Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada AK Parti'yi terör örgütlerine yardım etmekle suçladı.

En başından beri sorunun çözüm yeri olarak meclisi gösterdiklerini belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Kürt sorunu, Güneydoğu sorunu, ne derseniz deyin. Bunun çözülmesi lazım. Bu sorunun bu hale gelmesi, 35 yıldır devam etmesi, beceriksiz siyasetçiler yüzündendir. Bu sorunu kendi siyasi ikballeri için kullanmasındadır. Bu sorunu siyaset kurumu, parlamento çözecek. Dönemin Başbakanını ziyaret edip sorunu çözmesi için yol haritası verdim. 'Buna uymayız, biz çözeceğiz' dediler. 'Çözersen geleceğim senin alnından öpeceğim' dedim. 'Ben Kılıçdaroğlu'nun dudaklarıyla alnımı kirletmek istemiyorum' dedi. Eyvallah, itiraz etmem, elini sıkar tokalaşır başarını tebrik ederim. Ama ne oldu? Doğu ve Güneydoğu'da bütün kentler silah deposuna döndü. Gayet açık söylüyorum. Terör örgütlerine yardım ve yataklık yapan parti, iktidardaki partidir. Bir şey söylediğimde koşa koşa mahkemeye gidiyorlar. Ama bunu söyleyince hiç kimse korkudan mahkemeye gitmiyor, çünkü bütün delilleri getireceğim oraya. Bu sorun yakıcı bir sorun. Bu sorun çözülmezse ucunda ölüm vardır."

'BU TÜR TOPLANTIYI YAPMAYA CESARET EDEMEZLER'

Düzenledikleri toplantının CHP toplantısı olarak görülmemesi gerektiğini kaydeden Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Bu ülkede demokrasi, insanca yaşamak istiyorsak bu karanlığı aydınlığa dönüştürebiliriz. Bu toplantıları yapma amacımız bu. Hiçbir siyasi parti bu tür toplantıları yapmaya cesaret edemez, çünkü dünya görüşleri bizden çok farklı. Biz insan hakları, demokrasi, özgürlük, kadın erkek eşitliği, yargı bağımsızlığı deriz. Düne kadar siyasi partiler arasında rekabet olurdu. Bugün geldiğimiz noktada olay siyasi partilerden çıkmış, Türkiye rejimi sorunu haline dönüşmüştür. 'Madem yeterli oyu aldım, istediğimi yaparım, herkes bana uymak zorundadır' sürecini, çoğunluk sisteminin dayatıldığı bir süreci yaşıyoruz. Çoğulcuklu bir sistem değil. 'Herkesi susturacağım sadece ben konuşacağım, medyayı susturacağım, bana hizmet edecek, yargıyı susturacağım, sadece benim istediğim kararları alacak', böyle bir demokrasi 21'inci yüzyıl Türkiye'sinde kabul edilemez."

Dış politika konusunda da AK Parti'yi eleştiren ve 'Gideceğiz Şam'da camide namaz kılacağız. İstersek 24 saatte Şam'a gideriz' sözleri konuşulurken, 2,5 milyon Suriyelinin Türkiye'ye geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Rusya uçağını düşürdüler sonra yarışa girdiler. Biri diyor 'Talimatı ben verdim', öbürü diyor 'Ben verdim.' Sonra baktılar lokmayı yutamıyorlar, 'Uçağı paralelciler düşürdü' oldu. Akla mantığa bak. Bunlar Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetiyor" diye konuştu.

'DARBE YASALARINI NİYE DEĞİŞTİRMİYORSUN?'

Kılıçdaroğlu, konuşmasının devamında AK Parti'nin darbe anayasası arkasına saklandığını belirterek şunları söyledi:

"Yüzde 10 seçim barajı dünyanın hangi ülkesinde var? Hiçbir ülkede yok. Sabah akşam 'Milli irade' diyor bunlar. Yüzde 10 seçim barajı kimin döneminde geldi? Askeri darbe döneminde geldi. Bunlar demiyor muydu 'darbeye karşıyız' diye? Darbeye karşıysan darbe yasalarını niye değiştirmiyorsun? Neden darbe yasalarının arkasına saklanıyorsun? Biz 'İnadına demokrasi' diyoruz ve darbeye inadına karşıyız. İnsanlar düşüncelerini özgürce açıklayabilmeli. Düşünceye yasak getirdiğiniz an o ülkenin büyüme şansı, saygınlık duyulma şansı sıfır. Akademisyenler bildiri yayınlamış. Vay sen misin bildiri yayınlayan, doğru hapishaneye. Bütün dünya gülüyor. Dünyaya kendimizi rezil ediyoruz. Öte yandan terör sorununu çözmek zorundayız. Geçen gün Avrupa Parlamentosu'ndan bir grup geldi ve benimle konuştu. 'Doğu ve Güneydoğu sorununu çözmek için uluslararası katkıya nasıl bakarsınız?' diye sordular. 'Doğru bakmayız. kendi sorunumuzu kendimiz çözeriz' dedim. Türkiye'nin geldiği noktaya bakın. Bu teklifi yapabilme cesaretini gösteriyorlar. Siz bu sorunu çözemiyorsunuz diyorlar. Böyle bir anlayış olabilir mi?"

İŞADAMLARININ SORUNLARINI DİNLEDİ

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Mersin'deki programının sonunda Ticaret ve Sanayi Odası'nı ziyaret ederek işadamları ile biraraya geldi. Kent bazındaki sorunları dinleyen Kılıçdaroğlu, iş dünyasına yönelik çözüm önerilerini anlattı. Genel Başkan Yardımcıları Çetin Osman Budak ve Veli Ağbaba ile CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır'ın da katıldığı toplantıda Kılıçdaroğlu, işadamlarının sorularını cevaplandırdı. Basına kapalı yapılan toplantının sonunda katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirdi.

Toplantının ardından Kemal Kılıçdaroğlu Mersin'den ayrıldı.