliste sabahladım.

Maalesef, sayın Başkan, Metin Atan arkadaşımızın UBP üzerindeki  nüfusunu kullanarak, DEMYAK olayını ört- bas etmek istiyor. Bunu istemeyiz. Orada ciddi bir açık var ve bu Kamu- Sen yönetiminin namusu.

Bu akşam yönetim kurulu toplantısında yaşanan her şeyi açık açık anlatacağım. Yönetim kurulundan, başkanın istifasını talep etmesini isteyeceğim. Eğer, çoğunluk sağlanamazsa, ben de 10 civarında diğer yönetim kurulu üyeleri istifa edecek. 30 kişilik bir kurul var, herkesin Kamu- Sen’e sahip çıkması gerekiyor.”

Özkardaş: Şantaja boyun eğmeyeceğim

Kamu- Sen başkanı Mehmet Özkardaş, yaşanan olaylarla ilgili oldukça sert bir ifade kullanarak, yaşananların bir montaj ve şantaj olayı olduğunu belirterek, buna boyun eğmeyeceğini söyledi.

12 yıldır sendika başkanlığı yaptığını ve çok yıprandığını ifade eden Özkardaş, 20 yıldır sendika içerisinde yer alan Metin Atan’ın başkan olmasına itirazı olmadığını, ancak şimdi, “sırf şantaj var diye” başkanlığı bırakmasının söz konusu olamayacağını belirtti. DEMYAK olayının ortaya çıkması için çaba harcadığını ve kendisine atılan çamurun tutmayacağını belirten Özkardaş, Havadis’in konuyla ilgili sorularını yanıtladı:

“Yaşananlar çok çirkin. Kamu- Sen yıpranıyor. Ben bu sendikaya 12 yılını verdim. Arkadaşlara da sendikayı yıpratmadan, gerekli mücadeleyi vermemiz gerektiğini söyledim.

Makamlar kimseye kalıcı değil. Bana da kalmayacak. Elbette sendikanın başından gideceğim. Ama bu yaşananlar çok çirkin. Şantaj yapılıyor. Böylesi bir skandalın ortaya atılacağını bekliyordum ama ses bandı beklemiyordum.

Odama bant yerleştirmişler, sesimi kaydetmişler. Ben dinledim. O konuşmaları hatırlamıyorum. Bunun bir montaj olduğunu polise de söyledim.

Bu akşam toplantı çağrısı yaptım. Güvenoyu isteyeceğim. Gerektiği zaman da başkanlığı zaten bırakacağım.

İzzet Türkmen yanıma gelerek, yazılı istifamı istedi, aksi halde ses bandını yayacağını söyledi. Şimdi de her yerde bana ait olmayan ama benim sesime benzeyen bir bant ortada dolaşıyor. Polise gittim. Suçum olsa gider miyim? Sonuna kadar da bu işin peşini bırakmayacağım.