CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ABD'de başkanın Beyaz Saray'a kira ödediğini, tüm masraflarını faturalandırdığını belirterek, "ABD halkı her kuruş verginin hesabını sorar. Binali bey, sen bu modeli Türkiye’ye getirecek misin, getirmeyecek misin?  Getirirsen vallahi Saray’da bir gün kalmaz. Bin 100 odalı Saray’ın kirası herhâlde ucuz değildir" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, Meclis'te partisinin grup toplantısında konuştu.

Turizm

Kemal Kılıçdaroğlu, turizm sektörünün sorunlarına değinerek konuşmasına başladı, "Ankara’da koltuklarında oturan beyler turizm sorunun çözemezler. Bu sorunu çözebilmek için halkın içinde olmak lazım. Bu sorunu ancak CHP çözer" dedi.

Kılıçdaroğlu, "Turist gelmiyor diyorlar. Evet  gelmiyor. Turistin gelmemesinin nedeni Türkiye’nin dünyada bozulan imajı. Türkiye’de demokrasi yok, dikta yönetimi var. Dikta olan yere biz niye gidelim diyorlar. Hadi diyelim ki Rusya ile kavga ettik, uçağını düşürdük. Ruslar gelmiyor. Peki Almanlar niye gelmiyor, Fransızlar niye gelmiyor" diye sordu.

"Esnaf turist duasına çıktı" diyen CHP lideri, "İşimiz Allah’a kaldı diyorlar. Seni bu hale getiren kim esnaf kardeşim? Bir sor bakalım. 14 yıldır yönetiyorlar. Eskiden turist geliyordu ne oldu da birden bire kesildiler" diye konuştu.

İsrail – Türkiye ilişkileri

Kılıçdaroğlu, Türkiye - İsrail ilişkilerine dair, "Bugün gazetelerde haber var, İsrail ile barışacağız diye. Bunlar değil miydi İsrail dölü diyen? 2 Ocak 2016, dönemin başbakanı, İsrail’e muhtacız diyor. Şu andaki hükümet Türkiye’nin çıkarlarını korumaktan uzaktır." diye konuştu.

Tarım

Kılıçdaroğlu, çiftçilere de seslendi. 13 Haziran'da hükümet sözcüsünün açıkladığı tarım reformunu eleştirdi. Kılıçdaroğlu, "Türkiye yurtdışında verimli tarım arazisi kiralayacakmış. Hükümetin reform paketinde var. Şimdi çiftçilere soruyorum, siz bütün tarlalarınızı ektiniz mi? Yani ekilecek yer kalmadı, ürünler bitti, Türkiye gidecek başka devletten toprak kiralayacak, ekecek, Türkiye’ye getirecek. Allah akıl fikir versin. Bunların reform dediği bu" dedi.

"Fakir fukaranın cebinden parayı nasıl yürüteceğinin yolunu arıyor bunlar" diyen Kılıçdaroğlu, "Toprak var, çiftçi var, her şey var ekilmiyor, yurt dışında ekelim diyorlar. Çiftçi kardeşim yine unutmasın, bu hükümet senin çıkarlarını savunan bir hükümet değildir. Türkiye’nin tarım bakanı, Fransa’da tarıma yaptığı katkılar nedeniyle şövalye unvanı aldı. Bunları düşün, sandığa giderken hatırla, çiftçi kardeşim" diye konuştu.

Çiftçilerin prim sıkıntısı

Kılıçdaroğlu, çiftçilerin primlerini almadaki sorunlarına dikkat çekti:

"Çiftçi ekiyor, prim veriliyor çiftçiye 5-10 kuruş. Nasıl alacak bu primi? Bankaya gidiyor, banka komisyon kesiyor. Niye alıyorsun bu parayı? Adam ne yapsın, kes diyor komisyonu, üstünü ver. Banka hemen vermiyor, elektrik borcu yoktur diye yazı istiyor. Getirmezsen kusura bakma, paran bloke.

