“150 BUNGALOV YIKILABİLİR”

Turistlerin ve yerli halkın uğrak mekânları haline gelen ve denize sıfır olduğu için tercih edilen bungalov türü kaçak yapıların yasadışı olduğu gerekçesiyle yıkımı isteniyor. Dava sürecinin başlatıldığı ve 150 civarı yapının yıkım kararının beklendiği ifade ediliyor. Yasadışı inşa edilen bu yapılara göz yumduğu belirtilen yetkililer ise, bu kaçak yapıların inşasına zamanında müdahale etmemekle suçlanıyor. Çevreciler, mevcut kaçak yapıların, doğa tahribatı yaptığını savunurken; Dipkarpaz Belediye Başkanı ise, “kaçak yapıların şuanda doğaya herhangi bir zararı yok. Olan zaten oldu” diyor.

“YAPILIRKEN NİYE MÜDAHALE EDİLMEDİ?”

Konuyla ilgili Detay Gazetesi’ne konuşan Kıbrıs Türk Biyologlar Doğayı Araştırma ve Koruma Derneği Genel Sekreteri Hasan Sarpten ile Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Çevre Sorumlusu Dr. Ahmet Körceğez, Karpaz bölgesindeki kaçak yapıların yıkılması gerektiğini savunarak, bu yönde mücadele edeceklerini belirttiler. Dipkarpaz Belediye Başkanı Suphi Coşkun ise, kaçak olduğu belirtilen bu yapılara zamanında müdahale edilmemesini eleştirdi ve yatırımcıların mağduriyetinin de düşünülmesi gerektiğini kaydetti.

Karpaz bölgesinde, özellikle Altınkumsal’a inşa edilen bungalov türü kaçak yapıların yıkılması gündemde.

Karpaz’da ‘özel koruma alanı’ olan Altın Kumsal’a inşa edilen Bungalov türü kaçak yapılar ile ilgili dava süreci başlatılırken, çevreciler de harekete geçmeye hazırlanıyor.

Bölgede bulunan 150 civarı bungalov türü yapılar, denize sıfır olduğu için turistler tarafından tercih edilirken, kaçak oldukları gerekçesiyle yıkılmaları isteniyor.

Altınkumsal’da denize sıfır yapı inşa eden işletme sahiplerinin ise hak talep ettikleri, bazı belediyelerin de çevrenin zarar görmesinde rol oynadığı savunuluyor.

Bilindiği gibi, Karpaz Özel Çevre Koruma Bölgesi’ndeki (ÖÇKB) izinsiz yapılarla ilgili yargı sürecinin başladığı açıklandı.

Eski Eserler Dairesi ile Çevre Koruma Dairesi’nin yıllar içinde söz konusu bölgede tespit ettiği ve polise bildirdiği 150’ye yakın kaçak yapıyla ilgili yargı sürecinin başladığı bildirildi.

Konuyla ilgili Detay Gazetesi’ne konuşan Kıbrıs Türk Biyologlar Doğayı Araştırma ve Koruma Derneği Genel Sekreteri Hasan Sarpten ile Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Çevre Sorumlusu Dr. Ahmet Körceğez, Karpaz bölgesindeki kaçak yapıların yıkılması gerektiğini savunarak, bu yönde mücadele edeceklerini belirttiler.

Dipkarpaz Belediye Başkanı Suphi Coşkun da, kaçak olduğu belirtilen bu yapılara zamanında müdahale edilmemesini eleştirdi.

SUPHİ COŞKUN: “ZAMANINDA NİYE MÜDAHALE EDİLMEDİ”

“Bu yıllardan beri olan bir problem, kanayan bir yaradır. Hem insanların hem de devletin suçu var. Mademki yasaktı niye yapılmasına izin verildi. Bu deniz sahilleri hep peşkeş çekildi. Bu insanlar bina yaptı, para döktü ve yatırım yaptı. Sen devlet olarak bu insanlara niye zamanında müdahale etmedin? Bahse konu bölgede bulunan kaçak yapıların şuanda doğaya herhangi bir zararı yok. Olacak olan zaten oldu. Doğa ile insan birbirini tamamlar. Dolayısıyla bu sorunla ilgili uzlaşı önemlidir. Devletin bu yatırımcıyı karşısına alıp, uzlaşı yolu bulması gerekir.”

HASAN SARPTEN: “HÜKÜMETLER YASADIŞILIĞA GÖZ YUMDULAR”

“Önceki hükümetler yasa dışılığa göz yumdular ancak yaz sezonundan önce gerçek anlamda bir irade varsa, bunu sergilemeleri lazım. Oradaki yapılar küçüktür, yasadışıdır ve doğa tahribatı yapılıyor. Altınkumsal’daki bungalovlardan bahsediyoruz. Oraya yerleşim yapılması yasaktır ama her geçen gün sayıları artıyor. Bu derme çatma yapılar özellikle Altınkumsal’da yoğunlaşmıştır. Bunların sökülmeleri gerekir. Mahkemeden geçmişte alınan yıkım kararları da var. Ancak, siyasiler bunu uygulamıyor. Hatta öyle bir noktaya gelindi ki, oradaki insanlar hak talep eder pozisyondadır. Oysaki bunlar izinsiz ve kaçak yapılan yapılardır.”

AHMET KÖRCEĞEZ: “SAHİLDE YAPILAŞMA YASAKTIR”

“Orası özel çevre koruma içerisindedir. 1988’de orası milli park ilan edilmiştir. Şimdi de en son gelinen noktada özel çevre koruma bölgesidir ve oraya bir yapılaşma olamaz. Yapılaşma olamazsa o zaman oradaki yapıların yıkılması gerekir. Eğer ona müsaade ederseniz, 3-4 sene sonra oradaki yapıların da artacağı bilinmelidir. Burası diğer yerler gibi değil, özel korumaya aittir. Kumsalda olan yapılaşma, denize sıfır olduğu için turistlerin tercihi oluyor. Bu sefer köy içerisindeki çeşitli teşviklerle kurulan tesisler de atıl durmaktadır. Yani köylüye herhangi bir katkısı olmamaktadır. Oysa ki Dipkarpaz’daki tesislerin teşvik edilmesi gerektiğini söylüyoruz. Dava sürecinden çıkacak kararın muhtemelen yıkım kararı olacağını düşünüyoruz. Ve bu yıkım kararının da uygulanmasını istiyoruz. Bunu, yakın bir zamanda bilimsel bir şekilde masaya yatırmayı düşünüyoruz.”