Kanal D'de yayınlanan Beyaz Show'a bağlanan ve kendisini öğretmen olarak tanıtan Ayşe Çelik'in "Çocuklar ölmesin" dediğini belirten Kılıçdaroğlu, program sunucu Beyazıt Öztürk'ün özür dilemesiyle ilgili olarak “Vay efendim sen nasıl çocuklar ölmesin dersin? Özür üzerine özür. Programı yapan arkadaş da sanatçı arkadaş da özür diliyor.. Kardeşim neden özür diliyorsun sen? Yürek yok mu sende? Cesaret yok mu? Ne özürü diliyorsun? Kimi üzersin sen, ancak üzsen üzsen çocuk katillerini üzersin sen başka kimi üzeceksin? Ben merak ediyorum. Bu sanatçı arkadaşımızın üzerine gidenler, gitsinler annelerine bir sorsunlar, ‘anne benim önemim nedir senin güzünde’ desinler. Bir evladın önemi nedir annenin gözünde, bir sorsunlar. Bir sorsunlar bakalım. Sen kalkıyorsun bunu acımasız bir propaganda aleti olarak kullanıyorsun. Bir de savcı soruşturma açıyor terör örgütü propagandası yapmaktan” dedi.

'SORUŞTURMA AÇACAKSAN BUNA AÇ'
Sol'da yer alan habere göre; “Ne zamandan beri ‘çocuklar ölmesin’ demek terör örgütü propagandası oldu” diye soran Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Yıllar önce bunu Nazım yazmıştı, ‘çocuklar ölmesin, şeker yesinler’ diye yıllar önce. Ülke bu hale gelirse, savcı da Ankara’daki beylerin savcısı olur, cumhuriyetin savcısı olmaz. Cumhuriyetin savcısı farklı. O savcıya sormak istiyorum, şehir merkezlerini ilçe merkezlerini terör örgütü silah deposu haline getirirken, valilere ‘dokunmayın’ diyen adam teröre yardım ve yataklık yapan adam değil mi? niye soruşturma açılmıyor? Oralar silah deposu haline gelirken bu Ankara’daki beylerin haberi yok muydu? Soruşturma açacaksan buna aç. Sorarsın bürokrasiye dünyanın belgesi gelir. Sen bunları bırakıyorsun, talimatın gereğini yapıyorsun. Hitlerin adalet danışmanı vardı ya. Diyor ki hakimlere ‘bir hakim nasıl karar verecekse Führer nasıl karar verecekse öyle karar verin’ diyor. Benzeri var. Erdoğan nasıl karar verecekse öyle karar vereceksin. Böyle bir düzen olabilir mi?”