İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları Birliği, iş kazalarının yüzde 98’inin çok basit tedbirler, talimatlar, kontrol ve denetimlerle önlenebileceğini vurguladı.

Birlik Başkanı Tezel Baykent, yazılı açıklamasında “bugüne kadar ısrarla ve önemle üzerinde durduğumuz risk değerlendirme raporunun ve daha önemlisi rapor uyarınca alınması gereken önlemlerin, çalışanlara verilmesi gereken eğitim, talimat, bilgilerin ve özellikle inşaat işkolunda yüksekte çalışma konusunun ne kadar hayati önem arz ettiğini bir kez daha çok acı bir kayıpla ne yazık ki tekrar tekrar görmüş olduk” ifadelerine yer verdi.

Gemikonağı’ndaki bir inşaatta geçirdiği iş kazasında beton zemine düşerek ağır yaralanan Pakistan uyruklu Ahmet Ali’nin hayatını kaybettiğini çok büyük üzüntüyle öğrendiklerini kaydeden Baykent, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) verilerine göre dünyanın her yerinde inşaat işkolunun en tehlikeli işkollarından biri olduğuna dikkat çekti.

ILO verilerine göre gelişmiş ülkelerde inşaat işçilerinin, diğer sektörlerde çalışan işçilere oranla 3-4 kat daha fazla kazaya uğrama riski altında bulunduğunu belirten Tezel Baykent, gelişmekte olan ülkelerde bu riskin 6 kata kadar; iş sağlığı ve güvenliği yönünden KKTC gibi gelişmemiş yerlerde ise bu oranın 10 kata kadar çıktığını bildirdi.

“YÜZDE 85’İ HAYATINI KAYBEDİYOR... CİDDİ GÜVENLİK TEDBİRLERİ ALMA ZAMANI ÇOKTAN GELDİ”

Baykent, istatistiklere göre ortalama 3.4 metre üzerinde çalışırken düşen insanların yüzde 85’inin hayatını kaybettiğinin görüldüğünü de ifade ederek, şunları vurguladı:

“Bu veriler ışığında ülkemizde gerek inşaatlarda çalışanların, gerek işverenlerin gerek devletin, inşaatlarda çalışma koşullarına ilişkin olarak çok ciddi güvenlik tedbirleri almasının zamanı çoktan gelmiştir ancak bu üç aktörün de yetersiz seviyede girişimde bulunmasının korkunç sonuçlarıyla sürekli yüzleşmek zorunda kalıyoruz.

Denetimler sürekli ve planlı değil ancak kazalardan sonra ve ihbar sonrası veya özellikle başka maksatlar için yapılmaktadır.

“EN ETKİLEYİCİ ÖNLEYİCİ YAKLAŞIM EĞİTİM”

Bu konuda devlet tarafından kuralcı yaklaşım yerine önleyici yaklaşım esas alınmalıdır. En etkili önleyici yaklaşık çalışanların eğitilmesidir. Çalışanları korumak, eğitmek ve kazaları önlemek, kaza sonucu ortaya çıkan zararları tazmin etmekten daha kolay, ucuz ve insancıldır.

Çalışanlar ve işverenler ise bu çerçevede devleti beklemeden kendi iş sağlıkları, işletme ve can güvenlikleri için gerekli önlemleri almalı, İSG Uzmanlarının desteği ile işyerlerinde tehlikeleri analiz etmeli ve risk değerlendirme raporu hazırlamalı ve çalışanları eğitmelidirler.

Özellikle inşaat iş kolu ve yüksekte çalışma, özel eğitim, özel talimat ve özel kontrole tabi olarak yapılmalıdır. Yüksekte çalışmanın en önemli unsuru olan iskele sistemlerinin de bir standarda göre kurulması ve sürekli kontrol edilmesi gerekmektedir. Yüksekte çalışma tüm dünyada özel sağlık kontrollerinden geçen insanlar tarafından yapılmaktadır ancak ülkemizde ne yazık ki tehlikeli iş kollarında özel çalışma koşulları ve meslek hastalıklarına ilişkin hiçbir şart, sağlık raporu aranmamaktadır, hiçbir tedbir de alınmamaktadır.”

İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları Birliği Başkanı Tezel Baykent, risk değerlendirme ve kontrol çalışmalarından beklenen olumlu gelişmenin sağlanabilmesi için katılımcı bir yaklaşımla hazırlanması gerekliliğini vurguladı.

Baykent, “Çok basit tedbirler, basit talimatlar, kontrol ve denetimlerle bu ve diğer elim kazaların önüne geçmek mümkündü şöyle ki iş kazalarının yüzde 98’i önlenebilir kazalardır ve olayın en vahim tarafı da bu acı gerçektir” dedi.