KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nin akademik yıl açılışına katıldı. Akıncı, "Kıbrıs Müzakerelerinde Son Gelişmeler" başlıklı açılış dersini verdi.

ÇOMÜ Troia Kültür Merkezi Sevim Buluç Oditoryumunda düzenlenen akademik yılı açılış töreni, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer ve Çanakkale Valisi Hamza Erkal'ın açılış konuşmalarıyla başladı. Konuşmaların ardından KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, "Kıbrıs müzakerelerinde son gelişmeler" başlıklı açılış dersini verdi. Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs'ta müzakerelerin 1968 yılından beri devam ettiğini, dönem dönem krizler yaşandığını dönem dönem de çözüme çok yaklaşıldığını söyledi. Müzakerelerin günümüze kadar gelen sürecini anlatan Cumhurbaşkanı Akıncı, Rum kesiminin 11 yıldır AB'ye girdiğini hatırlatarak, "11 yıldır Kıbrıs bölünmüş haliyle AB içerisindedir. Ama çözüm yönündeki AB dinamiği de artık ortada yok. Şimdi "AB süreçlerini kullanarak bu sorunları çözelim" diyemiyorsunuz. Çünkü artık Güney kesimi AB'ye girmiş. Bu kadar yıl içerisinde bizim görebildiğimiz ne yazık ki bu tanıma konusunda bizi tanıyan bir tek Türkiye Cumhuriyeti oldu. Orada da çok samimi olarak düşüncemi sizinle paylaşmak istiyorum. Tabii ki burada gördüğümüz hüsnükabulü dünyanın başka hiçbir yerinde göremeyiz. Bu konuda kardeşlik duygularımız her şeyin ötesindedir. Ancak Türkiye'nin de uluslararası kurallardan gelen sıkıntıları vardır. Onun da bilincindeyiz. Şöyle ki bir Türk takımı gelip mesela KKTC'de maç yapamıyor. Yani bizimle dostluk maçı bile yapamıyor. Neden? İstemediğinden mi hayır. Çünkü UEFA ve FiFA'dan ceza görecek. Güney Kıbrıs ile eşleştiği zaman gidip maç yapmak zorunda. Çok istediğinden mi. Gitmezse ceza görecek dışlanacak. Bir tarihte oldu. BJK ile bir Güney Kıbrıs takımı eşleşti. Bu Güney Kıbrıs takımı gelmediği için diskalifiye oldu. Turnuvadan elendi ceza gördü" dedi.

"HER ÜLKENİN KENDİNE HAS SIKINTILARI VAR"

Bu durumun ortaya değişik bir manzara çıkardığını da söyleyen Cumhurbaşkanı Akıncı, "Eğri oturup doğru konuşmamız lazım. Bizi Türkiye Cumhuriyeti resmen tanıdığı halde, bu tanımanın gereklerini her alanda yerine getiremiyor. Güney Kıbrıs'ı tanımıyor ama Güney Kıbrıs'ı tanımama gereklerini her alanda yerine getiremiyor. Eşleştiği zaman maç yapmak zorundadır hem de Lefkoşa'nın kuzeyinden geçerek değil Güney'e uçmak zorunda. Aksi takdirde kendileri kabul etmiyor. En yakınınızın bile size siyaseten ve kardeşlik ilişkisi ile ne kadar bağlı olursa olsun her ulusun her ülkenin kendine has sıkıntıları dertleri var. Ve onlar bir şekilde KKTC'ni tanınmasın önünde bugüne kadar çok ciddi barikatlar oluşturdu. Bugün bu barikatlar halen yerinde duruyor. Şimdi ben kendime şu misyonu biçtim. Siyaset mümkün olanı elde etme sanatıdır. Siyaset bu mümkün olanı elde ederken haklarınızı koruyarak elde etme sanatıdır. Gidip teslim olarak değil. O zaman bir şey elde etmiş olamazsınız. Çözüm elde etmiş olmazsınız zaten" diye konuştu.

"BU KARARLILIK, BİZDE DE TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİNDE DE VAR"

Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin, çözüm için kararlılığı olduğunu da vurgulayan Akıncı, şunları söyledi:

"Bu kadar yıl içerisinde, bu parametreler uç aşağı beş yukarı ortaya çıkmıştır. Geriye kalan siyasi iradededir, kararlılıktır. Ve bu kararlılık çerçevesinde yola devam etmektir. Bu kararlılık bizde var. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nde de var. Kendileri ile istişare içerisinde bu çalışmaları yürütüyoruz. Mesafe aldık mı evet aldık. Bu son 5 ayda. Yönetim ve güç paylaşımı, AB konuları ve ekonomi konuları yani 6 başlığın üçünde önemli gelişmeler sağlandı. Geriye kalan üç başlık var; biri mülkiyet, toprak, güvenlik konuları en çetrefili konulardır. Herhangi bir anlaşmada Kıbrıs Türkü'nün eşitliği özgürlüğü ve güvenliği bu 3 başlık kesinlikle halledilmesi gereken konulardır. Bunu diğer toplum için de istiyorum."