Kamu Çalışanları Sendikası (Kamu-Sen) Genel Başkanı Mehmet Özkardaş, hemşirelerin sorunları konusunda Sağlık Bakanlığı’na 6 Nisan’da ilettikleri talepleri ciddiye alınıp, sorunları 15 gün içinde çözüme kavuşturulmaması halinde her türlü eylemi yapacaklarını açıkladı.

Sağlık Bakanlığı’nın “gayri ciddi” olduğunu ileri süren Özkardaş, bakanlığın personeli olmayan sağlık servisleri açarak reklam yaptığını iddia etti.

Sağlık personeline ek mesai ödemeden, zorla angarya işler de yaptırıldığını öne süren Özkardaş, hükümetin bir buçuk yıldır Meclis komitesinde bekleyen Hemşireler Birliği Yasası’nı bile geçiremediğini belirtti.

Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası Başkanı Nihat Şencan ile Kamu-Sen Genel Başkanı Mehmet Özkardaş bugün sendika lokalinde basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısında Mehmet Özkardaş’ın konuşmasının ardından Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası Başkanı Nihat Şencan hazırlanan ortak basın açıklamasını okudu.

Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası ve Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (KAMU-SEN) olarak sağlıktaki sorunların çözümü için her türlü katkıyı koymaya hazır olduklarını dile getiren Şencan, “Bunları Sağlık Bakanı’na defalarca söyledik” dedi.

Şencan, sorunları ciddiye alınıp çözümlenmezse önümüzdeki günlerde bir dizi eylemin kaçınılmaz olacağını söyledi.

“SAĞLIK ÇALIŞANLARININ SORUNLARI ARTIK DAYANILMAZ BOYUTTA”

Zaman içinde gittikçe artan ve hükümet edenlerce hiç bir çözüm getirilmeyen hemşire, ebe ve sağlık çalışanlarının sorunlarının artık dayanılmaz bir duruma geldiğini ifade eden Şencan, şöyle konuştu:

“Sağlık servislerinde, sağlık ocaklarında ve sağlık merkezlerinde; bir hemşireye üç-beş hemşirenin yükü yüklenmektedir. Hemşirelere sekreterlik, kapıcılık, iş ve malzeme getir götürü ve takipçiliği, eczacı kalfalığı, ambulans şoförlüğü, fizyoterapistlik, diyetisyenlik, teknisyenlik vb. ekstra yükler yüklenmiştir. Bu durum zaten personel eksiği ile çalışan ebe-hemşirelerimiz üzerindeki iş yükünü arttırmaktadır. Bütün bu ekstra işlerin yaptırılması için ise hemşirelerimize mobbing uygulanmaktadır. Özel hayatları dağılan ve boşanmaların tavan yaptığı, başta kronik hastalıklar ve kanserle boğuşan çalışanların bu duruma dayanacak güçleri kalmamıştır.”

“HER GEÇEN GÜN YENİ BİR SAĞLIK SERVİSİ PERSONELİ OLMADAN AÇILIYOR...”

Her geçen gün yeni bir sağlık servisinin personeli olmadan açıldığını savunan Şencan, yakın zamana bakıldığında Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ne açılan beş büyük servis ve bundan sonra da Girne Akçicek Hastanesi’ne kapasite artırımı yapıldığını, ayrıca beş sağlık merkezi ve/veya hızır ağı ve Girne’de diyaliz merkezinin de açıldığını dile getiren Şencan, bu servislerin açılmasında gerekli olan istihdamların yapılmadığı gibi mevcut sıkıntılarla listeleri zor dönen servislerden personel aktarımı yapılarak çalışanların zoraki ek mesai çalıştırıldığını ileri sürdü.

Devletin görevinin her vatandaşına eksiksiz sağlık hizmeti götürmesi gerektiğine dikkat çeken Şencan, bu pencereden bakıldığında yıllardır yurt dışında, güneyde ve özel hastanelerde sıkıntılar ile tedavi olan onkoloji hastalarının tedavisi için bir merkez yapımı için bu kadar geç kalınmasının da çok büyük bir eksik olduğunu kaydetti.

Şencan, personel eksiği olan sağlık merkezlerine gerekli istihdamların Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından yapılmasını istedi ve taşeronlardan hizmet alımına kesinlikle karşı olduklarını vurguladı.

“BİNA YAPMAYA PARA VAR, İSTİHDAM YAPMAYA PARA YOK”

Sağlık Bakanı’nın medyaya da yansıyan açıklamalarında Güzelyurt’ta hastane yapılacağı; Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin de yenileneceğini duyduklarını kaydeden Şencan, “Bina yapmaya para var, istihdam yapmaya para yok diyenler, buralarda çalıştırılacak hemşireyi ve sağlık çalışanını nereden bulacaklar?” dedi.