Haziran’ın sonuna geliyoruz, buğday biçildi. Toprak mahsulleri ofisi daha fiyatını açıklamış değil. Toprak Mahsulleri Ofisi neden var, görevini okuyorum: ‘Piyasayı düzenleyici tedbirleri almaktır’ diyor. Fiyat dengesini kuracak yani. Ekinler ekildi, niçin belirlenmiyor? Ziraat odaları çalışması: Sulu arazide 95 kuruş maliyet, kuru arazide 105 kuruş maliyet buğday.

CHP iktidarında banka komisyon kesmeyecek. Prim alacağını bloke ettirmeyeceğiz. Milli gelirin yüzde 1’i oranında çiftçiye destek verilir diye kanun var. 50 milyar lira alacağın var çiftçi kardeşim. Alacağın prim hangi ürün için kaç liraysa devlet bir yıl önceden açıklayacak."

Başkanlık sistemi

Kılıçdaroğlu, başkanlık sistemi tartışmasına da yeniden değindi. CHP lideri, "Birisinin halk umurunda değil. Beni başkan yapın diyor. Seni başkan yapmayacağız. ABD tipi başkanlık diyor. 'Orada eyalet var, ayrı yasaları var' diyorum. 'Üniter devlet' diyor. Eğer ABD sistemi getireceksen 3 sorum daha var" diye söze başladı.

CHP Genel Başkanı, "Orada vekiller istediği kadar konuşur, süre kısıtlaması yok. 1957’de ABD’de bir senatör 24 saat 18 dakika konuşuyor. Demokrasi budur, çıkacağım konuşacağım diyor. Anlatacağım diyor. Hayır diyorlar burada, '5 dakikadan fazla konuşamazsın' diyorlar" diye devam etti.

"İki, ABD’de yargı bağımsızlığı var. Orada yargıçlar başkan geldi diye ayağa bile kalkmaz. Hâkim bilir ki, bunlar bir gün karşıma gelebilir, yargı bağımsızlığı bunu gerektirir. Orada büyükelçi atarken, senato onayı olmadan büyükelçi atanamıyor.

Üçüncüsü, ABD’de başkan beyaz Saray’da oturur. Kirasını öder, yediği yemeğin faturasını öder. Misafir geldiğinde, yemeğin bedelini de öder, şeffaftır her şey. ABD halkı her kuruş verginin hesabını sorar. Sen bu modeli Türkiye’ye getirecek misin, getirmeyecek misin?  Getirirsen vallahi Saray’da bir gün kalmaz. Bin 100 odalı Saray’ın kirası herhâlde ucuz değildir. Getirecek misin Binali bey, soruyorum."

Kredi borçları

Kemal Kılıçdaroğlu, kredi borçlarına da değindi. 2002'de kredi kartı borcunun 6 milyar 605 milyon lira olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bu miktarın 2010'da 394 milyar liraya yükseldiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, "Faize karşılar ama ödenen faizi söylüyorum 2008’den 2016’ya farkı. Bankalara ödenen faiz 239 milyar 100 milyon lira. Vatandaşın bankaya ödediği faiz" diye devam etti.

Bunun insafsızlık olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

"Siz ne yapacaksınız derseniz, bir, CHP iktidarında ilk kanun siyasi ahlâk kanunu olacak. Ahâkı getireceğiz ki her kuruşun hesabını millete verelim. Biz söz veriyoruz, bu ülke için çalışacağız. Her kuruşun hesabını vereceğiz. Birileri oturduğu Saray’ın hesabını veremiyor. Millete ihanet bu, milletin parasıyla yapıldı. Saray’ın maliyetini gizliyor. Biz kul hakkı yemeyiz, bunlar yerler."

Ahlâk ve liyakat

Ahlakın adalet sayesinde sağlamlaşabileceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, hükümetin daha önce de yüksek yargıda değişiklik yaptığını anımsatarak, liyakata aykırı atamaların söz konusu olacağı uyarısını yaptı:

"Şimdi yeni kanun getiriyorlar, komisyondan geçti. Danıştay’ı, Yargıtay’ı, YSK’yı sıfırlıyorlar. Hitler’in, Mussoli’nin, Pinochet’nin yaptığı bir şey bu. Aynı akıbete uğrayacaklar onlarla. Tarihin çöp sepetine gidecekler.

