Eniz Orakcıoğlu

YKP Yürütme Kurulu üyesi Murat Kanatlı,Yeni Bakış’a  müzakere sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

“Çok umutlu değiliz”

Kanatlı, Kıbrıs sorunu ile ilgili esas görüşmelerin New York’ta başlayacağını söyleyerek, “Orada çıkacak sonuca göre durum daha net ortaya çıkabilir ama biz, çözüm konusunda çok umutlu değiliz. Yapılan görüşmelerde çok fazla detaya girilmiş durumdadır ve bu kadar detayla sorunu çözmek mümkün değildir. Bunun yanında ortada doğru dürüst bir bilgilendirme ve doğru dürüst bir tartışma yok, daha çok yorumlar vardır. Bu yorumlar üzerinden de Kıbrıs Rum toplumunun nabzı ölçülmeye çalışılmaktadır. Bu ölçümün sağlıklı olduğunu düşünmüyorum, çünkü insanlar sağlıklı bilgi alarak sağlıklı karar verebilir” dedi.

“Suçlama oyunundan vazgeçmediler”

Güney Kıbrıs’taki Lefkoşa Üniversitesi’nin yaptırdığı ankette çıkan sonuca göre referandumda çözüme yüzde 51 hayır bulgusunun umut veya umutsuzluk verebileceğinden bahseden Kanatlı, “Bir yıl öncesinde herhangi bir çözüme ‘evet’ denmesinin yüzde 70lerde olduğunu bilmekteyiz ve bu sayının şimdi yüzde 49’lara düşmesinin tehlike arz etmektedir. Bu noktada da demek ki bizim Kıbrıs Rum toplumuna verdiğimiz mesajlar, Kıbrıs Rum toplumunda olumsuzluklar yaratmıştır. Örneğin Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Barış Burcu’nun toprak ile ilgili ‘Anan planının bile gerisindeyiz’ şeklinde yaptığı açıklamalar olumsuzluk yaratıyor ve Rum toplumunu rahatsız ediyor. Aynı şekilde Rum toplumunun liderlerinin de açıklamaları bizim toplumu rahatsız ediyor. Demek ki liderler iddia ettikleri gibi suçlama oyunundan vazgeçmediler, usulünü ve şeklini değiştirdiler ki bu çözüm süreci için iyi bir şey değildir” diye konuştu.

“Çerçeve anlaşması yapılmalıdır”

Liderlerin bu kadar detayla uğraşmasına gerek olmadığını vurgulayan Kanatlı, “Yapılacak bir çerçeve anlaşması bize göre yeterlidir. Özlü konuların üzerinde yeteri kadar tartışma yapılmıştır. Toprak, garantiler, nüfus ve asker gibi konularla ilgili olarak tıpkı Kuzey İrlanda da yaptıkları gibi bir çerçeve anlaşması ve yol haritası yapılmalıdır.  Bu yol haritası ile ilgili  toplumlu, bütün kesimlerin, bütün siyasi gurupların dahil olacağı, daha sonra da Federal Cumhuriyetin meclisi olacak bir ortak olgunun diğer konuları çözmesi gerekmektedir. Merkez Bankası’nı tek başına Anastasiadis ve Akıncı çözemez, çünkü bu konunun içinde siyasi yönü de vardır. Bir sağcı ve bir solcu aynı merkez bankasını tartışamaz ve bunun da ana metne girmesi şart değildir. Aynı şekilde ana metne Euro veya ekonomik konular gibi konuların girmesi gerekmemektedir. Bu konular federal organlar tarafından çözülmelidir. Liderlere düşen ise toprağı, mülkiyetle ilgili ana prensipleri ve askerle ilgili kısmı çözmektir ki bunlar çözüldükten sonra zaten Kıbrıs sorunun da çözülür” şeklinde konuştu.

“Önemli olan yurttaşlara eşit davranılmasıdır”

Kanatlı, Güney Kıbrıs’taki Lefkoşa Üniversitesi’nin yaptırdığı anketin sonucuna göre Rum toplumunun yüzde 70 oranında Türk Devlet başkanı istemedikleriyönündeki sonucu değerlendirirken ise şunları söyledi; “Herkes anketlerin nasıl yapılığını bilmektedir. Bir şeyi kabul edip etmemek onu nasıl sunduğunuzla alakalıdır. Kaldı ki bize göre bu tür tartışmaların etnik temelde yapılması da yanlıştır. Örneğin, bir fizik profesörü arıyorsunuz ve en iyi fizik profesörü Rum’sa illa kotada Türk var diye oraya Türk mü yerleştireceksiniz? Kısacası bunlar bile başımızı ağrıtacaktır. Geçiş sürecinde bunlar konuşulsun Devlet lideri Türk mü olur? Rum mu olur? Tartışılsın ama ilerde bu tartışmalar başımızı ağrıtacaktır. Çünkü 7’ye 3 kotayı o vasıfta insanlarımız yoktur diye dolduramadık ve o yüzde 30 kota dolsun diye oraya uygun olmayan insanlar getirildi. Benzer şekilde sırf Kıbrıslı Rum olsun ve yüzde 70 kota dolsun diye oraya da alakasız insanlar geldi. Bu noktada yapılması gereken hukukun üstünlüğünü yerleştirmektir. Örneğin şu anda Amerika seçimlerinde başkan siyah ya da beyaz olsun diye konuşulmuyor, o başkanın bütün yurttaşlara eşit davranıp davranmayacağını konuşuyorsunuz. Amerika’da etnik kökeni önemsemiyorsunuz, peki orda konuşmadığınıza göre neden bizim coğrafyada bunu konuşuyorsunuz.”

“2016 çok hayalci bir hedeftir”

“Yılsonuna kadar çözüm olmaması halinde Kıbrıs sorunu çözümünün zora gireceğini, çünkü 2018 yılında Güney Kıbrıs Lideri seçimleri var” söylemlerini de değerlendiren Kanatlı, şunları söyledi; “Kıbrıs’ta seçimler hiçbir zaman bitmedi ve hep aynı şey söylendi. Sayın Talat’da bize hep aynı şeyleri söylerdi. Bana göre seçim bir bahane, seçim bir gerekçe değildir. Niyet olduktan sonra çözüm olur. Herkes seçimler tartışması üzerinden kendisine bir pozisyon ve gerekçe yaratmaya çalışmaktadır ki bizce bu doğru bir gerekçe değildir. Bunun yanında bize göre 2016 yılının sonunda bir çözüm olacağını söylemek çok hayalci bir hedeftir. Çünkü dönüp Annan Planını kabul etmeyeceğiz diyen bir sözcünün olduğu koşullarda 2016 hedefinin olduğunu söylemek hayalciliktir.