BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ile yakın işbirliği içinde olunduğuna işaret edilen açıklamada, mültecilerle ilgili düzenlemeler öngören yasanın hükümetin gündeminde olup, yasanın yürürlüğe girmesiyle daha etkin bir politika izlenebileceği kaydedildi.
Dışişleri Bakanlığı, Enformasyon Dairesi aracılığıyla yayınladığı açıklamada, Suriye’de yaşanmakta olan iç savaş ve diğer bölge ülkelerindeki iç sorunlar nedeniyle yaşam güvenceleri bulunmayan mültecilerin ülkelerinden göç etmelerinin üzüntü ve endişe verici olduğu belirtildi.
Göç esnasında yaşananların yakından takip edildiğine işaret edilen açıklamada, bölgedeki çatışma ortamı nedeniyle ortaya çıkan bu göç sorununun, bölgenin barışla birlikte istikrar ortamına kavuşmasıyla çözümleneceği vurgulandı.
Açıklamada, “Mevcut sorunlar nedeniyle Avrupa’ya göç eden mültecilerin bazı ülkelerde maruz kaldıkları muamele ve en temel yaşam koşullarının dahi sağlanmadığı durumlara ilişkin uluslararası basına yansıyan haberler bizleri ciddi şekilde endişelendirdiğinden her ülkenin bu insancıl konuda üstüne düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmesini bekliyoruz” denildi.
Dışişleri Bakanlığı, Avrupa’ya göç etmek üzere KKTC makamlarına başvuran mültecilere, mevcut kısıtlı imkanlar dahilinde gerekli kolaylığı sağlamak için azami gayret gösterildiğini belirtti.
Açıklamada, “Bakanlığımız, bu insancıl konuda Ada’da bulunan Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ile yakın işbirliği içinde çalışmalarını sürdürmektedir. Bununla birlikte, faaliyetlerini yakından takip ettiğimiz ilgili Kıbrıs Türk sivil toplum kuruluşlarının konuya gösterdiği hassasiyet ise takdire şayandır” denildi.
Mülteciler ile ilgili yasal düzenlemeler öngören yasanın, hükümetin gündeminde olup, yasanın yürürlüğe girmesinin ardından daha etkin bir politika izleneceğine vurgu yapıldı.
Dışişleri Bakanlığı açıklaması, şöyle devam etti:
“Bu hassas ve insancıl sorunun bir an önce çözümlenmesi için esas ihtiyaç, bölgede sürdürülebilir barışın sağlanmasıdır. Kalıcı barışa ulaşılamadığı müddetçe bu coğrafyada istikrarın sağlanması mümkün olmayacaktır. Dolayısıyla, bölge insanının kendi ülkelerinde barış ve huzura kavuşması için uluslararası camianın büyük trajedilere yol açan çatışmaların sonlanması yönünde acil somut adımlar atması gerektiği inancındayız.”