Her türlü ahlaksızlığı görebilirsiniz artık. Yalan, iftira, haram, ne ararsanız var. Bizim dinimiz ahlak üzerinde yücelen bir dindir. Sevgili peygamberimiz ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim der. Yargıyı düzelteceğiz diyorlar. Bir gecede 160 kişiyi tayin ettiler yargıya. Devlette liyakat sistemini çökerttiler.

'Lise öğrencisi kadar yüreğin yok'

Yeni yargı paketinin komisyondan geçtiğini anlatan Kılıçdaroğlu, düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olduğunu ifade etti. 
"Arkadaşlarımız söyledi, onlar da biliyorlar ama bir düzenlemeden yararlanıyorlar. Diyorlar ki nasıl olsa Anayasa Mahkemesi kararları geri yürümez, biz bu değişikliği yapar, hakimleri tayin ederiz, AYM iptal etse de bir şey olmaz. Bu hiledir, hukuk hile kabul etmemeli. Yargıyı yürütmenin arka bahçesine çevirirsiniz."

Kılıçdaroğlu, "Çay toplayan vatandaş ne diyordu, Yargıtay başkanı, adalete güven yüzde 30’a indi diyor. Peki sen neden bu düzenlemeye tepki göstermiyorsun? Bir lise öğrencisi kadar yüreğin yok senin" diye tepki gösterdi.

"Yıllarca dosya bekliyor dediler, üye sayısını ikiye katladılar. Şimdi, tam tersini yapıyorlar? Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? Neden, 17 – 25 Aralık? Haram yediler ya, yargıyı değiştirip üstünü kapatmaya çalışıyorlar. Ne kadar uğraşırsan uğraş, hesabını vereceksin.

Yargıda hata olmaz mı? Olabilir. Düzeltebiliriz. Nasıl? Anayasa’da yanlışlık yapıldı mı? Yapıldı. Destek veriyoruz, gelin hukuk içinde değiştirelim. Niye hileli yollara başvuruyoruz. Hayır diyorlar, biz intikam alacağız diyorlar. Biz bağımsız değil talimat alan yargı istiyoruz diyorlar."

Hitler'in danışmanını örnek verdi

Kılıçdaroğlu, Alman diktatör Adolf Hitler'in yargı danışmanını örnek vererek sözlerine devam etti.

"Hitler’in danışmanı var Dr. Frank, hâkimlere diyor ki Almanya’da, “Vereceğiniz her kararda önce kendinize şunu sorun, benim yerimde Führer olsa nasıl karar verirdi” diyor. Führer’in kim olduğunu ben de biliyorum, siz de biliyorsunuz.

Yargıda aksaklık olursa kendi içinde düzeltir. Bir yargıç yanlış yaptı, HSYK var, mesleğine son verirsiniz. Herkesi sıfırlayacağım diyorsunuz. Niçin? Partililerimi seçeceğim diyorlar. Bu, Türkiye’nin imajını dünyada bozuyor. Dünya, Türkiye’de dikta var, düzenlemelerden biri de yargıyla ilgili olandır arkadaşlarım."

AYM'ye çağrı

"YSK’yı tasfiye ettikleri gibi AYM’yi de tasfiye edebilirler" diyen Kılıçdaroğlu, AYM'ye çağrı yaptı:

"Hukuka karşı yapılan hilenin arkasında durursanız, gelir sizi de bulur. Bu ülkeyi seviyorsanız, toplum vicdanında hukukun yerine inanıyorsanız, bu yasaya karşı çıkın. Biz size ders veremeyiz ama toplumun taşındığı noktaya dikkatinizi çekmek istiyoruz. Yargı bağımsız olmalı."

Kaynak: Al Jazeera