Güney Kıbrıs’ın, Türk gemilerini bahane ederek müzakereleri askıya almasının yeni bir “ayak oyunu”  olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Eroğlu, Doğu Akdeniz’de Kıbrıs Türk halkının da hakları bulunduğunu vurgulayarak “Egemenliğimizi tartıştırmayız” dedi.

Eroğlu, “Kural, masadan kim kalktıysa onun masaya dönmesidir herhalde” diyerek, Rum tarafının masaya dönmek için öne sürdüğü “Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenliğini tanımalı” ön şartının kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs Türk tarafının samimiyetle bir anlaşma istediğini vurgulayarak, Türk tarafının müzakere masasında olduğunu kaydetti ve “Gelirlerse görüşürüz” mesajı verdi.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Doğu Akdeniz Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen 4. Uluslararası Kıbrıs Sempozyumu’nun açılışında yaptığı konuşmada, Kıbrıs konusu ve son gelişmelere ilişin açıklamalarda bulundu.

“KIBRISLI TÜRKLER ÇOK ACILAR ÇEKTİ”

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs Rum tarafının  uzlaşmazlıkları nedeniyle  bir türlü sonuç alınamayan  bir meseleye dönüşen Kıbrıs konusunda  Rum tarafının müzakereleri askıya alması nedeniyle yeni bir kriz yaşandığına dikkat çekti.

Kıbrıs sorununun 50 yıllık geçmişinde Kıbrıslı Türklerin çok acılar çektiğini, katliamlara maruz kaldığını, göçe zorlandığını ve tüm devlet organlarından  silah zoruyla atılarak,  uluslararası sitemin dışına itildiğini kaydeden Eroğlu,  “Maruz kaldığı tüm bu muameleye karşın  Kıbrıs Türk halkı barışa olan inancını, kapsamlı  bir uzlaşıya olan bağlılığını hiçbir zaman kaybetmemiştir” dedi.

1968 yılından itibaren bugüne kadar devam eden görüşme süreçlerini özetleyen Eroğlu, ortaya çıkan anlaşama metinlerini Türk tarafı kabul ederken, Rum tarafının reddettiğini kaydetti. Türk tarafının Kıbrıs’ta kalıcı bir çözümün yollarını aramaya devam ettiğini vurgulayan Eroğlu, “Eğer Rum tarafında da  bizde olduğu gibi çözüm iradesi olmuş olsaydı Kıbrıs sorunu bugüne kadar çoktan halledilmiş olurdu” dedi.

“KIBRIS’TA ÇÖZÜM OLMAMASININ İKİ ANA NEDENİ…”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs’ta bugüne kadar çözüm olmamasının iki ana nedeninin  “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin adaya Barış Gücü askeri göndermek için aldığı 4 Mart 1964 tarihli kararı ile Güney Kıbrıs’ın AB üyeliğine kabul edilmesi” olduğunu belirtti.

Eroğlu,”BM Güvenlik Konseyi bu kararı almamış olsaydı, Rum tarafı kendisini Kıbrıs Cumhuriyeti’nin sahibi olarak görmeyecekti ve anlaşmaya mecbur olacaktı” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, çözümsüzlüğün devam ettiği bir zamanda, Annan Planı’na “hayır” diyen Rum tarafının Avrupa Birliği üyeliğine alınmasının Kıbrıs’ta çözümsüzlüğün en büyük ikinci nedeni olduğunu kaydetti.

“YAŞAYABİLİR BİR ANLAŞMA”

“Biz Kıbrıs’ta yaşayabileceğine inandığımız bir anlaşma arayışı içindeyiz” diyen Eroğlu, saatlerin 1974’te durmadığını,  1974’teki  Kuzey Kıbrıs topraklarının bugün  mamur edildiğini, bir çok gelişme yaşandığını ve Kıbrıs Türk halkının geleceğini bu topraklar üzerinde bina ettiğini ifade etti.

Eroğlu, geçmişte yaşananları unutmadan bugün yaşanan gerçekleri dikkate alacak bir anlaşmanın ancak kalıcı olabileceğini kaydetti.

“NAVTEX BAHANE.. RUM TARAFI, ZİRVEDEYKEN SONDAJA BAŞLAMIŞTI”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu,  Rum tarafının daha Türk gemilerini görmeden navtex açıklamasını bahane ederek, müzakereleri askıya aldığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, dönemin Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Hristofyas’ın kendisiyle müzakere masasında olduğu bir sırada Rum tarafının Doğu Akdeniz’de sondaj yapılması için bir şirketle anlaşma yaptığına işaret etti. Eroğlu, Hristofyas’a, atılacak her adıma karşı Türk tarafının da adımlar atacağı konusunda uyarıda bulunduğunu ve gelişmeler üzerine KKKTC hükümetinin TPAO’ya sismik araştırma  ve petrol arama  izni verdiğini kaydetti.

“MÜZAKERE MASASI ORDADIR”

Rum tarafının müzakere masasına dönmek için Türkiye’den  Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanıması şartı getirdiğini belirten Eroğlu; “Müzakere masası ordadır. Ben müzakere masasındayım. Gelirse konuşuruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, müzakere masasına oturmadan bir anlaşma sağlanamayacağını vurgulayarak,  Rumların Türkiye ve KKTC’yi uzlaşmaz göstermek için  ayak oyunlarını sürdürdüklerini, bu ayak oyunları sürdükçe KKTC’nin temellerinin daha da sağlamlaşacağını belirtti.