Yunanistan'da gerçekleştirilen 3. Türk-Yunan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi (YDİK) çerçevesinde bulunduğu Atina'da, dört büyük Yunan gazetesinin muhabirlerine konuşan Davutoğlu, Yunanistan ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) Mısır ve İsrail ile işbirliklerini "kötü bir zamanda yapılan bir portünizm (fırsatçılık)" olarak nitelendirdi.

Haftalık To Vima gazetesinin internet sitesinde yer alan habere göre Davutoğlu, "Yunanistan, Mısır ile bizim milli çıkarlarımıza zarar veren deniz zonlarının belirlenmesiyle ilgili anlaşma imzalarsa Türkiye bunu tanımayacak. Bu anlaşma bizim için yok sayılacak" ifadelerini kullandı.

Üçlü işbirliklerini düşmanca hareket olarak değerlendirip değerlendirmediğine ilişkin soruyu yanıtlayan Davutoğlu şunları kaydetti:

"Herhangi bir tehdit hissetmiyoruz. Kimse bizi tehdit edemez. Ancak, Doğu Akdeniz'de, her türlü düzenleme ve özellikle de deniz zonlarının düzenlenmesi tüm tarafların müzakereleri sonucunda olmalı. Eğer sadece bir ya da iki taraf, bununla da sadece Kıbrıs'ı kastetmiyorum, ilgili olan ve yasal olarak çıkarları bulunan diğer taraflarla müzakere yapmadan MEB ilanında bulunursa, bu uluslararası hukuka aykırıdır.

"DOĞU AKDENİZ'DE MESELELER EGE'YE ORANLA DAHA BASİT"

Davutoğlu, Doğu Akdeniz ile Ege Denizi'nin coğrafi açıdan iki farklı bölge olduğunu belirterek, Ege'deki sorunların Türkiye ile Yunanistan arasında çözümlenmesi gerektiğini kaydetti.

Doğu Akdeniz'de Kıbrıs sorununun çözülmesi durumunda meselelerin daha basit olacağını, Ege'deki durumun ise daha karmaşık olduğunu ifade eden Davutoğlu, "Ege'de sadece Türkiye ve Yunanistan var. En iyi çözüm, ülkelerimiz, Türkiye ve Yunanistan, önce kendi aralarındaki sorunları çözsünler, daha sonra da birlikte üçüncü taraflarla görüşebiliriz. Doğu Akdeniz'de ise çok ada yok, sadece bir tane var, Megisti (Meis) Adası. Bu da çok tartışma götürür" değerlendirmesini yaptı.

"KIBRIS'TA ÇÖZÜM OLMAZSA RUMLAR BARBAROS'UN VARLIĞINA ALIŞMASI GEREKECEK"

Kıbrıs sorununa değinen Davutoğlu, Ada'daki sorunun çözülmesi durumunda Kıbrıs'ın doğal kaynaklarını değerlendirerek yararlanabileceğini kaydetti.

,Rum tarafının tek taraflı olarak başlattığı doğal gaz sondaj çalışmalarının devam etmesi durumunda Türkiye'nin bölgedeki varlığını sürdüreceğini belirten Davutoğlu, "Müzakereler başlarsa sorun çözülecek ve o zaman Kıbrıs doğal kaynaklarını değerlendirerek yararlanabilecek. Aksi halde sorun çözümsüz kalırsa, Kıbrıslı Türkler,  araştırmaların her aşamasında söz sahibi olacak ve birlikte karar verecekler. Başka bir deyimle, Lefkoşa Kıbrıs MEB'inde 'Barbaros'un varlığına alışması gerekecek" ifadelerini kullandı.

Başbakan Davutoğlu, İsrail ve Kıbrıs doğal gazının Avrupa'ya Yunanistan üzerinden taşınmasıyla ilgili bir soru üzerine, Doğu Akdeniz'in deniz altı yapısını çok iyi bildiğini ifade ederek, böyle bir şeyin teknik ve ekonomik açıdan mümkün olmadığını belirtti.

"ESED GİTMEDEN SORUN ÇÖZÜLMEZ"

Türkiye'nin komşularla sıfır sorun politikasının geçerli olduğunu ifade eden Davutoğlu, kısa bir süre önce Bağdat'a ve Erbil'e gerçekleştirdiği ziyaretlerin ardından taraflar arasındaki petrol sorununun çözüldüğüne işaret etti. Davutoğlu, "Karşı tarafta istikrarlı bir muhatap olduğunda, ilişkilerimiz iyiye gidiyor. Ancak, istikrarsızlık olduğunda, bizim elimizde olmadan ilişkiler etkileniyor" dedi. Bu konuda Suriye'yi örnek gösteren Davutoğlu şunları kaydetti:

"Suriye ile aramızda herhangi bir sorun yoktu. Ancak, rejim saldırmaya ve halkın demokratik haklarını baskı altına almaya karar verdi. Şu ana kadar Türkiye'ye 2 milyon sığınmacı geldi. Esed gitmeden sorun çözülmez. Suriye'deki rejim 3,5 milyon nüfusu bulunan Halep'e havadan saldırırken gözlerimizi kapatırsak ve sadece IŞİD'in Kobani'ye olan saldırılarını görmekle yetinirsek, bu ne adildir ne de bir çözümdür. Suriye'de, rejim dahil tüm terörist örgütlere karşı toplu bir strateji gerekmektedir."