Çiftçiler Birliği Başkanı Hüseyin Çavuş Kelle, tarımın sektörünün önemine dikkati çekerek  turizm ve tarım sektörünün bir lokomotif olduğunu ikili ilişkilerin güçlenmesi gerektiğine dikkati çekti. Kelle, turizm sektöründe üreticinin önemine değinerek, ülke turizmin kalkınabilmesi açısından üretici sektörü ile ikili ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Özellikle yerli üretim ürünlerinin iç piyasada Pazar bulması ve su konusunun tartışılır hale gelmesi için bugüne kadar ikili ilişkilerin güçlendirilmediğinden bahsederek artık bir adım atılması gerektiğini savundu.

"SİYASİ PARTİ BAŞKANLARINDAN SES YOK"

Çiftçiler Birliği Başkanı Kelle, üreticilerin sorunlarına da değinerek hükümet edenlerin ve parti başkanların üreticilerin sorunlarını umursamadıklarını ve hiçbir yetkili ismin üreticiye açıklama yapmadığını savunarak, siyasileri eleştirdi.

Hükümet yetkililerinin tarım sektöründeki konuları reform adı altında ele almaya çalıştıklarını fakat geçmişte başarısız olmuş isimlerle bunu yapmalarının bir anlam ifade etmediğine değinen Kelle, ‘’denenmiş, ayni isimlerle bu iş yürümez’’ dedi.

"GENÇLER ARTIK BU İŞİ YAPMIYOR"

Gençlerin artık bu işi yapmaktan vazgeçtiğine değinen Kelle,  ‘’köylerde üretim yapanların yaş ortalaması 50 ve üzeridir. Gençler bu işlerle uğraşmayı tercih etmiyor. Gençler ekmek parası kazanmadıkları için şehirlere göç ediyor. Köylerde işsizlik arttı fakat hükümetin bu yönde hiçbir çalışması yok.’’ Diyerek hükümetin gençleri üretime teşvik etmediğini savundu.

"PARANIN KONUŞULDUĞU YERDE İLERİSİ İÇİN KONUŞULAMAZ"

Kelle sözlerine şöyle devam etti;

‘’Hükümet sürekli olarak ‘’paramız yok diyor’’, paranın konuşulduğu bir yerde ilerisi için konuşulamaz. 2016 bütçesi ve reform paketi görüşülüyor ama biz bu çalışmaların başarılı olacağına inanmıyoruz. Bu insanlar iki yıldır bakanlıkta tarım sektöründe iyileştirme adı altında çalışmalar yapıyor ama hiçbir şey üretilmedi. Ayni isimler yeniden tarımda reform yapmak adına bir araya geldi ama biz bir gelişme olacağına inanmıyoruz. Bugüne kadar yaptıkları başarı ortadadır.’’

"TÜK’Ü BATIRANLAR SORGULANSIN"

TÜK bugün batma noktasına gelmiştir diyen Çiftiler Birliği Başkanı Kelle, TÜK’ü bu konuma getirenlerin bulunmasını ve gelmiş geçmiş tüm müdürlerin sorgulanmasını istedi. Kelle, TÜK’ün sürdürülebilirliğinin de sorgulanması gerektiğini söyleyerek, hükümetin kurumlarına sahip çıkmadığını ve elden çıkarmak istediğini savundu.

Kelle sözlerini şöyle sürdürdü;

‘’Ürünlerimizi verdik paramızı alamadık. Artık borçlanamıyoruz da. Biz Tarım Bakanından üreticilere açıklama yapmasını bekliyoruz. Aldıkları arpanın parasını verip veremeyeceklerini çıkıp açıklamalıdırlar. Süslü cümlelerle edebiyatla bunu ertelemesinler. Çiftçinin ahını alarak hayır etmeyeceklerdir. Senelerdir bu çiftçi evine doğru dürüst ekmek parası götüremiyor. Hükümet edenler ve parti başkanları bu konuda konuşmalıdır. Bu zaman çoktan aşılmıştır. Hükümetteki Parti başkanlarımızın tek bir tanesi dahi ortaya çıkıp, ‘’biz siz ödeyemeyeceğiz’’ diyemiyor. Bunu yapamıyorlarsa çıkıp köylüye neden ödeme yapamadıklarını açıklamak zorundadırlar. Kapılar arkasında bir şeyleri ertelemek çok kolaydır. Üreticiler bu yıl arazilerini ekemiyor, borçları faizlerle yükselirken yeniden borçlanamıyor, evine ekmek götüremiyor. Bunun suçlusu makamlarda oturanlardır. Üreticinin ensesinden yılda 200 milyon TL devletin kasasına para girerken, biz maraba durumuna düştük. Bugün Merkez Kooperatifi’ne olan borç 6 milyon TL’ye yakındır. Her Köy Kooperatifi’ne ise 2 milyon TL borç vardır. Çiftçi ne gübresini ne de tohumluğunu alabiliyor. Çiftçinin şu an arazi kiralayacak parası dahi yoktur.’’

"BIÇAK KEMİĞE DAYANDI"

Tarımla ilgili reform paketi üzerine yapılan çalışmalardan henüz bir sonuç çıkmadı. Eğer bugüne kadar yapılan bu çalışmalardan başarı elde edilseydi, bugün bu konuları konuşmazdık. Bıçak kemiğe dayanmış durumdadır. Üretici arazisini süremedi, tohumunu ve gübresini alamadı, 2016 sezonuna hazırlanamadı. Hükümet ise halen tarımda reform yapacak diye bekliyor.

"ÜRETİCİLERİMİZ KURUMLARINA SAHİP ÇIKMAK İSTİYOR"

İki yıl arka arkaya kuraklık yaşadık. Üreticinin cebine tek bir kuruş girmedi. Üçüncü  yıl ise ‘’olgun yıl’’ ifadesi kullanıldı. Hatta bakanlık olgun geçen yıl için 150 bin ton arpa üreticiliğini ifade edilmişti. Böyle bir rekolte olmayacağını birçok kez dile getirdik. TÜK, 53 milyon ton yemlik arpada kaldı.  Ürettiğinizin karşılığını alamıyoruz.

"TÜK BİZİM SİGORTAMIZDIR"

‘’Üretici üç yıldır hükümetten darbe yiyor ve artık bu darbeleri kaldıracak durumda değil. Kıbrıs Türk üreticisi kurumlarına sahip çıkmak istiyor. Tük elden çıkarılmak isteniyor ve bizler buna seyirci kalmayacağız. TÜK, siyasi rantların kurbanı oldu. Bizim bir rantımız yok, biz çalışırsak kazanırız. Bundan dolayı biz kurumlarımıza sahip çıkmak istiyoruz. Eğer TÜK devreden çıkarsa hem çiftçi yok olacak hem de hayvancı sıkıntıya düşecektir. Tük bizim sigortamızdır.

 Kooperatifler olmazsa köylünün kredilenme noktasında sıkıntı yaşanacaktır. Kooperatif’in yönetim kurulunun çoğunluğu da köylü üreticilerimizden oluşmalıdır. Kooperatif’e sahip çıkacağız. Kooperatif çiftçinindir. Aksi takdirde şu anki gibi Kooperatifler özel bankalar gibi yönetilecektir ama biz buna izin vermeyeceğiz.’’