Ceren ERCİH 

Erçin Şahmaran’ın sunduğu Gündeme Bakış programının konuğu Gazeteci Serhat İncirli oldu. Gündeme dair değerlendirmelerde bulunan İncirli, sistemin bozukluğuna sitemde bulundu. Turizmin Ada’nın hem Kuzey’i hem de Güney’i için önemli olduğuna değinen İncirli, KKTC’de topluma hizmet anlayışının 0 noktasında olduğunu iddia etti. Baf Belediye Başkanı Vergas’ın tutuklanmasını yorumlayan İncirli aynı durumun KKTC’de cezalandırma yöntemiyle değil ödüllendirmeyle sonuçlanacağını iddia ederek, “Vergas’ın koltuklarının altına 4 polis girdi. Şuan içeridedir. DİKO’dan ihraç edilecek göreceksiniz, yolsuzluğa adı karışan adamı parti atar. KKTC’de ise müdür yaparlar ya da genel başkan. Bizde demokrasi yoktur” dedi. 

“SORUN SİSTEMDE” 

“Su baskınlarının sebebi siyasi çözümsüzlüktür. Bir kere hukuk düzenini kuramadık. Memlekette adalet olmadığı için isteyen istediği yere gitti, istediği yere evi yaptı. Nüfus kontrolü yok, isteyen istediğini getirdi. Lefkoşa mezarlığının kalabalıklaşması, siyasi çözümsüzlüktür. Bu ülkeye uyuşturucunun çatır çatır girme sebebi siyasi çözümsüzlüktür. Benim sorunum insanlar değildir, benim sorunum Derviş Eroğlu değil, benim sorunum Serdar Denktaş, Özkan Yorgancıoğlu değil” diyen İncirli, sorunun sistemde olduğunu ifade etti. 
*** 
“BİZDE DEMOKRASİ YOK” 

Baf Belediye Başkanı Vergas’ın tutuklanmasını yorumlayan İncirli aynı durumun KKTC’de cezalandırma yöntemiyle değil ödüllendirmeyle sonuçlanacağını iddia ederek, “Vergas’ın koltuklarının altına 4 polis girdi. Şuan içeridedir. DİKO’dan ihraç edilecek göreceksiniz, yolsuzluğa adı karışan adamı parti atar. KKTC’de ise müdür yaparlar ya da genel başkan. Bizde demokrasi yoktur” ifadesini kullandı. 

“SENİ KİM TANIR?” 

Programda turizme değinen İncirli; “Kriz çok önemlidir. Yarın denizde bir füze patlarsa Güney’inde, Kuzey’inde turizmi düşecek. Bizi can alıcı bir şekilde vuracak. Ama kimsenin umurunda değil. Bu memlekette topluma hizmet anlayışı ve toplumsal çıkar anlayışı gelişmiş yöneticilerimiz yoktur. Kendi banka hesaplarıyla ve kendi yakın çevrelerinin çıkarlarıyla daha çok ilgileniyorlar. Bu sistem adaletin sağlanamadığı bir sistemdir. Bu sistemi dava edemezsiniz. Ama Kıbrıs sorunu çözülürse ben Avrupa Birliği’ne de gider hesap sorarım. Avrupa Birliği’nin kapsama alanı dışında kaldık. Kimi kime şikayetedeceksin. Deniz hukukunda yer almadığımız ve alamayacağımız için haklarımızı Türkiye’ye devredelim. Hangi anlaşmayla? Hangi hukuki geçerliliği olan anlaşmayla? Seni kim tanır? Sadece Türkiye. Onu da bilemiyorum artık isteyerek mi yapar?” şeklinde konuştu. 
*** 
“RUMLAR’IN BİZİ İSTEMEMESİ MAZERET” 

Torpil mekanizmasının ülkede önceden beri var olduğunu iddia eden İncirli CTP’nin 1993 yılında AKEL ile ortak bir şey yapabileceğini zannettiğini kaydederek şunları söyledi: “20 sene önce toplumun ahlakı bu kadar bozulmuş değildi. Toplumda artık mecburen bozuldu çünkü 25 sene öncede aynı sistem vardı. Yani torpil mekanizması hep aynıdır. Bunu dile getirdiğimizde de vatan hainliği ile suçlanırız. Ben gazeteciliğe başladığımda, sene 1989’da CTP oy vermeyenlerin bile umuduydu. 1993 Aralık ayında CTP iktidara geldiğinde benim hayallerim üst noktadaydı. CTP liderliği ile AKEL liderliğinin ortak bir şeyler yapacağına inancım vardı.Ben Kıbrıs’ta geçmişin çok kolay affedilebileceğine inanırım. Annan Planı’nda çok ciddi hatalar yapıldı. Referanduma gidilmesi yanlıştı. Burada yapılacak olan bence Anayasal düzenin kurulmasıdır, garanti ettiğiniz sistemin kurulmasıdır önemli olan. Federal yapı sağlanabilirdi. Bana göre işin içinde çok ciddi hatalar serisi var. Bana göre çözüme ulaşmak çok kolaydır. Bizde paylaşım sorunu olduğu için çözüm olmadı. Biz Rumlar’dan elde ettiğimiz ganimeti geri veremediğimiz için çözüm olmadı, ganimetin hakkımız, helalimiz olduğuna inandığımız için çözüm olmadı. Rumlar’ın bizi istememesi mazerettir.”