Melin Dobran

Başkent Lefkoşa’da faaliyet gösteren kaportacılar, sektörde birçok sorunla yüz yüze olduğunu söyledi. Ülke genelinde birçok kaza olduğunu, bu yüzden işte yaptıklarını ifade eden kaportacılar, sigorta şirketlerinden para alamamanın en büyük sorun olduğunu anlattı.

Kaportacılar, sigortalar gibi müşterilerin de para vermekten kaçındığını dile getirdi. Yetkililerin esnafın halini sormamasından yakınan kaportacılar, “Bizden faizi ile para almayı biliyorlar. Peki, sorunlarımızla neden ilgilenmiyorlar” diyerek, yetkililere eleştirilerde bulundu.

Kaportacılık mesleğinden anlamayan kişilerin de bu sektörde olduğunu belirten esnaf, bu kişilerin işlerini baltaladığını belirtti. Gün geçtikçe işlerin düştüğünü belirten esnaf, çalıştıracak eleman bile kalmadığını söyledi. 

Esnaf ne dedi?

Şaban İpek: Bizim yaptığımız meslekte en büyük sıkıntı sigorta şirketlerinden parayı zamanında alamıyor olmamızdır. Genellikle evrakların imzalanmasında gecikme oluyor. ‘Müdür yok’ falan diyorlar. Müşteri ‘param yok, aybaşı öderim’ deyip gidiyor. Zaman zaman pazarlık yaptığımız da oluyor. Eleman sıkıntısı da var. Artık işi yapabilen işçi kalmadı. İki kuruş ekmek parası kazanalım diyoruz, onu da yapamıyoruz. Yetkililer sadece esnaftan alacağı parayı soruyor. Halimizi soran yok. İşi bilen de bilmeyen de kaportacılık yapıyor. Herkes bildiği işi yapsa bizim de önümüz kapanmaz. Devlet vergiyi, şunu bunu faizi ile alıyor ama bizim alacağımızla kimse ilgilenmiyor.

Ahmet Harmancı: Ben 9 yıldan beridir dükkân işletiyorum. Yaptığım işin karşılığında para alamadığım için yaklaşık 5 yıldan beridir de sigorta şirketleri ile iş yapmıyorum. Taksit taksit ödüyor, peşin para verirse çalışırım. Sadece sigorta şirketleri değil, müşteriler de para vermekten kaçıyor. Adam BMW X6 marka araç kullanıyor, dükkâna gelince bana para yok diyor. Piyasa artık öldü. Gün geçtikçe her şey daha kötü oluyor. Sektörde eleman sıkıntısı var. İşten anlayan elemanlar Türkiye’de daha çok para kazanıyor. Aileler de eskisi gibi çocuklarını bu tür işlere göndermiyor. Yetkililerden bir şey beklersek iş yapamayız.

Fikret Atilaoğulları: Piyasada o kadar araç var ki işlerimiz iyi olacağına düşük oluyor. Bu sektörün en büyük sıkıntısı para toplamaktır. Adam aracını getiriyor, parayı sonra veririm der ve gider. Aradığımız zaman ya telefon numarasını değiştirmiştir ya da kaçmadım ya gelip ödeyeceğim diyor. Mahkemeye versek dava 5 yıldan önce sonuçlanmaz. Yetkililer esnaftan yana değil. Kimi müşteri de yarı parayı verir, yarısını daha sonra öderim der. Birkaç ay öncesinden bile alacaklı olduğum insanlar var. Her gün arayıp hatırlatıyorum ama ne gelen var ne giden. Bu sıkıntıların yanı sıra eleman sıkıntısı da yaşıyoruz. Genelde 3. Ülke insanları iş arıyor. Bu işten anlamayanlar da mesleği yapmaya çalışıyor. Durum böyle olunca haksız rekabet oluyor. Yetkililer bu işin üstüne düşeceğiz dediler ama hiçbir girişim yapılmadı. İş yeri sahiplerini denetliyorlar, çalışanları denetlemiyorlar.

Ali Çetinkol: Bizim sektörde çok sıkıntı var. Para toplamak en büyük sıkıntıdır. Hem sigorta şirketlerinden hem de müşterilerden para almak zor. Müşteri aybaşı ödeyeceğim der, telefon numarasını da değiştirir, yaptığımız iş de yanımıza kalır. Adamlar bizi vurmaya çalışıyor. 30 liralık işi 10 liraya yaptırmaya çalışıyorlar. Türkiye şu an daha iyi maaş ödediği için biz yanımızda 3. Ülke insanlarını çalıştırmak zorunda kalıyoruz. Piyasa resmen öldü, ödeme yapılmıyor. İşi bilmeden dükkân açanlar, bizim işimiz baltalıyor. Yetkililer hiçbir sorunla ilgilenmiyor, ancak oy zamanı kapı çalmayı biliyorlar.