Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ercan Hoşkara ile DAÜ TV Haber Spikeri Çiğdem Duvarcı’nın moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Kent ve Mimarlık” adlı programa bu hafta Kıbrıs Müzakere Heyeti Üyesi, Hukuk Danışmanı Avukat Oğuzhan Hasipoğlu konuk oldu. Söz konusu programda Kıbrıs müzakerelerinde mülkiyet, toprak ve kentsel dönüşüm görüşmeleri konusu ele alındı.

2010 yılından beri Kıbrıs müzakere heyetinde hukuk danışmanı olarak görev alan Avukat Oğuzhan Hasipoğlu, programda Kıbrıs müzakerelerinde gelinen aşama hakkında bilgiler verdi. Güney Kıbrıs’ta başkanlık seçimleriyle Nikos Anastasiadis’in başkanlığında yeni bir müzakere heyetinin göreve başladığını hatırlatan Hasipoğlu, sonrasında ortak metnin imzalandığını anımsattı.  Hasipoğlu, söz konusu ortak metinde Kıbrıs Rum Yönetimi’nin kurucu devlet tanımına onay vermesiyle devletlerin egemen eşitliğini kabul etmesiyle tarihi bir milat yaşandığını kaydetti. Müzakerelerin başlamasıyla süreci anlatan Hasipoğlu, 1. aşamada Kıbrıs Rum müzakere heyetinin bir aylık bir anlama dönemi geçirdiğini, 2. Aşamada tarafların önerilerini ve son güncel pozisyonlarını ortaya koyduğunu ifade etti. Hasipoğlu, Kıbrıs Türk tarafının Eylül 2014’te  3. aşamaya geçilmesi için talepte bulunduğunu bildirerek, 16 Eylül’de liderlerin de katılacağı bir yemek ve 17 Eylül’de ise yine liderlerin de yer alacağı bir görüşme planlandığını hatırlattı. Hasipoğlu sonrasında ise yine Eylül ayı içerisinde liderlerin New York’ta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na katılacağını kaydetti. Kıbrıs Türk tarafı için anlama pozisyonlarının tamamlandığını kaydeden Hasipoğlu, “3. aşamada al-ver sürecine başlamak istiyoruz.” ifadelerini bullandı. Kıbrıs Rum tarafının al-vere geçilmesine sıcak bakmadığına değinen Hasipoğlu, federal bir çözüme kavuşmak için bu sürecin de tüketilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Hristofyas döneminde al-vere başlandığını anlatan Hasipoğlu, o dönemde Kıbrıs Rum tarafında yaşanan patlama ve ulusal konsey sorunlarından ötürü al-ver sürecinin tamamlanmasının mümkün olamadığını söyledi.

Hasipoğlu, 17 Eylül’de yapılacak olan liderler görüşmesinden umutlu olduklarına değinerek, söz konusu görüşmede al-ver sürecinin aşılmasıyla BM Genel Kurulu’na gidilmesinin daha iyi olacağı görüşünü aktardı. Hasipoğlu, BM Genel Sekreteri Kıbrıs yeni Özel Temsilcisi Espen Barth Eide’nin de sürece olumlu katkı sağlayacağı inancında olduğuna vurgu yaptı. 

Hasipoğlu daha sonra toprak mülkiyet ve kentsel dönüşüm görüşmeleri hakkında bilgiler verdi. Müzakere sürecinin sonuca ulaşmamasının hem kentsel gelişim hem de sosyolojik ve psikolojik açıdan menfi bir durum olduğundan bahseden Hasipoğlu, Kıbrıs Türk tarafının bu yüzden bu belirsizliği ortadan kaldırmak için görüşmelerin bir takvime bağlanmasını talep ettiğini yineledi. Mülkiyet görüşmeleri konusunda Yrd. Doç. Dr. Ercan Hoşkara’nın sorularını yanıtlayan Hasipoğlu, 1974 Mutlu Barış Harekatı sonrası Kıbrıs Rum ve Türk taraflarının farklı mülkiyet politikaları uygulandığını anlattı. Kıbrıs Türkleri’nin ambargolar atında olması sebebiyle Kuzey Kıbrıs’ta yatırım yapılabilmesi ve gelişme açısından insanlarımıza tapu verildiğini anımsatan Hasipoğlu, “Bizler sosyal ve ekonomik gelişimimizin çaresini bu şekilde bulduk.” ifadelerini kullandı. Öte yandan Güney Kıbrıs’ta 450.000 dönüm Türk malının Rumlar tarafından hiç dokunulmadığını anlatan Hasipoğlu, Türkler’in geliştirdiği, koruduğu ve değerini arttırdığı mülkler karşısında Rum tarafında kalan malların dengesini örtüştürmek için müzakere masasında çalışmalar yapıldığından bahsetti. Kıbrıs Türk tarafının masada bir öneri sunduğunu söyleyen Hasipoğlu, Rum tarafında geri kalmış, gelişmemiş malların yeniden düzenlenmesi, ekonomiye kazandırılması ve işletilmesi için öneride bulunduklarını ifade etti. Hasipoğlu, BM’nin Kıbrıs Türk tarafının önerisini yaratıcı bulduğunu raporlarında da açıkladıklarını kaydetti. Rum tarafının önceleri konuya olumsuz baktığını ancak mevcut durumda mülkiyet başlığı altında kentsel dönüşüm kavramının da tartışıldığını kaydetti.

Hasipoğlu olası bir çözüm ve kentsel dönüşüm çalışmaları çerçevesinde gerekli paydaşların ciddi bir planlama yapmasının önemine vurgu yaptı. Rumlar’ın kuzeydeki mallarına geri dönme gibi bir istekleri olmayacağını düşündüğünü söyleyen Hasipoğlu, söz konusu önerinin de bu sebepten daha çok uygulanabilir olduğuna değindi. Hasipoğlu takas konusunda değerleri eşitleyip iki bölgeliliği tesis edecek mülkleri taraflara vermenin uygun olduğuna vurgu yaptı.

Programda daha sonra kapsamlı bir çözümün parçası olan Maraş konusuna da değinildi. Hasipoğlu, Maraş’ın bir kentsel dönüşüm projesine tabi tutulması gerektiğini ve yeniden ekonomiye kazandırılması gerektiğini kaydetti. Maraş’ın yeniden açılması ile ilgili görüşlerini paylaşan Hasipoğlu, Maraş’ın neden kapsamlı çözüm içerisinde  ele alındığını da açıkladı ve Maraş’ın ayrı bir görüşmeyle çözümlenmesi halinde Rum tarafının müzakereleri sonlandırmak isteyebileceği görüşünü savundu. 

Kent ve Mimarlık adlı programın söz konusu bölümü 13 Eylül 2014 Cumartesi günü, 16.00 – 16.45 saatleri arasında, BRT 2 kanalında yayınlanacaktır.