Özge Kizir

Kanser Hastalarına Yardım Derneği Gönüllü Üyesi Sevgi Alibaba, 2001 yılının üçüncü haftasında koltuk altında hissettiği kitle üzerine doktora gittiğini belirtti. 

“Doktorlar sürekli tahliller istiyordu. Onları neden istediklerini sorduğumda, bana göğsümün alınacağını, bunun da iyi bir şey olmadığını söyledi. Kanser olduğumu anlamamıştım” şeklinde konuşan Alibaba, erken teşhisin önemine dikkat çekti.

Kanser Hastalarına Yardım Derneği Gönüllü Üyesi Sevgi Alibaba, KKTC’de, yaklaşık 8 kanser hastası bulunduğunu ve bunun çoğunluluğunun meme kanseri olduğunu ifade etti. “Erken tanı yaptırsaydım bu kadar zorlu bir yoldan geçmeyecektim” ifadesini kullanan Alibaba, vatandaşları, rahatsızlık yaşadıklarında mutlaka doktora gitmeleri konusunda uyardı. Alibaba ayrıca dünyada tek kanıtlanmış kanser sebebinin sigara olduğunu, vatandaşların bu konuda duyarlı olmaları gerektiğini kaydetti. 

Yaklaşık 14 yıldır kanserle yaşamayı öğrenen Alibaba, teşhisten kabullenmeye uzanan süreci Haberal Kıbrıslı Gazetesi’ne açıkladı. Alibaba, 2001 yılının üçüncü haftasında koltuk altındaki kitleyle beraber, dirsekten koltuk altına uzanan kötü bir sızıyla karşı karşıya kaldığını ifade etti. Kendisine meme kanseri teşhisi konulduğunu ifade eden Alibaba, “Sızıyı yaşamamla beraber 13 senedir gitmediğim jinekologuma gittim. Çünkü üçüncü kızımı da doğurmuştum, herhangi bir ihtiyacım olduğunu düşünmediğim için 13 yıl boyunca hiç gitmemiştim. Doktorum, daha el ile muayenede bunun iyi bir şey olmadığını, hemen ultrasonla bakmaları gerektiğini söyledi” dedi. Ultrasondan hemen sonra iğneli biyopsi yaptıklarını belirten Alibaba, memedeki lokal kitlelerin alındığını ve bir hafta sonra da kemiklere bakılmak üzere ile tetkik için Ankara’ya gönderildiğini ifade etti.

“Kanser olduğumu anlamamıştım”

Sürecin çok hızlı ilerlediğini ve ne olduğunun farkına varamadığını belirten Alibaba, “Doktorlar sürekli tahliller istiyordu. Doktoruma, onları neden istediklerini sorduğumda bana göğsümün alınacağını, bunun da iyi bir şey olmadığını söyledi. ‘Ben kanser mi oldum’ dediğimde, ‘üzgünüm ama öyle… Anladığınızı zannetmiştim’ dedi. Kanser olduğumu anlamamıştım aslında” şeklinde konuştu. Ameliyata gittiğinde bir an önce gidip bu kitleyi almalarını istediğini ifade eden Alibaba, bir an önce kurtulmak istediğini ve bunun için acele ettiğini vurguladı.

“Aynaya bakabilmek çok zordu”

Ankara’daki ameliyatın ardından zor zamanlar geçirdiğini belirten Alibaba sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Doktorlar, heyet olarak beni ziyarete gelmişlerdi. ‘Sargıları beraber mi açalım, siz mi açmak istersiniz’ dediler. Ben de, ‘ben açmak istiyorum’ dedim. Duygularımı onlara belli etmek istemedim… Sargıları açabilmek ve aynaya bakabilmek benim için çok zordu. O günden itibaren kendi kendime yetebilmeyi öğrendim. Sargı gününden sonra hep kendime güçlü olmam gerektiğini telkin ederek, yoluma devam ettim.

“Kendinize konduramıyorsunuz”

Filmi geriye sardığımda çok yorucu bir dönemde kanserle karşılaştığımı görebiliyorum… Kendinize bir şey konduramıyorsunuz. Söylediğim gibi, çok yorucu bir dönemdeydik, işim vardı, çocuklarım üniversiteye başlamıştı, durmak olmayan bir yoldaydım. Her şey üst üste geldi ve bir şekilde üstesinden geldik. O günden beri de mücadele ediyorum. Yendim, kurtuldum.” 

Unutkanlıkların, sızıların ve halsizliklerin geçtiğini ifade eden Alibaba, şu anda Kanser Hastalarına Yardım Derneği’nde, her görevde aktif rol almaya çalıştığını belirtti. 

“Erken tanı çok önemlidir”

Hayat hikâyesini anlatmasının nedeninin erken tanıya dikkat çekmek olduğunu belirten Alibaba, “Erken tanı yaptırsaydım bu kadar zorlu bir yoldan geçmeyecektim. Erken tanı çok önemlidir. Kanser vardır ama erken tanıyla bu hastalığı kolayca atlatabilirsiniz. Hanımlar ve beyler, yıllık kontrollerini yaptırsınlar. Her kadın, özellikle de ailesinde risk varsa, en küçük bir değişiklikte kontrole gitsin” ifadesini kullandı.

“Bu benim yaptığım en büyük yanlış”

Alibaba sözlerini şöyle tamamladı: “İnsan kanser gelmeden, ‘bu bana da gelebilir’ diye düşünmüyor. İşteyim, yoğunuz, yorgunum, şöyleyim, böyleyim bahanesiyle yaşıyoruz. Düşünün 13 yıl boyunca bir kadın neden çocuk doğurduktan sonra doktoruna gitmesin ki… Bu benim yaptığım en büyük yanlıştı. Derneğimizle de erken tanıyı ön plana çıkarmaya çalışıyoruz. Erken tanıyla gelen hastalarımızın çokluğu, daha iyi bir konumda olduğumuzu gösteriyor. Bu hastalıktan korunmak için yediklerimize dikkat edelim, iyi beslenelim ve iyi dinlenelim. Doktor gitmekten kaçmayalım.”