Hemşireler, ebeler ve sağlık çalışanlarının, sağlık sisteminin yapı taşları olduğunu belirten Şencan, fakat yanlış politikalar ile sistemsizliğin sistem haline getirildiğini savundu.

“Örneğin Girne Akçiçek Hastanesi Diyaliz servisi için mevcut servislerden personel aktarımı yapılmış ve zaten sıkıntılarla dönen listeler ek mesai çalışmaya mahkum edilmiştir. Sağlık Bakanlığı ek mesai çalışmayı bir çalışma sistemi haline getirmiştir. Bu da yetmez gibi çalışanlar yasadışı ek mesai yapmakla suçlanmaktadır” ifadelerini kullanan Şencan, tüm bunlarla amaçlananın kamuoyunda çalışanları ve sendikaları itibarsızlaştırarak sistemsizliğin getirdiği politikaların haklılığını savunmak olduğunu belirtti.

Bu ekonomik sıkıntılar içinde istedikleri sağlık servislerini anında açan hükümet edenlerin, elzem olan Hızır Servisi ve Genel Yoğun Bakım Servisini bile fazla görmekte olmalarını eleştiren Şencan, ek mesai olacağı iddiası ile sağlıkta kısıtlamaya gidildiğini, hala ambulansların Doktor olmadan ve çoğu kez tek hemşireyle hastalara ve kazalara gittiğini, bunun da devletin halkın sağlığına önem vermediğinin en çarpıcı ve somut göstergesi olduğunu kaydetti.

“Ek mesai ödemelerinin fazla olduğunu söyleyenler, plansız onlarca servis ve hastane açanlar şunu bilmelidirler ki; biz ek mesai değil, huzurlu bir iş ortamı ve sağlıklı bir sosyal hayat istiyoruz” diyen Şencan, Mayıs 2015 itibarı ile ek mesai ödemeleri için Maliye Bakanlığı ile gerekli yazışmaları yaptıklarını fakat bir buçuk aydır personelin angarya çalıştırıldığını, bunun Anayasal bir suç olduğunu, ek mesai yerine yeni personel istihdamı ile hemşire, ebe, sağlık çalışanı istihdam edilmesini talep etti.

Kamuda çalışan hemşire ve ebelerin sorunlarının bir an önce giderilmesi için Hemşirelik Dairesi Müdürlüğü’nün kurulmasının şart olduğunu da vurgulayan Şencan, KKTC’deki tüm hemşirelerin sorunlarının giderilmesi ve çalışma ahenginin düzenlenmesi için Meclis komitesinde bulunan Hemşireler Birliği Yasası’nın bir an önce geçmesi gerektiğini kaydetti.

“ŞİDDET OLAYLARINA KARŞI HİÇBİR GİRİŞİM YOK”

Genelde tüm sağlık çalışanlarının, özelde tüm hemşire ve ebelerin karşılaştıkları şiddet olaylarına karşı Sağlık Bakanlığı’nın hiç bir girişimde bulunmadığını da ileri süren Şencan, “kanayan yara” diye nitelediği geçici sağlık personeline hâlâ kalıcı bir çözüm bulamamasını eleştirdi.

Göstermelik 3-5 yeni kadro ile ancak göz boyama yapıldığını iddia eden Şencan, meslek ödenekleri, risk ödenekleri gibi tahsisatları olmayan, özlük haklarına gasp edilen ve meslek olma erki elinden alınmak istenen bir meslek grubu olarak yapılanlara izin vermeyeceklerini kaydetti.

Şencan sözlerini şöyle tamamladı:

“Sağlık Bakanlığı Teknik Kurulları’nda hemşirelik-ebelik mesleklerinin bir meslek olarak kabul edilmek istenmediğini hepimiz biliyoruz. Arttırılması planlanan teşkilat yasası kadro sayıları bazı şartlara bağlanmak istenmektedir. Tekrardan başlayacak olan bu Teknik Kurullar’da tüm komite üyelerinin hemşirelik-ebelik mesleğinin layık olduğu yere gelmesi için çalışılmalıdır. Mesleğimizi yok etme ve/veya diğer mesleklere yama yapma girişimlerine bizler yokuz. Hâlâ vardiya tüzüğü ve nakil tüzüğü olmadan lojman ve servis sıkıntıları devam ederek çalıştırılmaktayız ve her hastanenin farklı bir sistemle nöbet listeleri çıkarması düzenlenmiş değildir.”