Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz'deki gelişmelerin tırmandırılmaması konusunda Yunanistan'la görüşmelerin devam ettiğini, Kıbrıs etrafındaki doğal gaz ve petrol rezervlerinde hem Rum tarafının, hem de KKTC'nin de haklarının olduğunu vurguladı.

Çavuşoğlu Kıbrıs'taki son gelişmelerle ilgili, "Şu anda tek taraflı petrol ve doğal gaz arama çalışmalarına yönelik tedbirlerimizi sizler de takip ediyorsunuz" dedi. Masadan çekilmeyip kalıcı bir barış ve çözüm için üzerlerine düşeni yaptıklarını belirten Çavuşoğlu, "Ama Rum tarafının da burada bir samimiyet sınavı verdiğini de burada özellikle söylemek isterim" ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu, güncel dış politika gelişmeleri ile ilgili TBMM Dışişleri Komisyonu'na bilgi verdi.

“ORTAK DÜŞMAN”

IŞİD'in adının birçok ülke tarafından bilinmediği, hangi boyutlara ulaştığı anlaşılamadığı zamanlarda Türkiye tarafından 10 Ekim 2013 tarihinde terör örgütü olarak ilan edildiğini hatırlatan Cavuşoğlu, "İŞİD hepimizin ortak düşmanıdır" dedi.

Cavuşoğlu, IŞİD'in bölgesel bir sorun olmaktan çıktığını ve küresel bir sorun olduğunu ayrıca şu anki hava saldırıları ile durdurulmasının da mümkün olmadığını ifade ederek, "IŞİD'in El Kaide gibi belli bir yerden doğup sonra tüm dünyaya yayıldığı ve yayılacağı tehlikesi de öngörülmektedir" diye konuştu.

Irak'ta yeni kurulan hükümetin, Irak'ın istikrarı, güvenliği ve sınır bütünlüğü için bir fırsat olduğunu düşündüklerini ifade eden Çavuşoğlu, "Özellikle Irak'ın Maliki rejiminin yarattığı sorunları aşması için somut adımlar atması gerekiyor. Bugüne kadar Irak içinde dışlanan toplumların tekrar kazanılması gerekiyor. Bunların içinde Kürtler de var Türkmenler de ve Sünniler de var dolayısıyla mezhepçi bir yaklaşımın Irak'ta da sona ermesini arzu ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu, eski Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler'in Cumhurbaşkanı ve Hükümet adına Libya'ya bir ziyaret düzenlediğini ve tüm taraflarla görüştüğünü belirterek, "Libya'daki kırılganlık devam ediyor. Tedbir alınmazsa Birleşmiş Milletler kararlarında olduğu gibi diyalog süreci başlatılıp barışçıl yoldan bu sorun çözülmezse vahim bir duruma gelebileceğini görüyoruz" dedi.

Türkiye'de yaşayan 1.6 milyon civarındaki Suriyeli ve Iraklı sığınmacı için Türkiye'nin Birleşmiş Milletler'in görevini üstlendiğine vurgu yapan Çavuşoğlu, Türkiye'nin sığınmacılar konusunda Birleşmişler Milletler gibi hareket edemeyeceğini ve bu konuyu Genel Sekreter Ban Ki-moon'a ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Kurulu Başkanı'na aktardığını söyledi.

1915 olaylarına da değinen Çavuşoğlu, Türkiye'nin Ermeni meselesinde savunmada olan bir ülke olmadığını vurgulayarak, "Atalarımıza ve milletimize kondurulmaya çalışılan soykırımı kabul etmemiz mümkün değil, bunun da altını her zaman çiziyoruz" dedi.

Çavuşoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

"Doğu Perinçek davasını da yakından takip ediyoruz. Doğu Perinçek'in başvurusu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde insan haklarını ihlal eden bir karar olarak kabul edilmişti. İsviçre bu kararı büyük mahkemeye taşıdı. Fransa ve Ermenistan da bu davaya taraf oldu. Biz de bu davanın tarafıyız, bu süreci de yakından takip ediyoruz."

Dışişleri Komisyonu'ndaki toplantı daha sonra basına kapalı devam etti.